3.3

101 11 39
                                    

Selamlar efenim.

Bölüm atlamış olabilirsiniz. Wattpad ile kan davalı olmama az kaldı. Bildirimlerde bir sıkıntı var.

İthaf isteyenler bu satıra yazabilir. Bölüm boş duracağına birine ithaf etmeyi tercih ederim.

Neyse.

Keyifli okumalar.

⬇️

Sezen

"Beni bıçaklar mısınız?" diye sordu Melisa. Beni de bıçaklayın ne olur. Tam dört saattir aralıksız ders çalışıyordur. Dört saatten bahsediyorum, günün altıda biri. Ölmek istiyordum.

"Kimyayla görümce oldum. Bırakın artık beni. Atacağım kendimi yüksek bir yerden." Kayra ağlamaklı bir sesle sızlandığında elimdeki kalemi masaya bırakıp kafamı masaya gömdüm. Daha fazla dayanamayacaktım. Annem ve babam o meşhur akraba ziyaretlerinden bir diğerini gerçekleştirmek için memlekete gitmişti. Bende bu fırsatı değerlendirmiş ve bizimkileri buraya çağırmıştım. Abartısız tam dört saattir çalışıyorduk. Günün geri kalanında bir nevi partileyeceğimiz için hiç durmadan çalışmıştık.

"Yeter bu kadar millet. Yerince çalıştık." deyince hepimiz bunu bekliyormuşcasına önümüzdeki test kitaplarını kapattık. Dört saatlik bol çileli işkencemiz bitmişti.

"Kalkın markete gidelim." dedi Kayra ve Meriç'i çekiştirmeye başladı. Meriç onu dövecekti bu gidişle. Sonuç olarak Meriç Kayra'yı dövmeden evden çıkmayı başarmıştık. Pelin yolda bir apartmanın ziline bastığı için koşmamız gerekmişti. Meriç yolda birkaç kere Kayra'yı kovalasa da kazasız belasız markete ulaşmayı başarmıştık. Asla akıllanmayacaklardı. 

"Oraya buraya saldırmak yok. Özellikle sen Kayra, limonlu kek alacaksan bile sakince al. Geçen seferki gibi marketten atılmak istemiyorum. Ve eğer atılırsak hepinizi döverim. Anlaştığımızı ver sayıyorum." dedi Melisa. Kayra ellerini teslim olurcasına havaya kaldırdı. En son birlikte markete gittiğimizde Pelin son kalan dondurma için bir kızla kavga etmiş, Kayra limonlu kek alırken reyonu devirmiş, Ümit ve Meriç ise gazlı içecekleri çalkalayıp raflara geri bırakmışlardı. Sonuç olarak en sonunda marketten atılmıştık. 

"O zaman gazamız mübarek olsun millet." dedi Ümit, ardından Melisa'yı da alarak cips reyonuna doğru gitti. Kayra Meriç'le uğraşmaktan vazgeçmiş olacak ki Pelin'i çekiştirerek gitti. Meriç'le yalnız kalmıştık.

"Hadi gel sana çikolatalı süt alalım." dedi gülümseyerek. Heyecanla Meriç'i elinden tutup sütlerin olduğu reyona doğru sürüklemeye başladım. Tüm sütleri alacaktım. 

***

"Kayra bu muzlu sütü sen mi aldın?" dedim elimdeki sütü ona doğru sallayarak. Çilekli süt idare edebilirdi ama muzlu sütü hayatım hiçbir öneminde yer almayacak bir içecekti.

"Denemek istedim. Hiç içmemişim bu zamana kadar, tadı güzel olabilir." dedi hevesle. Kayra'yı tanıyorsam muzlu sütü sevmezdi.

"Pekala. Biz kızlarla mutfağa geçiyorum. Ümit seni mutfakta istemiyorum. Bir sevgili klişeleri gerçekleşir falan, mutfak un içinde kalsın istemiyorum. Kayra sen zaten mutfağa adım dahi atamazsın. Bir şeyleri kırarsın sen. Meriç sen gelmek istersen gelebilirsin." dedim. Kızlar çoktan poşetleri karıştırmaya başlamışlardı. 

Mutfağa gittiğimde kızlar cipslerden birkaç paket açmışlardı belki. Birkaç tane cips aşırıp gerekli eşyaları çıkarmaya başladım. Kızlarda ellerindeki cips paketlerini bırakıp bana katıldılar.

***

"Ben size korku filmi izlemeyelim dedim. Korkuyorum bırakın beni, gideyim ne olur." Kayra'nın korkusu sesine yansıyordu. Film başladığından beri sızlanıyordu. Melisa'da korktuğu için ikisi birbirine sokulmuştu. Ümit bundan pek memnun değildi. 

"Bu geri zekalı niye oraya gidiyor? Ölecek şimdi. Kayra korkuyorum." dedi korkuyla ve biraz daha Kayra'ya sokuldu. Ümit huysuzlukla homurdandı. 

Onların bu haline gülümseyerek tekrar filme odaklandım. Bir süre sonra yanımda hissettiğim hareketlilikle o tarafa doğru döndüm. Meriç tekli koltuktan kalkıp yanıma oturmuştu. Bir şey söyleyecek gibi duruyordu. 

"Aramızdaki şeyi konuşmak istiyorum Sezen. Gün geçtikçe bu bilinmezlik beni daha çok geriyor." dedi. Kaşlarımı çattım. Herkes buradayken bunu konuşamazdık.

"Merak etme kimseni bizimle ilgilendiği yok. Kayra bir şeyler yemekle meşgul, Ümit ve Melisa fil izliyorlar ve sanırım Pelin de birisiyle mesajlaşıyor. Muhtemelen Eymen'le mesajlaşıyordur. Yani konuşabiliriz." dedi bir solukta.

"Aslına bakarsan geçen sene senden hoşlanıyordum. Aynı arkadaş grubunda olduğumuzdan bu beni fazlasıyla telaşlandırıyordu. Sonuç olarak senden hoşlandığımı fark etmedin, öyle de bitti. Bu senenin başlarında sana fazlasıyla sinir oluyordum zaten, biliyorsun." dedim fısıltıyla. Söylediklerim onu şaşırtmıştı. Geçen sene beni fark etmediği için ona ister istemez sinir oluyordum ve bu sene başında her ne kadar aramız iyi olmasa da şuan iyiydik. 

"Peki ya şimdi, şimdi ne hissediyordun bana karşı?"

"Aramızda bir şey olur ve sonrasında arkadaşlığımız bozulur, bizimkilere yansır diye korkuyorum. Fakat sanırım senden hoşlanıyor olabilirim." dedim ve tekrar filme odaklandım. Bir anda gelen cesaretle, ilerisini düşünmeden söylemiştim onca şeyi. Meriç'de tekrar filme odaklandığında ortamdaki tek ses filmin sesiydi.

"Sezen benimle çıkar mısın? Yani sevgilim olur musun? Ya da her ne haltsa işte."

⬇️

Sezen kalpten gitmezsen iyidir.

Pazar günü görüşürüüüz.

Hikayeyi beğeneceğini düşündüğünüz arkadaşınızı etiketler misiniz? Hikayeyi paylaşarak büyümesi için destek olabilirsiniz.

İnstagram: sarkilarvehisler

Öptüm.

Bb.

Çikolatalı Süt | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin