14.Bölüm

44 29 4
                                    

"Anne uçan balon alabilir miyiz lütfenn?"
Diye sordum annemin gözlerinin içine bakıp izin vermesi için yalvarırken. Gülümseyerek bana döndü ve;

"Tamam burada bekle hemen alıp geleceğim ." Bunu duyduktan sonra ellerimi birbirine vurarak mutlulukla yerimde zıpladım. Annem o baloncu'ya yaklaştıkça etraf karardı. Ve her simsiyah oldu. Sonrasında boş bir arazi de kalakaldım. Korkuyla etrafıma baktığım sıra da kulaklarıma çok korkunç bir ses doldu. Ben kimden geldiğini anlamaya çalışarak etrafıma baktığım sıra da arkamdan biri yaklaştı. Gitgide daha yakınım da olduğunu hissettiğim sıra da kulağıma yaklaştı ve;

"Hepsi senin yüzünden öldü ve senin yüzünden daha çok insan ölecek." Diyerek kahkaha atmaya başladı. Bir anda gözlerimi açtığım sıra da titriyordum. Sesi çok korkunçtu ve çok gerçekçiydi. Güvende olduğumu hissetmek istercesine etrafa baktım.

Oda'da biraz göz gezdirdikten sonra yavaşça kalktım ve banyo'ya doğru ilerlemeye başladım. Banyo'ya girmeden ayna da kendime baktım fakat gördüğüm manzara ile olduğum yere kilitlendim. Şaşkınca kendime baktığım sıra da kapı tıkladı. Ben yaşadığım şokla birlikte gir diyemedim. Bir süre kapıyı tıkladıktan sonra içeri girdi. Olivia'ydı.

O ne olduğunu sordu. Fakat cevap veremedim ona baktım kısa sürenin ardından tekrar aynaya döndüm ve yine gözlerime baktım fakat bu sefer eski hallerine dönmüşlerdi. Yanlış görmüş olamazdım ya simsiyahlardı!. Kafamı sağa sola sallayıp kendime geldim ve tekrar Olivia'ya döndüm.

"Şey afedersin dalmışım bir an sen yapınca şey oldu işte öyle, sen niye gelmiştin?"

Olivia başlar da tereddüt eder gibi bana baktıktan sonra kapıyı göstererek;

"Kahvaltı hazır da onun için çağırmaya gelmiştim. Uykunda baya derinmiş dün uyandıramadım. Ona döndüm ve uzun süre gözlerine baktım. Ona diyemedim ki farklı farklı kabuslardan geçtim diye. Başımı hafifçe sallayıp;

"Aynen babama çekmişim baya uyuyan biriyimdir. Sen aşağı in elimi yüzümü yıkayıp geleceğim."dedim ve şüphelenmemesi için gülümsedim. O da bana gülümseyip 'tamam o zaman sofra da görüşürüz' dedi ve gitti. Kafamı öne eğip ayna da bir süre daha kendime baktım. Ardından diğerlerini bekletmek istemediğim için hızla banyo'ya girdim elimi yüzümü yıkadım ve kurulayıp banyo'dan çıktım. Normalde kendi evim olsa hiç yatak toplamak ile uğraşmazdım ama şuan hiç bilmediğim bir yerde hiç tanımadığım insanların arasındaydım. O yüzden hızla yönümü yatağa çevirdim. Onca nasıl toplayacağımı bilemesem de sonrasında bir şekilde topladım.

Yataktan uzaklaşıp eserime baktım. Tamam 7 yaşında ki bir çocuğun annesini mutlu etmek istediği için topladığı yatak gibi duruyordu ama ben napabilirim elimden bu kadar geliyor? Son kez yatağa bir bakış attım ve odadan çıktım alt kata inerken gülme sesleri geliyordu demeyi çok isterdim ama malesef gelmiyordu, ev çok sessizdi. Salonda masa başına toplanmış sessizce yemeğini yediklerini gördüğüm de hafif tebessüm ederek günaydın dedim.

"Öğlen oldu sana da tünaydın." Dedi erkeklerden biri. Çok gereksizdi bu. Gözlerimi devirerek sandalyeye oturdum ve sofraya göz gezdirdim. Ardından bana kalmayacak korkusu ile yemeğe başladım...

Sofra da tanışma dışında hiç bir şey konusmamıştık ve şimdi de koca salonda oturuyorduk. Sam ve Isaac koltukta oturmuş boş boş konuşuyor. Olivia, İsabel, Evan, Alex ve ben ise boş boş birbirimize bakıyorduk. Daha fazla dayanamayıp derin bir nefes aldım ve Alex'e dönerek;

"Artık bana olan biteni anlatsanız diyorum?" Dedim. Hepsi önce birbirine sonra ise birbirine baktı. Alex yerinde dikleşti ve tam söze girecekti ki dışarıdan yüksek bir ses geldi. Ben korkuyla sıçradığım sıra da Evan ağzından küçük bir küfür savurdu ve Alex ile birlikte kapıya yöneldi. Biz de tam gideceğimiz sıra da Alex arkasını döndü ve;
" olduğunuz yerde kalıyorsunuz sakın gelmeyin." dedi.
Olduğum yerde kaldığım sıra da Alex ve Evan evden çıkıp gittiler.

Ani Dönüşüm Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin