Merhabalar canımın canı canımsularım. 💙
👉🏻CANIMSULARIM BURAYI OKUMADAN GEÇMEYİN! OKUYAN HERKES, DAHA BÖLÜMÜ BİTİRMEDEN ALT ÇUBUKTAN YILDIZA BASARAK OYLAYABİLİR Mİ? 👈🏻
Yukarıdaki müziği açalım ve kendimizi kitabın satırlarına bırakalım.
"Bu, Titanic'in bir deniz yıldızı için batma hikayesi..."
İyi okumalar canımsular. 🌊
16.Bölüm: Serzeniş
"Kaç kere boğulacağım, yakamozsuz denizlerinde?"
***BULUT'UN AĞZINDAN:
Güneş'in telefonunu Semih denen o çocuğun açmasının üzerinden iki gün geçti. Güneş'ten tek bir haber yok. Ne yazdıklarıma cevap verdi... Ne de görüldü attı... Ben de yazmadım. Yazmayacağım da! Ama işin garip yanı bu değil. İşin garip yanı Güneş'in o günden beri hiçbir yerde aktif olmaması. Hiçbir yerde yok!
Korkum da bundan zaten. Ola ki merakıma yenik düşer de onu ararsam? Ve yine o çocuk açarsa? Çok fazla zaman geçirmemiştik. Çok fazla şey yaşamadık hatta buluşmadık bile... Buluşamadık! Peki niyeydi bu bağımlılık? Neden bu bağlılık? Kime? Güneşe mi? Yoksa benim içine düştüğüm yalnızlıktan bir çıkış yolu bulduğumu sanmam mı?
Monoton hayatıma biraz olsun değişiklik katabilmiş olmam mı? Hastane-ev arasında geçti koca senem. Koca bir senem yalnız başıma geçti. Sadece annem ile... Tabii arada ziyarete gelen kardeşim ve babamı saymıyorum. Birkaç kere de biz gidip gelmiştik. Ama sorun zaten sürekli beraber olduğum ailemle biraz uzak kalmam değildi. Burada tamamen yalnızım. Henüz üniversiteyi kazanmışken tek bir gün bile gidememem... Acı bir durum. Bu acı ve monotonluk dolu hayatıma yeni bir şeyler kattım diye sevinirken onunda elimden alınması... Gerçi elimde miydi, bunu bile bilmiyorum. Bende olan bir şeyi mi benden aldılar? Yoksa zaten hiç bende değil miydi?
Neleri düşüneceğimi bilmeden telefonumu cebime attım ve odamdan çıktım. Aşağıda annemin hazırladığı enfes kahvaltının, kızartılan güzel patates kızartmasının kokusu burnumu deliyordu. Beni kendine doğru çekiyor, ketçap ve mayonezi ile harmanlıyordu... Bu edebiyatı neden; ketçap, mayonez ve patates için yaptım hiçbir fikrim yok! Ben de mideme düşkünüm işte...
Hâlâ tam olarak tanışmadık değil mi? Ben, Bulut Engin. Bir ailenin en büyük çocuğu. Yaşıtlarım aksine hep öne çıkan bir kişiliktim hayatım boyunca. Bir ortamdaki en ofansif kişi, en lider ruhlu. Sürekli kendimi başka insanlardan bir şekilde bir adım önde görürdüm. Tabii sonrasında bunun böyle olmadığını anladım. Geçmişim aksine 16 yaşımdan sonrası benim için büyük bir değişim oldu. Ne ağır bir ergenlik geçirdiğimi tahmin edemezsiniz... Bence etmek de istemezsiniz. Her gün farklı kızla takılmak mı dersin? Arkadaşlarla gizli kaçak bir yerlere gitmek mi dersin? Ne dersen de işte! Bir ergenin en şiddetli ergenliğini yaşadım. Bunlar sadece ufak birkaç örnek...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mesafe: Uyudun Mu?
Teen FictionMesafeler aşka engel midir? Tek bir mesajla tüm hayatınız değişebilir mi? Hayatınız altüst mü olur yoksa, bir lunaparka mı döner? *** O an gelen ani hisle kendime hakim olamadım, Twitter'a girdim. Ana sayfaya göz bile atmadan arama kısmına "Bulut a...