Arna

2.Bölüm

"HAYIR BEN ARTIK DÜZELMEYE ÇALIŞMIYACAĞIM NEYSEM OYUM DÜZELTMEYE ÇALIŞTIMDA NOLDU SANKİ
ŞU SATTEN SONRA BEN NAZLI KANDEMİR
BABAM YÜCEL KANDEMİR'İN SİLAH KAÇAKÇILIĞI İŞİNİ DEVRALARAK BU SİKTİĞİMİN HAYATINI SİKMEYE GELİYORUM!"

🌌
Bu işe atılmak şu ana kadar verdiğim en iyi karar olabilir! (Umarım öyle olur)
İlk olarak Avukatımız olan Remzi Bey'in yanına gittim.

"Hoşgeldiniz nazlı hanım uzun zaman oldu"

"Evet Remzi 1 yıl oldu, ben direkt konuya girmek istiyorum babamın vasiyetini okumak için ve bana bıraktığı mirası öğrenmek için geldim"

"Tabii ki, Yücel Kandemir'in sana bıraktığı miras şu şekilde listeleniyor;
1-Kızım nazlı'ya
-İngilterede müstakil bir ev
-İsviçre'de credit suisse / schweizerische kreditanstalt bankasında yaklaşık olarak 23 milyon Euro değerinde para
-Türkiye/İstanbul'da 4 müstakil ev
-Kandemir Holding

"Ayrıca nazlı hanım babanız, anneniz ve ablanıza bıraktığı miraslarda sizin hakkınız oluyor onlarıda okumamı ister misiniz?"

"Hayır hayır bu kadar yeterli gerisini ben incelerim"

"Peki, o halde gerekli yerlere imza attığınızda işlemler bitmiş oluyor, birde buyrun babanızın bıraktığı mektup"

Gerekli imzaları atıp mektubu aldığım gibi ofis den fırladım daha fazla gözyaşlarımı tutamayacaktım.
Sahile gittim ve kayaların üstüne oturup babamın elleriyle yazdığı mektubu 1 yıl sonra açtım ve okumaya başladım...

"Güzel kızım Nazlı;
Biliyorsun yaptığım işten dolayı neyin ne zaman olacağı bilinmiyor bu yüzen sana böyle bir mektup yazıyorum ama umarım erken okuyamazsın.
Nazlım, biliyorsun hepimizin ailecek dalgalı bir hayatı oldu beraber ağladık beraber güldük
İlk olarak senden bir kaç ricam var lütfen şirketin başına geç ve kaçakçılık işine bir şekilde son ver düzenli güzel bir hayatın olsun.
Sana bıraktığım mirasla ömür boyu yaşayacağını umuyorum.
Çok zor zamanlar geçirdin kendini düzeltmeye çalıştın psikolojin bozuldu kendini suçladın ama lütfen artık kendini suçlama senin bir suçun yok bırak hayatı yaşa doya doya ama sana olanları unut demeyeceğim unutma kızım unutma olanları unutma ki sana bir daha izinsiz dokunmalarına izin vermeyecek kadar güçlü ve cesur ol! Korkma!
Ben fiziksel olarak yanında değilim ama ruhen yanındayım.
Küçükken her düştüğünde yanına ben vardım demek istesemde diyemem ama bize herşeyi haykırdığın o akşam... işte o akşam kendime bir söz verdim senin yanında olacağıma her düştüğünde elinden tutup kaldıracağıma söz verdim, yaptığın yanlış veya doğru olsun umrumda olmadan senin ellerinden tutacağım ve ayağa kaldıracağım. Eğer bir gün sana yapılan bir yanlış olursa o kişiden bunu misli misli alacaksın! Zindan edeceksin bu hayatı ona! Güçlü ve cesur olacaksın cılız korkak çekingen ve utangaç nazlı gitmesinin vakti geldi de geçiyor.
Nazlım seni çok seviyorum kızım
Elini boynundaki kelebekli kolyeye gittiği zaman onu tuttuğun zaman hatırla ki -ben bu kolyeyi tuttuğumda kötü olaylardan uçup gideceğim bir kelebek gibi ak çıkacağım! Babam yanımda ve ben onu hissediyorum- de
-SENİ ÇOK SEVEN BABAN YÜCEL KANDEMİR-

Mektubu çantama sıkıştırdım ve derin derin nefesler almaya başladım elimle kelebekli kolyemi tuttum denizi dinledim, esen rüzgarı usul usul yanaklarımdan süzülen yaşların dudaklarımdaki tadı kafamdaki düşünceleri susturdum gözlerim kapalı hissettim herşeyi.

Ayağa kalktım babam kaçakçılık işine bir son vermemi istese üzgünüm ama son veremem baba intikam almam gereken kişiler var.
Önce Ece'nin gerçek yüzünü ortaya çıkarmalıyım bu yüzden saatin gece 12 olmasını beklemeliyim zaten ben gidene kadar Ece'nin evinden çıkış saatine ancak yetişirim arabama atladım ve yola çıktım.
Kapısına yakın ama görünmeyen bir yere park edip beklemeye başladım aynı zamanda kahvemden yudumluyordum arabaya sabitlediğim kamerayı başlattım çünkü Ece üstünde aşırı dar ve derin göğüs dekoltesi olan kısacık bir gece elbisesi giymiş çıkıyordu.
Onu bekleyen taksiye atladığında bende onları takip ettim

Yaklaşık olarak 45 dakika süren aptal yolculuğun ardından varmıştık.
Şimdi ben buraya nasıl gireceğim!
(Şimdi mi aklına geldi anca zaten bol pantolon ve askılı tişörtle çok güzel alırlar seni)
Eveett uzun zamandır aktif olmayan iç sesimde gelmiş nerdeydin yaa sen uzun zamandır?
Herneyse düşün düşün nasıl girersin vakit geçiyor!

(10 dakika da şu kılığa girebildin ya pes! Nazlı pes)
Yaşlı bir adam kılığına bürünmüştüm çünkü aklıma başka yöntem gelmedi! Çok şükür ki moda tasarım mezunuydum da hemen bir şekilde halledebildim takıntılı annem sağolsun.
Yüzümü baya yaşlı gösteren bir makyaj yaptım bej rengi keten bir pantolon ve üstümede beyaz bir gömlek aldım ayrıca yaşlı tipi güneş gözlüklerim, ön cebimde belli olan elektronik sigara, ve buram buram yaşlı kokan bir parfümle tamamdım!
Bunları nasıl aldığım konusunda da aslında şöyle ki bu mekana giren bir adamı bayılttım ne yapabilirim hızlı olmalıydım!

Arabayı no:69'un önüne sürdüm kapımı adamlar açtı ve az önceki bayılttığım bunağın kartını gösterdim burası iş adamlarının geldiği karılarından sıkılıp bu paçozlarda seks yaptığı bir yerdi üst düzey güvenlik sistemi vardı çok şükür ki bir yolunu bulmuştum ve içerdeydim!

"Hoşgeldiniz Sabri bey, yine her zamanki mi yoksa farklılık ister miniz?"
Dedi yeşil farlı karı
Gözlüklerimi çıkarmadığım için inanmıştı anlaşılan
Konuşmadığını fark ettiğinde oradan bir kız çağırdı kız yanıma geldi ve bana şimdiden sürtünmeye başladı (pardon nereye kusuyorduk?)
Geri çekildim ve sürtük önümden geçerek odaya gitti o sırada Ece'yi gördüm bizim gibi bir odaya gidiyordu bu kıza beklemesi gerektiği hakkında bir işaret yapıp biraz para verdim ve çıktım.Bir süre wc de oyalandım ve aptal inlemelerin olduğu odanın kapısını açmaya hazırlandım kameram ve mikrofonum takip etmeye başladığımdan beri açıktı zaten.
Çok yavaş ve sessizce açtığım kapıdan içeri girdim kamera ve mikrofonu üstümde kamufle ettiğim için fark etmemişti salaklar.
Çekim yaptım ve artık daha fazla dayanamadan çıktım, midem o kadar kötüydü ki bu lanet yerden çıkıp kusmak istiyordum ellerimin titremesini bir şekilde durdurdum ve merdivenlerden usul usul indim tam kapıdan çıkarken yeşil farlı sürtük bana seslendi

"Sabri bey memnun kalmadınız mı?"
Seslenmeden parayı uzattım ve çıktım eğer konuşursam Sabri olmadığım anlaşılırdı.
No:69 dan çıktım arabayı çalıştırıp uzaklaştım arkada baygın yatan bunak adamı tenha bir yolun kenarına geri üstünü giydirerek bıraktım ve yan taraftaki konteynıra kustum
İçimde kalan ne varsa kustuktan sonra adamın yanına gittim bir kaç kere tokat attim sağ sol sağ sol!
(Yeter nazlı uyanmayacak ayyy öldürmüş olmayasın!)
Yokya nabzı atıyor hah adam uyandı

" iyi misiniz?"diye telaşla sordum masumu oynuyordum.

"İyiyim ama ben neredeyim burası neresi?"

"Tuzla yakınlarında bir yerdeyiz sizi yolda baygın görünce telaşlandım ve arabayı durdurdum ambulans çağırmamı yada hastaneye götürmemi ister misiniz?"

"Hayır hayır teşekkür ederim ben adamlarımı ararım onlar alırlar bu iyiliğinizi nasıl öderim?"
(Gerizekalı bunak yemin ederim)

"Ben bir şey yapmadım ki insanlık görevim"
(Sikeyim senide adamlığınıda şerefsiz)

"Peki tekrar teşekkürler iyi geceler"

Bir şey demeden gülümseyip oradan ayrıldım millet saf aptal ya!
Eve geldiğimde görüntüleri bilgisayara ve telefonuma kopyaladım ama varya ne kadar güzel çekmişim yetenek desen var!
Çektiklerimin gereksiz yerlerini kestiğim için video yaklaşık 3 dakika sürmüştü zaten bunun 2 dakikası Ece'nin şeyiydi...
Bu işi de hallettiğime  göre artık yatabilirim
Gönül rahatlığı ile duş alıp yumuşacık yatağıma yattım malum yarın dinç olup Gürkan  işini halletmeliydim...

Selaaammmm!!
Bölüm hakkındaki yorumlarınızı,düşünceler ve tavsiyelerinizi bu kısma bırakın lütfen🦋

Dayanamadım 2.bölümü de yolladım 😋🙈

Bu bölümden itibaren parantez içinde olan her kısım Nazlı'nın iç sesi olacak.
Sizin de Nazlı gibi hiç susmayan aptal ama hep haklı konuşan bir iç sesiniz var mı? Şahsen yazarınızın 7/24 hiiiiç susmaz.