İyi okumalaaar, oy ve yorum atarsanız beni çok mutlu edersinizz <3
"Okulundaki herkes böyle manyak mıdır?"
Jungkook, Namjoon'un odasındaki deri koltuklardan birine otururken söyledi bunu. İkili Jimin'lerin gidişi üzerine koridorda daha fazla kalmayıp gitmişlerdi oradan. Namjoon ceketini çıkartıp sandalyesinin arkasına astı. "Kısmen. O üçü kadarını görmedim sanırım."
Jungkook kafa sallayıp maskesini yüzünden çıkardı. Ünlü bir iş adamı olduğundan gözler üzerinde oluyordu, o da tanınmamak için böyle önlemler alıyordu. "Tanrım bir de küçücük boyuyla üstüme atladı."
"Park Jimin ve dertleri işte, her neyse bir aydır yoksun ortalarda."
İkisi konuşmaya başlamışlardı uzun bir süreden sonra, Jungkook'un bu bir aydır işleri yoğundu fakat şu anda iş yoğunluğu azalmıştı bu da arkadaşlarıyla daha çok vakit geçirebileceği anlamına geliyordu. O arada Jimin, Taehyung ve Hoseok üçlüsü bahçedeki çimenlere uzanmışlardı. Jimin yerinde doğrulup sırtını ağaca yasladı. Hala sinirini atabilmiş değildi o adama karşı. "Lanet adam, bücürmüş! Benim boyum 1.74 be! O çok uzunsa ben ne yapabilirim ki."
Taehyung oflayıp elini güneşe siper etti. Sabahtan beri Jimin'in söylenmelerini dinliyorlardı resmen. "Jimin, artık yeter be, şükret Bay Kim uzatmadı adam arkadaşıymış. Bu sefer cidden okuldan atılırdın." dedi düşünceli bir sesle. Hoseok da kafa sallayıp onu onaylamıştı.
"Arkadaşıysa arkadaşı, ilk insan olmayı öğrenseymiş, yolda direk gibi duruyor."
Taehyung onun bu dediğine kahkaha atarken Hoseok, Jimin'in kafasına bir tane kalem fırlattı. "Adamın üstüne atlayıp omzunu ısıran kimdi köpek gibi."
Jimin kafasını ovarken kaşlarını çatıp çimenlerde yatan arkadaşına döndü. "Bu benim sorunum değil sonuçta, kendisi kaşındı değil mi?"
"Onu bunu geçin de adam kesin önemli biri, kim arkadaşının yanına takım elbiseyle gelir ki?" dedi gözleri kapalı bir şekilde Taehyung.
Hoseok da ona katıldığını belli eden bir kaç mırıltı bıraktı ortalığa. "Doğru herkes bizim gibi boş gezenin boş kalfası değil."
Jimin de onları başıyla onaylarken çalan zille beraber amfiye giriş yaptılar.
İlerleyen saatlerden sonra okul bitmişti. Bugün onlar için pek farklı geçmemişti, okul çıkışı üçü çantalarını sürüye sürüye ilerliyordu. Jimin karnını tutarken yerinde durdu. "Acıktım ben, hadi yemek yemeye gidelim."
Hoseok da kafa salladı, Taehyung onların bu haline kıkırdayıp telefonundan bir kaç yeri araştırmaya başladı. Restoranların beğenilme oranlarına bakarken bir işletmeciyi görünce animelerdeki gibi burnundan kan fışkıracağını sandı. "Oha! Şu restoranta kesin gitmeliyiz."Heyecanlı bir şekilde konuşup telefonunun ekranını arkadaşlarına çevirdi. Hoseok ve Jimin ekrana gözleri kısık bir şekilde bakarken Hoseok iç çekti. "Galiba sizle takıla takıla akıl sağlığımı yitiriyorum, restoranı mor saçlı bir adam olarak görüyorum!"
Jimin onun dediğine göz devirip telefonun ekranını Taehyung'a doğru ittirdi. "Sen delirmiyorsun bizim akıllı Taetae'nin ilgisini restoran ve yemekler değil oranın sahibi çekmiş belli ki."
Hoseok göz devirip Taehyung'u yerde sürüklediği çantasıyla dürttü. "Biz açız aç! Hadi neredeymiş öğren de gidelim."
Taehyung kafa sallayıp mor saçlı adamın fotoğrafından çıkıp restoranın yerini öğrendi. "Tamam yakınmış buraya, hadi gidelim." dedi yürümeye başlamışken. Hoseok ve Jimin yemek lafını duyduktan sonra az önceki ölü hallerinden eser kalmamış bir şekilde sıçraya sıçraya Taehyung'un peşinden gitmeye başladılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Options and Love ° Jikook
FanficJeon Jungkook, üniversite öğrencisi Park Jimin'i tanımak için öğrenci kılığına girer.