39.Bölüm - Mezuniyet

14.1K 938 103
                                    


Yazın ilk günlerinde mezuniyet konseri için geri sayım yapıyorduk. Okulumuzun bu sene mezuniyet konseri diğer senelerdekinden farklı olacaktı. Bunun en önemli nedeni, mezun ve konser ekibinde olan meşhur öğrenci sayısının fazla olmasıydı. Yurtdışı programlarında olan öğrenciler ile toplu karar vermiş ve mezuniyet için geri dönerek hocalarımıza jest yapmışlardı.

Bugün, annem ile elbisemi tasarımcıdan almaya gidiyorduk. Annem heyecanla, "Umay gelinliğin için hala konuşmadık. Bu gidişle tek kızım beyaz bir elbise ile evlenecek." 

Dudaklarını sarkıtan anneme gülerek, "daha düğün tarihi bile belli değil anne. Hem gelinlikte beyaz bir gece elbisesi değil mi Allah aşkına." Annem hemen telefonu alıp Aylin yengemi aramıştı bile. Aylin yengenin özel tasarımlar satan butikleri olduğundan annemle sürekli kıyafet noktasında paslaşıyorlardı. 

Annem istediği danteli anlatırken telefonumu elime alıp sosyal medyaya sabah kahvaltıya gelen Cihangir ile olan fotoğrafımı attım. 

Cihangir ailenin hayırlı damadı olayını fazlaca benimsemişti. Aileme zaten sevgi ve saygısı varken bu evlilik olayı ile iyice benimsemiş ve benimsenmişti. Artık eve geldiğinde Alparslan abim bile yüzünü asmıyordu. 

Whatsapp'tan Cihangir'in aşk notu ile paylaştığım fotoğrafımızın ekran görüntüsü ile aşk ha?mesajına gülerek baktım. Ardından Instagram hesabıma gelen bildirim ile uygulamayı açtığımda, Cihangir'in geçenlerde gittiğimiz bir mekânda çektiği fotoğrafımı çok aşk diye paylaştığını gördüm.

Annem kolumu tutarak telefondan başımı kaldırmamı sağlarken, "Aylin yengen üç gelinlik olsun diyor sen ne dersin?" Anneme şokla bakarken annem, "bana kalsa dört olmalı da, neyse gitmişken bir bakalım modellere ne dersin?" 

Kafamı koltuk başına yaslarken, "daha küçük adımlarla mı gitsek acaba? Önce mezuniyeti atlatsak sonra evin düzenlemesi bitse falan." Annem balon gibi sönerken, "iyi sizin dediğiniz gibi olsun ama ben iki ayağın bir pabuca girerse görürüm seni." 

Annemin hevesini kırmamak adına, "tamam canım üç gelinlik olsun. Sen tasarımcıya bir söyle bakalım." Annem küçük bir çocuk gibi direk moralini yükseltmişti söylediklerim.

Moda evine geldiğimizde kapıda karşılayan tasarımcı ve mağaza sahibi Tülin Hanıma ben kısa bir baş selamı verirken annem sarmaş dolaş olmuştu. Önden giden ikiliye umutsuzca kafa salladım. 

Mezuniyet konserlerinde genellikle siyah giyinirdi. Bazen baş piyanist kendi inisiyatifinde farklı renkler ile senfoniye renk katabilirdi ama bu sefer bunu yapmayacaktım. Tüm ekip arkadaşlarımla aynı renk giyinecektim. 

Annem ile Tülin hanım otururken görevli eşliğinde elbiseyi giymeye gitmiştim. Annemin de tavsiyesi ile bu sefer uçuş uçuş tüller yerine mat saten siyah kumaş ve dantel üstü ile seksi olan sahne elbisem üzerime tam oturdu. 

 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Güzel DehaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin