bucky:"Sana bir şey söyleyeceğim"
"Dinliyorum"
bucky: "Ben tamamen iyileştikten sonra seninle bir sahil kasabasına yerleşelim"
"Anlamadım"
bucky:"Gürültüden uzak olalım. Sen ve ben. Birde çocuklarımız"
"Bakıyorum da baya geleceği planlamışsın."
bucky:"Biraz öyle oldu. Artık ikimizde mutlu olmalıyız."
"Öyle olmalıyız."
Odaya doğru giderken tüm hayallerini anlattı. Kız çocuğu istiyormuş adını dahi düşünmüş ama sürpriz olmalıymış bana. 2 tane atımız kesin olmalıymış. Hayalleri o kadar saf ve berraktı ki anlatılamazdı. Odaya geldiğimizde kapıyı kapadı ve elimden tutup beni kendine çekti. Gözleri gözlerimdeydi. Yavaşça elinle elbisenin fermuarını açtı. Arkama geçti ve omuzlarımdan yavaşça elbiseyi indirmeye başladı. Korkuyordum. Yavaşça dudağı ile omzumu öptü. Ona doğru döndüğümde elbiseyi tuttuğum ellerimi gördü. İlk önce sağ elimi sonra ise sol elimi çekti. Elbise üstümden tene değen su tanesi gibi kayıverdi. Gözlerimi sımsıkı kapatmış başımı aşağı eğmiştim. Ya çirkin buduysa beni düşüncesi kafamda dönüp durdu. Eli ile çenemi tuttu ve kafamı yukarı kaldırdı. Gözlerimi açtığımda sadece yüzüme bakıyordu hayran hayran.
bucky:"Benim yanımda utanmana gereken bir şey olamaz. Sen benim dünyadaki en büyük hediyemsin."
Eli ile saçımı öne getirmişti. Sonra yavaşça öpmeye başlamıştı. Elinden tutup saatti çıkarmıştım. Kıyafet üstünden yok olmuştu. Eli ile beni yukarı çekip kucağına almıştı. Kalbimin hızı her saniye artıyordu. Yatağa doğru geldiğimizde yavaşça yatmıştık.
bucky:"Korkma"
Bu korkumu iki kat arttırmıştı. Canım bir an çok acımıştı. Güzel bir histi. Acıdan zevk alınacak türdendi. Sanki on kilometre koşmuş gibi kalbim atıyordu. Onun hoşuna gidiyordu benim hoşuma gidiyordu. O kadar uzun ve anlatılmaz bir geceydi ki ikimizde nasıl uyuduğumuzu anlamamıştık. Sabah çok güzel bir şekilde uyanmıştım. Mutluluk hormonları benim için çalışıyordu. Yavaşça ayağa kalktım ve duş almak için banyoya gitmiştim. Duştan çıktıktan sonra halâ james in uyanmadığını gördüm. Üstümü giyinip yatağa doğru yürüdüm. Yatağa oturduğum anda tekrar aynı şey oluyordu. Bir an her şey bulanıklaşıyor sanki oda uzuyordu. aniden kendimi başka bir yerde gördüm. Asgard yıkılmıştı. Cennetten kopan parça uzayın dört bir zerresinde un ufak olmuştu. Ayrıca asgard yıkılmadan önce kalan vatandaşların gemisi de parçalanmıştı. Thor yoktu ama loki ölmüştü. Hepsini görüyordum. Bir sürü ölü uzay boşluğunda süzülüyordu. Nefes alamamaya başlamıştım.
bucky: "Tris iyi misin?"
Onu da uyandırmıştım.
"İyiyim. Bir an sadece- boş ver önemsiz bir şey zaten"
Elimden tutup beni kendine çekti.
bucky: "Sabah öpücüğü almama engel değil o zaman"
"Hımm düşüneyim bir"
Aniden öpmüştü.
"Ama düşünmem lazımdı."
bucky: "Benim yanımdayken hiçbir şeyi düşünmene gerek yok sevgilim"
"Gözlerini öpebilir miyim?"
bucky: "Sormana gerek yok.."
Yavaşça ilk önce sağ gözünü öpmüştüm sonra ise sol. Bugün o gözlere veda etmem lazımdı. Kafamı göğüsüne yasladım. Kalp atışlarını duymak için.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bilinmeyen Yaşanmışlık- Bucky Barnes
Novela JuvenilO gün çoğu gemi etksiz hâle getirilmişti. Captain i sudan çıkarmıştı. Ama kendisine ne olmuştu? Kayıp olan yılları bucky barnes ın en yakınından, bilinmeyenininden yazıyorum...