Öncelikle bu oneshot olacaktı fakat bölüm fazla uzun tutabilirdi. Bu yüzden bir bölüm daha gelecek. Size yaptığım resmi göstereyim de az delirin bfalfnwlhfekf hyunin kalbim...
Neyse umarım beğenirsiniz. Kitap yazmayalı baya uzun zaman oldu fazla tutmayacağım. Kurgu bana aittir! Herkese iyi okumalar.🦩💜Evet ben çok zekiyim resmi koymamışım.. ekledim.
Bir dünya düşünün herkes birbirinin ölüm tarihini biliyor. Gerçekten garip değil mi? Ama bu dünyada bu mümkün. Herkes kendi ölüm gününü göremez, yalnızca bir başkası onun ölüm gününü görebilir. Bunu o kişiye söylemek kesin bir dille yasak. Sonuçta o kişiye söyleyip psikolojisini bozmak istemeyiz değil mi? Devlet için sağlıklı bir toplum önde gelir. Bunun için bu bütün ülkelerde kesin olarak yasaklanmış.
Her neyse bu düşünceleri bir kenara bırakmalıyım diye geçirdi içinden genç çocuk. Sakin adımlarını dar ama ferah koridorda ilerletirken içeriye vardığını fark etmişti. Okul saatine çok az kalsa bile bunu umursamadan annesinin hazırladığı sofraya yerleşti. Kahvaltı onun için önemli olan bir şeydi. Ne olursa olsun bundan vazgeçmezdi. Kısa bir kahvaltının ardından çantasını alıp hızlıca evden çıktı.
Yüzüne vuran hafif rüzgar onun bütün yorgunluğunu birazda olsa alıyordu. Genç adam yüzündeki tebessümü eksik etmezken sakin adımlarına devam etti. Bir yandan kulaklığını takıp huzurla dinlediği "Cavetown-This is home" şarkısını açarak huzuruna huzur kattı.
Are you dead?
'Öldün mü?'
Sometimes I think I'm dead
'Bazen öldüğümü düşünüyorum.'
Cause I can feel ghosts and ghouls wrapping my head
'Çünkü kafamın içinde dolaşan hayalet ve hortlakları hissediyorum.'
But I don't wanna fall asleep just yet
'Ama henüz uykuya dalmak istemiyorum..'
Adımları okulu bulduğunda bahçeye doğru ilerledi. Haftasonunun verdiği rahatlığı üzerinden atamamıştı. Okulu özlemediğini fark eden siyah saçlı genç derin bir of çekerek okul binasına adımlıyordu.
🦩
"Hey dikkatli taşı Hyunjin!"
"Elimden geldiğince dikkatli taşıyorum."
Sarışın genç elindeki tepsiyi dikkatlice taşımaya çalışırken bir yandan düşürmemek için Tanrıya dua ediyordu. Aşçılık okurken tepsi taşımak ne alaka olabilirdi ki? Hoca el dengesini kontrol etmek için böyle bir şey yaptığını söylüyordu. Eğer bunu başarırsa hocanın tepsi taşıttırmasından kurtulacaktı. Başarılı bir şekilde masaya tepsiyi yerleştirdiğinde derin bir nefes vermişti. Hoca alkışlayarak sarışın gence bakıyordu. Hyunjin gururlanmış bir şekilde gülümsüyordu.
Büyük bir şey olmasa bile onun için büyük bir anlam ifade ediyordu. Bu taşıdığı 5. tepsiydi.
Aradan yarım saat geçmiş ve artık stajın bitmesi ile mutluluktan evinde doğru gideceği için heyecanlıydı. Evini çok özlemişti. Sabahtan beri burada staj görmek onu ciddi anlamda yoruyordu. Bulunduğu binadan çantasını alarak çıktı. Yakınlarda bulunan durağa adımlarken gökyüzünün turuncu kızıl renkleri onu büyülemeye yetiyordu. Gökyüzünü gerçekten severdi. Birkaç gökyüzü resmi çizdiği bile olurdu. Durağa vardığında otobüsün hemen gelmesini umuyordu. Aradan geçen 10 dakikanın sonunda durağa yaklaşan otobüs ile mutlu bir şekilde gülümseyerek otobüsün gelmesini bekledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mortal Love🦩[Hyunİn]
Teen FictionKurgu bana aittir! Herkesin ölüm gününü görebilmek, fakat kendi ölüm gününüzü görememek... Böyle bir dünya düşünün. Herkes birbirinin ölümünden haberdar ama bunları o kişilere söylemek ciddi cezalar demektir. Devlet bunu yapan kişilere akla gelemeye...