ağağağağa 3k olmuşuz uççam mutluluktan 😌😌😌😌
Yoongi'ye acil bir konuda konuşmamız gerektiğini söylemiştim, bunu mesajlaşma yoluyla söyleyemezdim çok acımasızca olurdu. Gerçi hala nasıl anlatacağımı bilmiyordum.. Bir anlığına Jungkook'un gazına gelmiştim ve şu an, keşke gelmeseydim diyorum.
"Güzelim?" Yoongi'nin içimi titreten sesini duyduğumda kafamı kaldırdım. "Ne düşünüyor benim güzelim?"
Şakayla karışık sorusuna gülümseyerek karşılık verdim. "Evet neymiş bu önemli konu?"
Yoongi karşımdaki sandalyeye oturduğuna derin bir nefes aldım. Masanın üzerine bıraktığı ellerine uzandım ve sıkıca tuttum. "Sanki ölecek gibi davranıyorsun."
"Yoongi. Seni seviyorum."
Konuya anlam veremeyen bir yüz ifadesiyle bana baktı. "Ben de seni seviyorum bir tanem. Ama artık anlatsan mı içinde kalan şeyi?"
"Yoongi ne olursa olsun beni bırakmayacaksın değil mi?"
Güldü. "Bunca zaman peşinden koştuktan sonra mı? Hiç niyetim yok."
Derin nefes aldım. "Biraz önceye gideceğim."
"Git bakalım."
"Lise ikideydim. Yani adrenalin seviyemin doruklarda olduğu zamanlar. Bir gece, en yakın arkadaşımla beraber bara gittik ve benim hayatım orada mahvoldu.
"Biriyle tanıştım, çok hoş biriyle. Daha önce kimseden hoşlanmamıştım ama o, o benim kalbime çoktan sahip olmuştu bile. Benden dört yaş büyüktü fakat umrumda değildi. Nitekim o da fark etti benim bakışlarımı sanırım çünkü yanıma geldi.
"Yoongi. Gerçekten utanıyorum bunları anlatırken ama.. İlk aşkımdı, çok yanlış şeyler yaşadım onunla. Anla işte.. O tür şeyler.
"Bir süreliğine beni dünyanın en mutlu kızı yaptı, gerçekten sevildiğimi hissettim. Hayatımı ona adadım, tüm benliğimle beni asla bırakmayacağına inandım. Ama o ne yaptı?
"Onlarca kez aldattı beni. Ve ben hepsinde de geri yalanlarına inandım. Beni sevdiğini söyledi, inandırdı kendine ve yalanlarına.
"Ama sonra.. Sonra artık dayanılmaz hale geldi. Bana hep yalan söylüyordu, sadece yalan. Bıkmıştım. Kendimi daha fazla üzemezdim bu yüzden onu terk ettim. Birkaç ay peşimi bırakmadı, yine yalan söyledi. Geri döndürmeye çalıştı. Ama ona kanmadım eskisi gibi.
"Sonunda hayatımdan çıktı.
"İncinmiş hissediyordum, ve kullanılmış. Ayrıldığımızdan beri onunla hiç konuşmadım. Zaten üniversiteye geçince komple lise takımıyla iletişimi kestim. En iyisi buydu.
"Ama Yoongi.. O şimdi tekrar karşıma çıktı. Ve bana senden ayrılmamı söylüyor. Eğer ayrılıp kendisine dönmezsem.. Tanrım eski videolarımızı herkese gösterecekmiş! Yoongi çok utanıyorum.. Çok özür dilerim."
Sesini çıkarmadan anlattıklarımı dinliyordu. Ve birden hareketlendi, ellerini geri çekti. Ha dedim, şimdi beni bırakacak ve hayatımdan defolup gidecek.
Ayağa kalkarak benim de kalkmamı işaret etti. Kendimi her türlü sonuca hazırlamıştım, kesin bu son konuşmamızdı.
Ama o yapmadı. Aksine, kollarını bana sararak sıkıca sarıldı. "Anlattığın için teşekkür ederim. Güzelim, bu senin suçun değil. Utanma."
Utanma demesine karşılık daha çok utanarak kafamı göğsüne gömdüm. "Üstesinden beraber geleceğiz, tamam mı? Sıkma canını."
yoonsoo iyi gidiyo da acaba jinyoung ne yapacak?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
trouble! series: delayed distress [les panic] ✓
Fanfic-tamamlandı- 'trouble' serisi 1. kitaptır Kim Jisoo kendisinden hoşlanan çocuğa sevgilisi ile öpüşürkenki fotoğrafını atmıştı. >Yüksek Sıralamalar< jichu| #1 miyeon| #1 joohyun| #2 kimjisoo| #4 by| eylvis