20. Bölüm

47 12 0
                                    

"Üff motosiklete bak be!!" diyen Merve'nin ağzına elimdeki cipsiyi tıkıp kapattım. Ne yani benim kızımdan daha mı güzeldi de böyle baka kalmıştı.

Ağzındaki cipsleri yemeden öylece bakıyordu. Yaklaşan motursesini duyduğumda kaşlarım çatılırken bende meraklanmıştım aslında.Arkamı dönüp bize doğru gelen motosiklete baktım.

"Vay anasını satayım." dediğimde bu sefer elinde ki cipsiyi ağzıma tıkan Merve olmuştu.

"Yakıyor değil mi Meyra?" dediği sırada motosikletler tam önümüzde durmuştu. Biri siyah diğeri ise maviydi. İkiside yakıyordu cidden. Ve ben o motosiklet için üstündeki iki dangalağıda öldürebilirdim.

Bana uyan tabiki de siyah olan motosikletti. Ve o canım motosikletten inen kimdi biliyor musunuz?

"Savaş?" bingo! doğru cevap.

"Nasılsın bal böcüğüm." diyerek mavi motosikletten inen ise Şirekti.

"Sinan bu çok güzel lan aşkım." Sinan diyen tek kişide Merve'ydi. Ayrıca lan aşkım ne lan.

"Yavru fıstık gibi değil mi?" dediğinde Merve çoktan yerinden kalkıp motosiklete aşkla bakıyordu.

"Hadi gezelim." dediğinde Merve çoktan Şireğin arkasına atlamıştı bile.

Gözlerimi kısarak Savaşa baktığımda elindeki gri bir başka  kaskı bana uzatmıştı. Göz kırpık yandan bir gülüş atmayıda ihmal etmemişti. Kalbim nedensizce hızlanmıştı.

Leb demeden leblebiyi anlıyor bu çocuk.. Genişce sırıttım. Galiba ben bu çocuğu seviyordum.

Gri benim rengimdi. Ne beyaz olacak kadar temiz ne siyah olacak kadar asalatli. Ben ikisinin arasında sıkışmış gri idim.

Kaskı küçük bir çocuğa takar gibi yavaş ve narin hareketler ile kafama taktığın da siyah gözleri gözlerimden ayrılmamıştı.

O gözler siyah dipsiz bir kuyu gibi beni kendine çekerken bedenim çoktan direnmeyi bırakmış ve ona izin vermişti.

"Savaş lan Savaş!" diye anıran şireğe döndüm sinirle..

"Ne var lan?" diyerek atılan ben olmuştum.

Savaşta Savaş ne var ne!  dememek için kendimi tuttum Neden tutuyorum ya..

"Savaş SAvaş ne var lan ne!!" diyerek aklımdakileri aktaran adama bir daha hayran kalmıştım. Yerim lan ben bunu...

"Yarış yapalım mı diye sordum da.." derken elini salladı. "Siz çoktan bir gezintiye gitmişsiniz."

"Ne gezintisi?" diyerek kaşlarını kaldırıp soran adamın tatlılığına dönüp baktım.

Safım ya çok tatlı..

Yürüme iç ses yürüme!!

Yürümüyorum ki koşuyorum koşuyorum...

"Sen Meyra'nın gözlerinde geziyorsun ne olsun." dediğinde kıkırdadım.

"Konuşma gevşek binin de size bir toz yutturalım." diyerek sırıttı. Bana döndüğün de göz kırpık gülüşünü büyüttü. " Değil mi sevgilim."

Sevgilim diyen ağzını yerim...

Tabibi sevgilim kelimesini daha ben hazmadememişken Şirak üzerine alınmıştı.

"Görürüz Savaş aşkım." diyerek onlar bindiğinde bizde bindik motasilete ve şireğe yüzümü buruşturarak bakmayı ihmal etmemiştim.

Savaş'ın beline ellerimi sardığım da bana dönüp baktı. Kasktan dolayı ona gülümsediğimi görmese de ben gülümsedim.

Meyra *Sadist Bir Kız*   (Askıya Alındı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin