*FİLM SETİ, GİRİLMEZ.*
"Makyaj ekibi, Chuuya'nın makyajında bir sorun var!" Yönetmen koltuğunda oturan orta yaşlı adam küçük ekrandan gözlerini ayırmadan bağırdı. İki kişi hızla elinde senaryo ile, ağaçların arasındaki boşlukta dikilen şapkalı gence ilerlerken sahne arkası heyecanlı oyuncularla doluydu.
"Makyajında hiçbir sorun yok Chuuya. Gayet güzelsin." Makyajı tamamlanmış, üzerine kostümlerini geçirmiş, gıcır gıcır görünen uzun beden gülerek karavandan çıktı. Yüzündeki gevşek gülüşle yönetmen koltuğuna ilerledi ve senaryo kağıtlarını sertçe masaya koydu. "Chuuya ile nasıl böyle konuşabilirsiniz Asagiri-Sensei? O buradaki herkesten daha güzel, onu kıskandığınızı kabullenin artı-"
"Dazai, eğer burada boş yapmak yerine repliklerini ezberlersen sabahın üçünde burada fazladan dikilmeyiz." Asagiri'nin sert ve otoriter sesine yalancı bir korku ifadesi takınıp kekeleyerek "H-haklısınız, ö-özür dilerim Kafka Daddy.." dedi. Sonlara doğru kendini orta yaşlı adamın kucağına bırakmış, abartılı mimiklerle dudağını ısırmıştı. Asagiri de, tüm set ve oyuncu ekibi de Dazai'nin bu yavşak tavırlarına alışkın olduklarından umursamamışlardı bile...
"Kalk üstümden, Dazai."
"Ama-"
"Kalk! Senin yüzünden Kyuusaku bir kez daha hasta olursa, ailesine durumu sen açıklarsın!" Kenarda, üzerinde kat kat battaniye ile çekimlerin başlamasını bekleyen küçük çocuğu gösterdi hışımla. "Ve tüm sete de sen yemek ısmarlarsın!"
"Ne? Hayır tamam!" Dazai duyduğu cümle ile hızla orta yaşlı adamın kucağından kalkarken bu kez yüzündeki korku... Gerçekti. "Ben gidip Chuuya ile pratik yapsam iyi olur!" Koşarak ışıklandırmaların ortasında dikilmiş turuncu saçlı gencin yanına gitti.
Sahne arkasında elinde kahvesiyle oturmuş keyifli keyifli makyajının tamamlanmasını bekleyen Lovecraft gülerek "Dokunaçlarımdan kaçabilecek kadar hızlısın Dazai!"
"Ha ha yine çok şakacısın Lovecraft!" Dazai yalancı bir gülüşle konuştuktan sonra kollarını partnerine sardı. "Ne yapıyormuş bakalım benim küçük Chuuya'm?" Arkadan sardığı ellerini kısa bedenin göbeğinde birleştirip, başını omzuna koydu. "Yozlaşma sahnesi... Biraz zorlayacak gibi, ne dersin?" Chuuya'nın yumuşak sesi kulaklarına dolduğunda gülümsedi. Hızla önüne geçerek, elini yumruk yaptı. "Seni durdurmak için orada olacağım!"
Chuuya nazikçe kıkırdarken set ekibinden bir ses yükseldi. "Herkes yerlerine 90 saniye içinde çekime başlıyoruz!" İkisi de birbirine gülümsedikten sonra Chuuya cebine sıkıştırdığı eldivenleri ellerine geçirdi ve Dazai'nin yakasını düzeltti. "O zaman ne demişler... Tek çekim olması her zaman tercihimizdir, partner. İyi şanslar."
"Sana da Chuuya." Dazai, yüzündeki gülümseme ile sahneye gireceği yere doğru hareketlendi. Sabah rüzgarları tüm set ekibini ürpertirken Chuuya'nın yüzündeki gülümsemenin yerini rolün vermiş olduğu sinir aldı. Olasılıkları ve yüzdelikleri bir kenara bırakırsak, canlandırdığı karakterle, kendi kişiliği arasında en fazla fark olan kişi kesinlikle Chuuya'ydı... Gerçek hayattaki Chuuya nazik, kibar, sinirleri alınmışçasına stabil bir duygu değişime sahipken; rol olan Chuuya... Sinirli, sinirli ve sinirliydi...
Kaydın başlamasını beklerken gözlerini şöyle bir etrafta gezdirdi, bir yıl içinde ne kadar da çok şey başarmışlardı. Hatırlıyordu da, dizinin ilk sezonunu dünyanın en ucuz kamerası ile çekmiş, tüm montajları Ranpo'nun bilgisayarında yapmış ve... Sıfır beklenti ile bunu çeşitli mecralara göndermişlerdi. Bungou Stray Dogs, Asagiri'nin canının sıkıntısı olarak kaleme alınmış ve rica minnet ile topladığı oyuncuları bir araya getirmesiyle oluşmuş bir diziydi. En başta bütçeleri o kadar düşük, fikirleri o kadar körelmişti ki, karakterler bile oyuncuların ismine sahipti. Bir yıl içinde bu kadar popüler olmak korkutucu olsa da, artık green screen yerine her şeyin en gerçek olanına ulaşmak için orman bile kiralamışlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Waves | Soukoku
Fanfiction||| "Bugün kendimi incittim Hâlâ hissedebiliyor muyum, göreyim diye Acıya odaklanıyorum Gerçek olan tek şeye" ||| Dazai Osamu + Nakahara Chuuya (Soukoku) Soukoku One-Shots | Angst | Fluff | Smut | AU | Bungou Stray Dogs ⓒ