Gerçek Kahraman

Operasyon

~Aşağıya siz canlarım için bomba gibi bir bölüm bırakıyorum. Hem de bayağı uzunnn~

Plan çoktan hazırdı. Tek yapmamız gereken harekete geçmekti. Şuan ise kahraman kostümlerimizi giymiş toplanmayı bekliyorduk. Bıçakları yerleştirmeyi bilerek son dakikaya bırakmıştım. O yüzden şuan bekleme zamanını değerlendirerek masada bulunan bıçakları üstüme yerleştiriyordum. 2 tane botlara, 2 kemere, 1 saçın içine , 1 göğüs kısmına böyle böyle 10 a yakın bıçak sığdırmıştım üstüme. 

Bıçakları koymak bittikten sonra ayağa kalktım ve kılıcımı kınından çıkarıp döndürmeye başladım. Onunda iyi durumda olduğunu anlayınca kınına geri soktum ve sırtımdaki yerine koydum. Kafamı kaldırdığımda odada olan herkes şaşkınca bana bakıyordu. Bende onların bakışlarına sorgular ifadem ile bakınca birkaçı gözünü kaçırmıştı "Yurisa-chan bıçak satmaya mı gidiyorsun ?" gelen soru karşısında anlamak için birkaç dakika duraksamıştım "Haa siz bıçaklarımı diyorsunuz. Onlar savaş araçlarım. Dövüşürken gücümü kullanmayı sevmiyorum. O yüzden yedek olarak taşıyorum yanımda.  Ama merak etmeyin hepsini nasıl kullanacağımı biliyorum." biraz daha rahatlamış gibilerdi. Onlara masum olduğunu umduğum bir gülümseme yolladım ve yanımdaki kahveden içtim. 

Polislerle beraber buluştuktan sonra asıl gitmemiz gereken yere gittik. Evin önüne vardığımızda bahçe adam kaynıyordu polis ve birkaç kahraman onlarla uğraşırken biz içeri girmiştik bile "Pardon! Burada acelemiz var! Ayakkabılarımızla girdiğimiz için özür dileriz!" Fat Gum un dediklerine kıkırdayarak koşuyordum. Fakat bir terslik var gibiydi. Çünkü bahçedekiler hariç karşımıza kimse çıkmamıştı ki onların da Yakuzanın önemsiz üyeleri olduğu belliydi. 

Diğerleri de bunu anlamışlardı ve şuan kendi aralarında durumu değerlendiriyorlardı. Uzun bir koridora geldiğimizde aniden durdum ve hissetmeye çalıştım. Tanıdığım kişileri auralarından bulmak her zaman benim için daha kolay oluyordu ki neyse ki şu birkaç günde Eri ye tahmin ettiğimden daha fazla bağlanmıştım. "ERİ Yİ KAÇIRIYORLAR" daha da hızlanarak geçitin olduğu yere geldik. 

Sir Nighteye hızlıca gerekli yerlere basarak kapıyı açtı. Kapı açıldığı an içerden 3 kişi fırladı ama biz daha tepki veremeden Centipeder ve Bubble Girl onlarla dövüşmeye başlamıştı. İkisini orada bıraktıktan sonra koşmaya devam ettik fakat karşımıza bir duvar çıkınca Mirio ileri atılarak arkasını kontrol etti. Duvarın arkasının boş olduğunu öğrendiklerinde Midoriya ve Kirishima öne atıldı ve aynı anda duvara vurdular. Duvar parçalara ayrıldığında arkadaki kahramanlardan sessiz tebrikler yükseldiğini hissetmiştim. 

Yıkılan duvarı geçtiğimizde koridor bükülerek şekil değiştirmeye başladı. Tamaki kendi kendine bir şeyler mırıldanıyordu. Mirio onun yanına giderek bir şeyler söyledi ve hızlıca koşmaya başladı. Duvarlar istediği kadar yer değiştirsin Mirio yolu bildiği sürece onlara ulaşabilirdi. Tam adım atacağım sırada yer yarıldı ve içine düştük. Bu durum devam ederse Eri yi kurtaramazdık. Aizawa Sensei nin özgünlüğü de göremediği için işe yaramıyordu. O zaman şimdilik ilerlemeye devam etmemiz ve o şekil değiştiren şerefsizin nerde olduğunu bulmalıydık. 

Düştüğümüz yerde bir hareketlilik olurken karşımıza üç kişi daha çıkmıştı "Geleceğimizi biliyorlardı" bunun başka açıklaması olamazdı. Gruplara ayrılmış ve bizi bekliyorlardı. Zaman geçtikçe birbirimizden ayrılmamızı sağlıyorlardı böylelikle daha güçlü olacaklardı. Bizi ifşalayan hangi şerefsizse bizzat kendi ellerimle öldürecektim onu. 

Sensei içlerinden birinin özgünlüğünü silince Tamaki hızlıca saldırmaya başlamıştı. Onun kendine geldiğini görmek güzeldi. Hızlıca onlarda gözümü gezdirdim yeme, kristalleştirme ve çalma özgünlüğüne sahip olanları karşımıza çıkarmışlardı. Tamaki biraz zorlanır ama hepsini yenmenin bir yolunu bulurdu.