55.Bölüm Sessizce Gelenim

5.9K 476 167
                                    

İnsan bu hayatta kaç kez sevdiği ile sınanırdı ki. Giray'ın aşık olduğu kadın ile bu ikinci sınanışıydı. İlkinde ona yetişememiş ellerinin arasından kayıp gitmesine izin vermişti. Ama bu sefer onu kendisinden almalarına izin vermeyecekti.

Giray ve diğerleri kısa sürede onları Hama'ya getiren araçlara ulaşmışlar, sonrada son sürat İdlib'deki El Bashar'ın kampına doğru gitmeye başlamışlardı. Genç adam kampın onlara biraz uzak olması sebebi ile yolda giderken arkadaşı Emced'i aramış biran evvel yola çıkmasını istemişti. Çünkü arkadaşı kampa onlardan daha yakın olduğu için önce varır ve ne olursa olsun karısını canı pahasına korurdu.

Emced kampına yeni katılan gençlere silah eğitimi verdiği sıra yanına yaklaşan adamının uzattığı telsizi ondan almış karşı tarafın konuşmasını beklemişti. Bir kaç dakika sonrada biten konuşmasının hemen ardından telsizi adamına uzatmış ve hemen arkasına emirlerini sıralamaya başlamıştı.

"Emir sende dahil olmak üzere yanına on beş tane en iyi adamlarımızdan al, on dakika hazır olun yola çıkacağız."

"Emredersin komutanımda nereye gideceğiz?"
"Şemin kampına yani El Bashar'ın kampına. Bizim Silicinin karısı orda,  şerefsiz Kamir ve itleri saldırıya geçmişler onlara desteğe gideceğiz."

"Tamam komutanım biz şimdi hazır oluruz."

Emced giden askerinin arkasından kendiside hızlıca odasına gitmiş, on dakika içindede hazırlığını bitirip, kendi kamplarına on beş kilometre uzaklıktaki kampa doğru üç araçla yola çıkmıştı.

Leyal kocası gittiğinden beri saatlerçe uyumamış öylece odada boş boş oturmuştu. Kocası mümkünse fazla dışarıya çıkma dediği içinde onu dinlemiş odadan dışarı çıkmamıştı. Sadece iki sefer daha önce kıyafetleri getiren asker gelmiş ona yemesi için yemek getirmişti. Genç kız bir kaç günde güçten düştüğü için gelen yemekleri afiyetle yemişti.

Bir süre sonra yapacak hiçbir şeyi olmayan kız bedeninin saatlerdir yorgun olması sebebi ile Bashar'ın yatağının üstüne bir battaniye sermiş sırf vücudunu bir kaç saat dinlendirmek için gözlerini kapamıştı.

Aradan geçen üç saatin ardından kapının hızlıca açılması ile Leyal yataktan korkarak kalkmıştı. İçeriye telaş içinde ona yemek getiren asker girmişti. Adam ilk defa yüzüne bakarak konuşmaya başlamıştı.

"Acele et hemen burdan çıkmamız gerekiyor."
"Neden? Ne oldu?"
"Kamir'in adamları burda, etrafımızı kuşatmış durumdalar."

"Aman Allah'ım. Şimdi ne olacak. Onlar asla beni almadan burdan gitmezler."

"Merak etme seni asla onlara teslim etmeyiz. Gerekirse ölürüz ama yinede seni onlara vermeyiz. Şimdi seni burdan çıkarıp sığınağa saklamam gerekiyor."

"Tamam gidelim."

İkili arka arkaya odadan dışarıya çıkmış, tam kampın orta yerinden geçip sığınağa doğru gidiyorlardı ki birden az ilerilerine düşen roket atar ile savrulup geriye doğru düşmüşlerdi.

Genç kız savrulduğu yerden zorla doğrulmuş sırtını az ilerisinde bulunan duvara dayamıştı. Zorla aldığı nefeslerle kendine gelmeye çalışan Leyal bir kaç dakika sonra vücudundaki ağrıları yok sayıp yavaş yavaş ayağa kalkmıştı. Daha sonrada az ötesinde baygın yatan adamın yanına gitmişti.

"Hey uyan! Yaşıyor musun? Bak hayattaysan eğer hemen kalkman gerekiyor. Ateş etmeye başladılar ve benim şuan senden başka kimsem yok."

Genç asker baş ucunda ağlayara konuşan kızın sesi ile yavaş yavaş gözlerini açmış sonrada yattığı yerden doğrulmaya başlamıştı.

RUHUM SENİ SEÇTİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin