BÖLÜM 29: Korkuyorum...

6 2 0
                                    

Ege'nin ağzından~

Fulya toplantıyı bitirip kendini hızla dışarıya attı. Peşinden gideceğim sırada Ayhan beni durdurdu
"Alan ona göre çok kapalı ve karanlıktı bırak biraz yalnız kalıp rahatlasın" haklıydı alan sanki onu çıldırtmak için özellikle seçilmiş gibiydi. Ama onda başka bir şey vardı. Ve benden gizlemeye çalışıyordu. Elbet öğrenecektim. Elbet...

Masadakiler kendi aralarında mızmızlanmaya devam ederken daha fazla dayanamadım ve ayağa kalktım
"Ayhan ben Fulya'ya bakmaya gidiyorum bunlarıda gönder şuradan" cevap vermesini beklemeden dışarı çıktım. Etrafa bakınmaya başladım. En sonunda Fulya'yı yerdeki Lara'nın saçını tutmuş alayla konuşurken gördüm. Onlara uzak olduğum için ne dediğini anlayamadım. Yüzü bir anda ciddileşince biraz telaşlandım ve hızla onlara doğru yürüdüm.
"Güzelim bir şey mi oldu? Ne yaptı bu yine!?" bu salak kız benim Hatunumu sinir edecek bir şey yapmadan duramıyordu! Kafasını kaldırdı
"Aklınca bana hesap soruyor sikik surat!" saçlarını sertçe bırakıp ayağa kalktı. Ayağa kalktığında nasıl olduğunu anlamadan başını tutarak yere düştü. Ben telaşla yanına koştum
"GÜZELİM!" hemen yanına çöküp başını bacaklarımın üstüne koydum.
"Güzelim uyan lütfen! Aç gözlerini!" elime baktığımda kan bulaşmıştı kafasını yere çarptığı için kanıyordu.
"Lanet olsun!"
Etrafıma baktığımda Lara'yı kaçarken gördüm. Pislik!! Telefonum aklıma gelince elimi cebime attım neden lazım olduğunda burda olmuyor ki bu lanet şey!? Kapının önünde Ayhan'ı görünce bağırmaya başladım
"AYHAN! AYHAN!" telaşla bu tarafa döndü ve koşmaya başladı.
"Ne oldu ona?!"
"Bi-bilmiyorum HEMEN AMBULANSI ARA! HEMEN!!"

Başını vurduğu için Fulya'yı tedbir amaçlı olarak yoğun bakım odasına almışlardı.
"Ege dur artık! Yeter başım döndü aq!"
"Nasıl durayım Berke?! Ha! Söyle bana! O bu haldeyken ben nasıl durayım? Ona bir şey olacak diye çok korkuyorum!" gözlerim dolmuştu. Ya o da beni bırakırsa!? Cem yanıma gelip ellerini omuzlarına koydu
"Merak etme o inatçıya bir şey olmaz çok güçlüdür o. Hem seni bizi asla bırakmaz." içimden geçenleri duymuş gibiydi sanki. Ona cevap olarak sadece kafamı salladım.

Doktor dışarı çıkmıştı ben aceleyle yanına koştum
"O iyi mi nesi var!?"
"Siz nesi oluyorsunuz?"
"Erkek arkadaşıyım ben"
"Ailesi burda değil mi?" adam beni çıldırtacak!
"O kızın kim olduğunu biliyor musun!?"
Yakasına yapışacağım sırada Cem beni durdurdu
"Ben kuzeniyim babası trafik kazasında öldü annesi ise yurt dışında. Ve o kız 'N' ona bir şey olursa inan bana dünya kararır!" adam Fulya'nın 'N' olduğunu öğrenince ürkmüştü bir an. İnsanlar adını duyduğu anda bile çok korkuyorlar.
"Hastalığı ilerlemeye başlamış bir az önce tedaviye başlanması gerekiyor. Aksi takdirde onun için zor olabilir"
"Hastalık mı ne hastalığı var ki!?"
"Kız arkadaşınız kanser" ben şoka uğramış bir şekilde adamın suratına bakıyordum. Sadece ben değil diğerleride şoktaydı. Berke beni kenara itip doktorun karşısına geçti
"Ne zaman uyanır?"
"Yere düşerken başına aldığı darbenin şiddetini bilemiyorum. Bu yüzden tam olarak ne zaman uyanır kestirmiyorum." araya girerek
"İçeri girebilir miyiz??"
"Tabi ama onu fazla yormayın. Ve hepiniz bir anda girmeyin" anladım anlamında başımı salladım. Berke tekrar lafa girdi
"Anladım. Sizinle hastalığı hakkında konuşmak istiyorum"
"Geçen seferde konuşmuş-"
"Tadavisi hakkında konuşmak ve bilgi almak istiyorum!" ne yani Berke biliyor muydu!?
"Tabi odama gidebiliriz efendim" adam önden gidiyordu. Berke adamın peşinden gideceği sırada kolunu tutarak onu durdurdum.
"Sen biliyor muydun!!?"
"Şey eve-"
"Neden bana söylemedin! Doğrusu neden bana SÖYLEMEDİ!??"
"Ege önce bir sakin ol! Bana o söylemedi ben kendim öğrendim!"
"Nasıl lan!?"
"Geçen ay sen ve Cem alışverişe gittiğiniz gün Fulya ile birlikte evi toparlıyorduk. Fulya'ya telefon gelmişti. Telaşla dışarı çıkmıştı ben de şüphelenmiştim ve onun peşinden gitmiştim. Onu dinlemeye başladım karşıdaki kişiye "Size o hastane kayıtları silinecek demedim mi!? Neden hâlâ duruyorlar?" demişti. Bende hemen bilgisayarımı almış bir şekilde kaydı bulmuştum. O zaman öğrendim."
"Bana neden söylemedin lan!"
"Söyleyecektim. Ama Fulya izin vermedi. Kendisi zamanı gelince söyleyeceğini demişti.!" sinirli miydim? Değildim. Sadece kırgın ve korku doluydum. Bunu dışa vurarak
"Berke ya o da...o da annem gibi beni bırakıp giderse!?" Berke elini omzuma koyup
"Merak etme buna izin vermem. Diğer kız kardeşimin de gitmesine izin vermem! Elimden geleni yapacağım. Sende onun üzerine fazla gitmemeye çalış! Ben şimdi doktorun yanına gidiyorum" gideceği sırada onu bu sefer Cem durdurdu
"Bekle bende seninle gelecem!" ikisi giderken ben Fulya'nın yanına gittim. Kokunda serum vardı ve kafasına bandaj sarılmıştı. Usulca yanına gittim sandalye çekip oturdum. Öylece yüzüne bakıyordum. Elini tutup konuşmaya başladım.
"Neden bana söylemedin güzelim? Neden?.." gözümden yaşlar dökülmeye başladı. Çok korkuyordum. Ona bir şey olacak diye onu kaybedecem diye çok korkuyorum. Kafamı öne eğip sessizce ağladım. O bana hissettiğim sevgi eksikliğini fazlasıyla veriyordu. O benlm hem annem hem arkadaşım hem ailem hem de sevdiğim kadındı. Onsuz yapamazdım! Yüzüme dokunan minik ellerle kafamı kaldırdım.
"Güzelim?!" göz yaşlarımı silerek konuşmaya başladı
"Kimseye söyleyemezdim. İşler bu derece ilerlemişken kimsenin öğrenmesine izin veremezdim. Senden de çok özür dilerim sevgilim sana söylemeli-" lafını bitirmesine izin vermeden dudaklarını öpmeye başladım. O anlık şokla tepkisiz kalmıştı bir an ama sonra karşılık vermeye başladı. Hoşuma gittiği için sırıtmıştım.

"Gideceksin kuzen!"
"Gidemem diyorum anlamıyor musunuz!?"
"Neden gidemezsin prenses?!"
"İşler bu kadar iler-"
"Sikerim işini! Senden önemli mi!? Hem ben neden bu işe girdim sanıyorsun? Amacım seninle hem daha çok vakit geçirmek hem de sana yardımcı olmak.!"
"Ama-"
"Aması falan yok! Gidip tedavi olacaksın bitti!" Berke sinirle çıkışmıştı. Haklıydı da!. Fulya susup gözlerini kaçırdı. Bu sefer Cem girdi lafa
"Hatta hemen yarına uçak bileti varsa gidiyorsun!" diyerek telefonunu cebinden çıkarıp odadan dışarı çıktı. Çok geçmeden içeri girdi.
"Evet bebeğim yarın gündüz gidiyorsun. Annemler seni karşılayaca-" Fulya aniden yatağında doğruldu
"Hayır! Ben onları görmek istemiyorum. Heleki teyzemi!" teyzesi Fulya'yı pek sevmezdi. Fulya'da onu sevmez.
"Tamam güzelim o zaman Ayhan gitsin seninle"
"Hayır olmaz Ayhan abi burda kalıp sana yardımcı olmalı! Arda ile birlikte giderim ben."
"Tamam prenses tamam. Ben senin için bavul hazırlatmaya gidiyorum. Çünkü senin hastanede kalman lazım şuan." Berke ile birlikte Cem'de kalktı
"Bende gideyim de sana geçen yaptığın çilek reçelinden getireyim. Yarın görüşürüz" ikiside odadan çıktıktan sonra Fulya bana bakmaya başladı. Gözünde suçluluk ve pişmanlık kırıntıları vardı.
"Ege özü-"
"Yanına yatabilir miyim?" uzunca bir süre onu göremeyecektim... Bu yüzden sıkıca sarılmak istiyorum ona.
Beni anlamış olacak ki kafasını sallayıp sol tarafını işaret etti. Ayağa kalkıp yatağın etrafını dolandım ve yanına uzandım. Kafasını göğsüme dayadım ve özleyeceğim kokusunu içime çektim.

Fulya'nın ağzından~

Uzun zaman sonra bu kadar huzurlu bir uyku çekmiştim. Şuan Arda ile birlikte havalimanına yetişmiştik. Ege gelmekte ısrar etmişti ama istememiştim. Onları zorla okula göndermiştim. Ben uzun bir süre okula gidemeyeceğim için okulu dondurmuştum. Tedavim bittikten sonra kaldığım yerden devam edecektim. Havalimanına giriş yaptığımızda zaten dönen başım dahada dönmüştü. Uçağa bineceğim için ilaç alacaktım zaten ama yinede stresliydim. Belki o yüzdendir diye düşündüm. İşlemleri Arda hallediyordu ben ise bir umut baş dönmemin geçmesini bekliyordum. Arda işlemleri halledip yanıma geldi
"İyi misiniz efendim?" sadece kafamı salladım. Uçağın kalkmasına daha 15 dakika vardı. Arda koluma girip beni oturaklara yönlendirdi.

Zamanı gelince uçağa binmemizi söyleyen anonsu duyduğumuzda ayağa kalkıp ilerlemeye başladık. Âni bir patlama oldu ve herkesin koşuşturmaya başlağını hatırlıyorum. Ve yine karanlık...











SELAAAMM~
YENİ BÖLÜM GELDİİİ
İYİ OKUMALAR 💋
OY VERMEYİ UNUTMAYIN 🦋💜

FOREVER TOGETHER (SONSUZA DEK BİRLİKTE)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin