ÇOCUĞUMUN BABASI

Bölüm 6

medya: gökçe ve alışverişe giderken giydiği elbise 

" Doğru tahmin etmişsiniz, kilosu ve gelişimi iyi ve cinsiyetine gelecek olursak bebeğinizin cinsiyeti."

" Sizin gibi güzel bir kızın olacak gökçeciğim." 

Benim kızım olacaktı, gökmen bey aleti göbeğimden çekti bana peçete uzattı karnımı sildim. Ceren elimden tutup, kaldırdı beni birbirimize sarıldık, ben yine ağlıyordum ama mutluktan gözlerimdeki yaşları sildim gökmen bey, beni yine kısaca bildirdi artık dört ay bir günlüktü benim kızım.

Koku hassiyettim yavaştan gidecekmiş ağırılar biraz arta bilirmiş daha çabuk yorulacakmışım ve artık kızımın hareket edip etmediğini hissedecekmişim odadan çıktıktan sonra ceren elini karnıma koydu ve kendini kızıma tanıttı.

" Merhaba prenses ben, ceren teyzen cinsiyetini ben varken gösterdiğin için teşekkürler." Karnımı eğilip öptü.

Bu harekete güldüm o elini çekince bende elimle karnımı okşadım içimden ona tekrar merhaba dedim.

Sonra hızlıca eve geçtik ve annemlere haber verdik.

Babama de ben haber verdim hastaneye gidemiyordum, ama görüntü olarak konuşuyorduk torunun kız olacağını duyunca çok sevinmişti.

1.5 ay sonra

Açlık hissiyle gözlerimi açtım, kızım artık çok hareketleniyordu, bugün ki planımız alışverişe gitmekti, hala gitmemiştim annem erken demişti o yüzden beklemiştik, karınım çok büyümüyordu minyondum, belki de o yüzdendir.

Beş buçuk aylık olmuştuk, artık her şeyde çoğul eki kullanıyorduk, telefonumu elime aldım Koray bu bir buçuk ayda birkaç kez aramıştı, sevgilisiyle de ayrılmıştı ama hala magazinlerden düşülmüyordu.

Karnımı tutarak yataktan kalktım, ağır hareket ediyordum. Dolabımın kapağını açtım penye tarzı bir çizgili bir elbise çıkardım, karnımı aynada gördükçe mutlu oluyordum ellimi karnıma götürdüm.

" Bugün nasılsınız bakalım, küçük hanım." Elime bir tekme geldi. " oo bakıyorum açız, hadi gel bakalım anneanne ne yapmış bizim için."

Odamdan çıktım hemen mutfağa girdim, meral çayları koyuyordu beni görünce çaydanlığı masaya bıraktı ve karnımı okşamaya başladı.

" Günaydınlar, teyzesinin gülü." Kızım teyzesinin elini karnıma koymasıyla hareket etmeye başlamıştı ve minik tekmeler atıyordu. " Sıpaya bak nasıl tekme atıyor ya, kız senin o parmağını yerim ben." Kızım bu sefer güçlü bir tekme attı. " Sinirlendi prensesimiz neyse ablacığım hadi geç otur."

Annem sofranın bayında bizi gülerek izliyordu ben oturunca o da elini karnıma koydu.

" Günaydın güzel torunum." Kızım bu sefer hareket ediyordu acıkmıştı anlaşılan hemen tabağıma bir şeyler koyup yemeye başladım.

" Abla biz bu kıza, niye isim koymuyoruz, ismiyle seslenirdik bence artık karar verelim." Doğru söylüyordu bence de karar vermeliydik ama karar veremiyordum.

" Karar versem koyacağım da, kararsız kalıyorum." Aklımda üç farklı isim vardı.

Arya, melek ve Hira bu üçü arasında karasız kalıyordum. (ben kararsız kaldım hadi siz seçin.)

" Bu arada alışveriş için hemen çıkalım yani oylanmadan çünkü benim işlerim var." Meralle ben ve annem gidecektik annem toruna elleriyle seçmek istiyordu o iyi ki vardı.