right here • yoonnie + taelice ✔

33, final.

| Seoul, Korea.
Lalisa,

"Taehyung, buraya gelsene artık!"

Yorgunluktan geberiyor gibi hissediyordum. O kadar yorgundum ki, resmen adımlarımı zor atıyordum. Ancak benim aksime, çocuk gibi olan Taehyung kendini havuza atmıştı ve düğünden geldiğimizden beri beni uğraştırıyordu.

"Lalisa, abin gibi huysuz olma da gel eğlenelim biraz."

Taehyung'un dediğine kahkaha atarken havuzun kenarına doğru adımladım. Hava kararmıştı ve bahçe havuzun ışıkları nedeniyle ışıltılı görünüyordu ve cidden hoş manzaraydı.

Taehyung, temiz mavi suyun içinde sırt üstü yüzmeye çalışırken gözlerini kapadı. O kadar güzel görünüyordu ki, çok imkansız gibiydi. Bu kadar güzellik imkansızdı sanki.

"Yorgunum sevgilim, hadi odaya çekilelim." Sesim de yorgun çıkıyordu.

Taehyung sesimi duymasıyla gözlerini aralayarak başını sallayıp onayladı.

"Pekala, geliyorum." Çok geçmeden merdivenlere yönelerek havuzdan çıktığında takım elbisesi su nedeniyle üzerine yapışmış görünüyordu.

Baldırlarını sıkıca saran siyah pantolonu ve göğüs kaslarını saran beyaz gömleğiyle oldukça iyi görünüyordu benim sevgilim.

Genişçe gülümseyerek şezlonglarda bulunan havlulardan birini henüz bana doğru yaklaşan bedenine fırlattım.

Taehyung, beyaz havluyu yakalamış ve bedenini kurulamaya başlamıştı bile.

"Nasıl bu kadar enerjik olabiliyorsun?" Ona sırtımı dönerek çantamı da yerden alıp içeri adımlamaya başladım. O sırada Taehyung, erkeksi kıkırtıları eşliğinde peşimden geliyordu.

"Sen beni gecenin sonunda gör." Bir kolunu omzuma atarak öpücüklerini yanağıma bıraktığında gülümsedim ve onu hafif iteleyerek merdivenlere yöneldim. "Abaza."

Odamıza ulaştığımızda yaptığım ilk şey dolabımdan geceliklerimi çıkartmak ve elbisemin fermuarını indirmek olmuştu.

Elbisem üstümden sıyrılıp düştüğünde saten geceliğimi de beklemeden giyinmiştim. Saçlarım dalgalı ve hoş görünüyordu bu yüzden onları bozmaya kıyamıyordum.

Ve sanırım bozmayacaktım da.

Elbisemi toparlayarak gelişigüzel koltuğa bıraktığım an kapı açılmıştı. Ve tahmin ettiğim gibi Taehyung her yerini su yaparak odaya girdi.

Gördüğüm manzara sinirle bağırmamı sağlarken omzuna vurdum birkaç kez. Kolunu tutarak geri çekilirken kaşlarını çatıyordu. "Taehyung, şu odanın haline bak!"

"Tanrı Aşkına, git üzerini değiştir!"

Taehyung çatık kaşlarıyla üstüme üstüme gelirken dudaklarım aralandı. "Sakın!"

Kaşlarım sinirle çatıldığında önce gülerek beni izledi, ardından sırtım duvara yapıştığında da elini belime sararak vücutlarımızı birleştirdi.

Hissettiğim soğukluk içimi ürpertirken sinirle tepinmeye başlamıştım.

Tanrı Aşkına, su içinde kalmıştım.

"Taehyung!" Onu itmek için omuzlarını yumruklamaya başladığımda gülerek beni izlemeye devam ediyor, bir yandan da beni gülüşüne hayran bırakıyordu.

"Çocuk gibisin." Söylenmeye devam ederken gülüşünü durdurdu ve dudaklarını yanaklarıma bastırmaya başladı. Elleri belimdeydi, sırtımı okşuyordu parmakları ve bedenindeki soğuk sular aksine sıcacık dudakları da yanaklarımdaydı.