Bölüm 2 Siz Kimsiniz?

691 41 12
                                    

Ender sabah erken kalkmıştı. Hastaneden çıkalı iki hafta olmuştu ve evin içinde dört dökmekten bıktığı için bugün holdinge gidecekti. Mutfakta Caner ile karşılaştı

C: Ablacım günaydın. Holdinge mi?

E: Günaydın Caner 'cim evet holdinge gideceğim evde yatmaktan bunaldım. Hem yarım kalmış bir hesabımız var biliyorsun

C: Ablaaa daha yeni bomba patladı yanın da neyin hesabı bu işin hesabımı kaldı.

O sırada Ender 'in telefonu çalar... Arayan bu sefer kimliğini ve sesini değiştirmeden arar onu.

A: En... Ender Çelebi ile görüşürüyorum değil mi?

E: Evet benim de ... SİZ KİMSİNİZ?

A: Ahu ben Ahu Kuyucu geçmiş olsun demek için aradım sizi. Sizden önce de Yıldız hanımla konuştum. Yıldız hanım ve sizi 4 Ekim Pazartesi günü saat 14.00 'da kafeye bekliyorum konuşmak ve tanışmak için ...

Ender 'in konuşmasına fırsat vermeden kapatır telefonu Ahu... Ender Yıldız'ı arar

E: Alo Yıldız

Y: Seni de aradı dimi Endo

E: Evet aradı galiba Hasan Ali 'nin de haberi yok geldiğinden galiba gidicez buluşmaya

Y: Gidelim de iyi misin sen?

E: İyiyim Yıldız holdinge gidiyorum ben bugün Kaya 'ya bilerek bir şey demedim ayağa kaldırmasın şimdi ortalığı

Y: Artık çok geç Endooo

Yıldız telefonu kapatır.

C: Abla sonunda bitti telefon trafiğin bak kimi getirdim

E: Kaya senin işin var sabah sabah burada gelince konuşurduk

K: Sen ayaklandı da şirkete mi geleceksin? (Ender'i sarıp sarmalar o sırada)

E: Evet de , tamam neyse boş ver...

K: Tahminimce kahvaltı yapmadın dimi ?

E: Doğru yapmadım telefonla konuşuyorum kalktığımdan beri

K: Hadi gidiyoruz o zaman (Ender'e nereye demeye fırsat bırakmadan elinden sıkıca tutar kendine çeker birden göz göze gelmişlerdir Kaya Ender'i aniden öper) kahvaltı etmeye Ender . Oradan da şirkete geçeriz

E: Peki gidelim...

Kahvaltı için yola çıktıkları sıra da Ender denize bakarak şarkı mırıldanamaya başlamıştı . Birden tatlı bir sesle Kaya'ya dönerek sordu;

E: Nereye gidiyoruz ?

Kaya cevap vermek istemez. Ama Ender 'i meraklandırmak ister...

K: Sabredemiyorsun dimi?

E: Asla

Ender Kaya 'nın ağzından laf alamayacağını anlayınca yolu izlemeye koyulur. Tabelaları görünce anlar durumu...

E: Ağva ! kahvaltı diye beni Ağva 'ya getirdin ne diyim sana acaba?

K: Deme bir şey bi gece burdayız pazar  günü akşam üstü sabahtan veya akşam üstü döneceğiz  . Hem kafamız dağılır kendimize gelir yaşananlardan sonra.

Kaya , Ağva da küçük şirin bir butik otelde yer ayırtmıştır hem biraz huzurlu olup şehirden uzaklaşmak için hem de Ender 'i mutlu etmek için. Saat 8'i bulmuştur.

Dışarda suyun kenarında şirin bir  masa hazırlamıştır. Ortasında bir mum ,loş  ışıklarla donatılmış ağaçlar etrafta ateş böceklerinin ışıltıları vardır. Ender'in sandalyesinde kocaman bir demet kırmızı güllerden oluşan bir buket vardı... Kaya oturmuş Ender 'i beklerken  bir kaç tefek ayarlama yaptı o sırada masmavi bir elbise ile  Ender gözüktü biraz ilerde Kaya 'nın nutku tutulmuştu.

K:Aşkım çok güzelsin yine gözlerimi senden alamıyorum .

E:Merci ...
Ender gülleri yüzünde tatlı bir şaşkınlık olmuştu ... Notta;
"Beni dünyanın en şanlı adamı yapan sevgilim Ender'e"
Yemekleri yerken arka fonda ki plak çalardan Ender 'in hoşuna giden tatlı mı tatlı bir şarkı çalar... (Selami Şahin- Seninle Başım Dertte ") Ender birden  girer şarkıya Kaya şok olmuştur çünkü uzun zaman olmuştur o güzel sesi dinlemeyeli...

ENDER:  "Seninle başım dertte
                Ne yapsam bilmiyorum
                Canımdan bir parçasın
                 Söküp atamıyorum"
K:Bu dansı bana lütuf eder misiniz Ender hanım?
E:Tabi ki Kaya bey
Gecenin ilerleyen saatlerinde Ender çantasından bir fotoğraf çıkarır fotoğrafın arkasında tatlı bir not "Canım yakışıklı babacım işte ben "  Kaya 'nın birden gözleri dolar
K:En... Ender (Dudağından öper Ender'i)
E:Canım benim (Kaya 'nın göz yaşlarını siler ) Yatalım artık yarın son günümüz zaten o kadar güzel bi gün geçirdim ki teşekkür ederim aşkım (Kaya'yı öper )
Kaya ve Ender kahvaltıya gitmek için hazırlardır eşyalarını toplamışlardır. Ender Kaya'yı  dışarda bekliyordur... Kaya gelir elinde piknik sepeti vardır.
K:Gel hadi
E:(iç ses) Sen benim başıma gelen en güzel şeysin.
Suyun kenarında çimlere oturmuş kahvaltı yapıyorlardır.

Ender başını Kayanın göğsüne gömer. Kaya da parmaklarını Ender 'in saçlarında gezdirip kokusunu içine çeker ... Yola çıkma vakti gelmiştir sonun da bu güzel rüya gibi tatil bitmiş geride müthiş anılar kalmıştır. Ender yarın için biraz gergindir bu hissettirmez Caner'e anlatmıştır durumu ... Caner durumun ciddiyetini anlayınca ablası ve Yıldızı Emirle beraber uzaktan izlemeye gidecektir...
4 EKİM PAZARTESİ  SAAT 14.00
Ender ve Yıldız kafenin önüne gelmişlerdir 
Y:Endo hazır misin?
E:Evet sen ?
Y:Fazlasıyla
İçeri girerler onları gören Ahu elini kaldırır
A:Selam ben Ahu Kuyucu Hasan Ali 'nin kızı

ENYIL VE AHU ARASINDA NELER GEÇECEK?
FERİDE VE HASAN ALİ DURUMU ÖĞRENİNCE NE YAPACAKLAR?
KAYA OLANLARI ÖĞRENİNCE ENDER 'E TEPKİSİ NE OLCAK?
ENDER KAYA'NIN VERDİĞİ TEPKİYE NEDEN ŞAŞIRACAK?

2.BÖLÜMÜ YUMUŞAK  YAZMAK  İSTEDİM  . 3. BÖLÜMDE TANSİYON VE GERİLİM HAT SAFA DA OLACAK ...
YENİ BÖLÜMDE GÖRÜŞÜRÜZ...

Yasak Elma - Patlamadan Sonra Neler Oldu?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin