Sene 1970 Kuşadası
Can'ın hastane yatağında iki ayı dolmuştu, herkes umudunu yavaş yavaş yitirirken hayat Esme'ye tüm acımasızlığıyla saldırmıştı. Hamile olduğunu öğrendiği gün işten çıkarılmış hasta annesi, küçük kardeşine bakabilmek için her işe başvurmuş bir iki hafta bulaşık yıkamıştı bir esnaf lokantasında. Midesi kokulara dayanamayınca ordanda ayrılmak zorunda kalmıştı, düştüğünü gören dedikodusunu duyan tüm fırsatçılar her gördükleri yerde taciz ediyor, ahlaksız tekliflerde bulunuyor kendileriyle birlikte olması karşılığı ailesine iyi bakma vaatleri veriyorlardı. Esme karnında sevdiği adamın bebeği daha fazla Kuşadası'nda kalamayacağını biliyordu ama Can uyanmıyordu. Otelde beraber çalıştığı Fatoş'un aracılığıyla İstanbul’da bir iş buldu kendine, apar topar hazırlanıp gittiler. İstanbul' da da güzelliği başına dertler açsada artık iyiden iyiye belli olan karnı uzak tutmaya yetiyordu insanları, bir apartmanın temizlik işleri karşılığı bodrum katında küçük bir daire verilmişti. Kardeşini tekrar okula yazdırmış biraz olsun yoluna koymuştu herşeyi, annesi de yardım ediyor her geçen gün biraz daha iyileşiyordu Can'dan haber alabilmek için sadece Fatoş’la bağlantı kuruyor arada hastaneye gidip bakmasını istiyordu. Fatoş bir iki gün sonra tekrar dönüyor tabi mektubun gelmesi 15 günü buluyordu.
_Anne mektup geldi mi?
_Gelmedi Kızım
_Kaç gün oldu Fatoş yazmadı mı, yolda mı kayboldu, buraya geldide birileri çöpe mi attı?
_Gelir elbet sabret biraz
_Anne doğuma bir ay kaldı, babasız çocuk nasıl doğurayım?
_Bilmiyorum Kızım üzülme artık Rabbım yardım edecek elbet bize.
O gece esmenin sancıları dayanılmaz bir hal almıştı yaptığı stresten olduğunu düşünerek sakinleşmeye çalıştı derin nefesler alıyor, belinden başlayan sancılara dayanmaya çalışıyordu. "Bebeğim" diye seslendi karnına dokunarak, "bekle" dedi "daha çok erken" iniltilerine gelen annesi, Doğumun başladığının farkındaydı, belli etmedi ve hemen eve bir ebe çağırıldı. Hastaneye gidemezlerdi, ne bebeğin bir babası vardı, nede yetişecek zaman. Sabaha karşı beyaz bir kundağa sarılmış kız bebek verdiler Esme'nin kucağına o an anneliğin bahşedildiği o an Esme'nin gözlerinden iki damla yaş süzüldü, biraz kokladı küçücük öptü. Herkes odadan çıktıktan sonra göğsüne yavrusunu koyup hıçkıra hıçkıra ağladı. Böyle değildi hiç hayal ettiği şeyler, Can yanında olmalıydı uyanmalı, bebeğini görmeliydi." Uyan ne olur uyan" diye sayıkladı. Küçük nefes alan maviş gözleriyle etrafı süzen pıt pıt kalbi atan bu bebek 1 ay erken gelmişti dünyaya. 2.5 kilo doğduğu halde hiçbir sağlık sorunu olmamıştı, bakabilirdi Esme bebeğine saatlerce günlerce daha adını bile düşünmemişti, ne diye seslenecekti yavrusuna büyük bir vicdan azabı duydu "o gün olmasaydı, girmeseydim, kabul etmeseydim" diye geçirdi içinden, sonra vazgeçti hiçbirşey geri gelmeyecekti üstelik bebeğini yanında tutması bile imkansızdı. Bu apartman bunu kaldıramazdı.
Mahalle, insanlar babasını soracak Esme'ye kötü kadın muamelesi yapacak belki tekrar süreceklerdi, korkuyla sarıldı bebeğine ayrılamazdı, kopamazdı yavrusundan. Can'ın emanetiydi, odayı kaplayan karanlık mutsuzluktan sadece küçük bebeğin uyku mırıltıları hayatı anımsatıyordu . Yorgundu çok yorgun bebeğini yanına alıp uykuya daldı Esme bu kadar güzel kokarmıydı yeni doğmuş bir bebek? Cennet o kadar güzelmiydi gerçekten?
Sabah ilk iş Fatoş’a bir mektup yazdı Esme bebeğin doğduğunu müjdeledi Can'dan haber vermediğini mektubun kaybolmuş olabileceğini tekrar yazması gerektiğini rica etti.Sene 2018 kuşadası
_Anne anneannem buraya mı yerleşiyor?
_Öyle dedi annecim
_Neden bizden mi sıkıldı burda yalnız ne yapacak
_Bilmiyorum kuzum, benim hiç aklıma yatmıyor ama dinleyecek gibi değil
_Okul açılana kadar ben kalırım yanında sende emekli oluyorsun zaten kışa arada gelirsin
_Defne senin okul telaşın var yerleştirmeler açıklandı mı hangi üniversite hangi şehir belli oldu mu?
_Haberim yok anne bakacağım bu gün
_Bak yarın akşam gidiyoruz
_Anne ben gelmek istemiyorum, Nenoyla kalsam hem ona yardım ederim hemde...
_Hemde Demir'le ayrılmamış olursun değil mi Kızım?
_Anne bende seninle o konuyu konuşmak istiyorum
_Tamam konuş dinliyorum
_Biz Demir'le yani şey...
_Sevgili oldunuz mu?
_Evet ama tam öylede değil yani ilk defa biliyorsun
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Ada Bir Adam B. A. B. A
Genç KurguAşk, macera, dram, gençlik üzerine kurgulanmış yoğun duygu yüklü bir kitap.