fragile love ❆ vmin

final: küçük prens

Taehyung artık ellerini hissedemediğinde Jimin için de aynı durumun geçerli olduğunu fark etmiş, ertesi gün karla oynamaya devam edebileceklerini söyleyerek yalvar yakar Jimin'i sıcak evlerine çıkarmıştı.

Asansörde soğuktan birbirlerine sırnaşmalarıyla geçen kısa bir aradan sonra sıcak evlerine ulaşmalarıyla Jimin üstündeki ıslak kıyafetlerini çıkarıp etrafa fırlattığı gibi yatak odasına doğru koşturmuş, yorganın altına girmesiyle huzurlu bir ifadeyle mırıldanmıştı.

Taehyung ise Jimin'in arkasında bıraktığı kıyafetten yolu izliyor, dağınıklığı toplarken bir yandan da kafasını sallıyordu. Ne zaman akıllanacak bu çocuk diye aklından geçirirken genç çocuğun mutlu ifadesini görünce her şeyi unuttu, Jimin'in yanına sokuldu.

Taehyung'un elleri hala soğukluğunu koruyor olsa gerek ki Jimin belinde hissettiği soğuklukla ondan uzaklaşmaya çalıştı. "Dondurma olsam hiç umursamazdın soğuk olup olmadığımı." diye genç çocuğa takıldığında Jimin Taehyung'un ellerini kendi avuçlarına alıp ısıtmakta gecikmedi.

"Bir daha üşürsen söyle, seni hep ısıtırım TaeTae." diye mırıldandığında Taehyung gözlerinin dolduğunu hissetti. Soğuktan titriyor olsa da içi sımsıcaktı. Tam sol göğüs kafesinin içi cayır cayır yanıyordu.

Gözlerinin dolduğunu fark ettirmemek adına Jimin'in boynuna sokulduğunda bu sefer de yanaklarının soğukluğundan huylanan Jimin "Yanaklarını da ısıtmamız gerek hyung." diyerek Taehyung'u sığındığı yerden uzaklaştırdı.

Jimin'in küçük elleri Taehyung'un yanaklarını bulduğunda işe yaramadığını fark etmiş olmalı ki başka bir yöntem denemeye karar verdi, uzanıp iki yanağını da öpmeye başladı.

Ve gerçekten de işe yaradı. Taehyung hazırsız yakalandığı bu sürprizle kızarıp bozarırken yanakları ısındı, yüzüne renk geldi.

İşaret parmağı kendi dudaklarını gösterirken onları yalancı bir şekilde büküp "Dudaklarım da üşümüş Jiminie." demişti. Anında Jimin'in yüzünü endişeli bir ifade alırken hiç geç kalmamış, bu sefer de Taehyung'unkilere zıt olarak sıcacık olan dudaklarını karşısındakilere bastırmıştı.

"Daha iyi mi? Isındılar mı?" diye masumca sorduğunda Taehyung bıyık altından gülüyor, kafasını iki yana sallıyordu. "Çok, çok üşümüşler Jiminie." dediğinde genç çocuk görevini tam yerine getirme arzusuyla bir daha dudaklarını birleştirdi. Taehyung bir nevi yalan söylemiyordu. Çok üşümüştü, dudakları çok yalnız kalmıştı Jimin'i tanıyana kadar.

Kafasını Jimin'in alnına yaslarken halinden memnun bir şekilde gülümsüyordu. Fakat bu rahatlık Jimin'in yerinden fırlamasıyla bir balonun patlaması gibi yok oldu. Jimin Taehyung'un kolunu çekiştirirken hediyesini bir an önce açmak istediğini söylüyordu. Geç bile kalmıştı.

Yataktan fırladığı gibi odada zıplamaya, Taehyung'u çekiştirmeye başladı. Taehyung ise hediyeyi vermeyi biraz daha geciktiriyor, Jimin'in bu sabırsız hallerinin keyfini çıkarıyordu.

Sonunda genç çocuğu meraktan çatlatmayı ve tüm apartmanı ayağa kaldırmak istemediğinden aldığı bir battaniyeyi çocuğun çıplak omuzlarına bıraktı. Jimin hediyesini alacağının bilinciyle biraz daha duruldu, hafif hafif olduğu yerde zıplamaya başladı.

Taehyung Jimin'in bulmaması için kıyafet dolabının en üst rafına, kazaklarının arasına koyduğu özenle sarılmış hediyeyi genç çocuğun ellerine bıraktı.

Jimin bir süre hediyenin kağıdını yırtmaya kıyamadı fakat içindeki merak daha ağır basmış olsa gerek ki birkaç saniye içinde kağıt parçaları havada uçuşmaya başladı.