7. Gitme, Kal Bu Şehirde

145 6 0
                                    


*24 EYLÜL 2013* 


Sorgu odasındaki üçüncü saat.. Duvarlar hâlâ siyah, yürekler suskun. Pişmanlık hiç yok, inkar etmek hiçbir işe yaramayacak. Cinayet zanlısı olarak sorguya çekilen bir insan olarak fazla sakin. Gözyaşları artık kurumuş, ne olacaksa olsun diye bekliyor. Üstündeki kanlı kıyafeti bile henüz değiştirememiş. Korkuyor, içindeki korkuyu bir an bile bastıramıyor. Bir şeyler anlatıyor ama sesini kendi bile duymuyor. Bağırıyor belki ama tüm dünya sağır. Duvarlar üstüne geliyor ama artık buradan çıkmak istemiyor. Kabullenme süreci daha başlamadı, son çırpınışlarını yaşıyor. 

İnkar...


"Onu en son cinayet günü gördüğünü söylemiştin." diyerek masaya şüphelilerden birinin fotoğraf bırakıyor komiser. "Nasıl bir konuşma geçti aranızda?" 

"Konuşmadık.."

"Konuştunuz. Ne dedin ona, anlat. Nişanlının sana olan baskılarından artık çok sıkılmıştın, bu yüzden yardım istedin. Hatta nişanlın cinayet gecesi de sana şiddet uyguladı.. Öyle değil mi? Suç ortağın o mu?"

"Onun hiçbir suçu yok."

"Senin var yani, öyle mi?"

"Ben bir şey yapmadım diyorum. Yapmadım."

"O gece ne oldu? Tartıştınız mı? Kıskançlık mı vardı?"

"Ben bir şey yapmadım!"

"Cinayet silahı kimindi?" 


**


*11 KASIM 2010*



Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Eren tek bir hareketiyle Leyla'nın dışarı çıkmasını sağlamıştı. Benim de gözüm ne maç ne de başka bir şey gördü. Maçı öylece bıraktım ve kimseye aldırış etmeden dışarı çıktım. Koridorlara bakınırken soyunma odasının hemen önünde Leyla ve Eren'i gördüm. Bir anda gelişti her şey, Eren birden sarıldı Leyla'ya. Ben daha ne olduğunu bile anlayamadan..

Eren öyle sıkı sarılıyordu ki Leyla çırpınsa da kurtulamadı. Ancak ona seslendiğimde rahat bıraktı kızı. Bunu ne için yaptığını, amacının ne olduğunu tahmin etmek çok da zor değildi. Eren'in yüzünde zafer tebessümü varken Leyla ise mahcuptu. Ama ortada onun mahcup olacağı, sıkıntı çekeceği bir durum kesinlikle yoktu.. 


"Konuşacağız seninle." dedim Eren'i iterek, sonra da Leyla'nın elini tuttum. "Gel hadi, gidelim." hızlı adımlarla yürümeye başladık.

ZÜMRÜT | ZeyKerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin