~Bayram için hepinize şeker tadında bir bölüm hediye etmek istedim. Umarım bundan memnun olursunuz~
Festival için kimin ne yapacağını bulmak en zorlarından olmuştu. "Yurisa-chan sen ne yapabiliyorsun?" kızların sorusuyla gergin bir nefes çektim "Bence dans etmeli hem de mini etekle" bunu diyen üzüm kafaya döndüm hızlıca. Yeşil dumanlar onu havaya kaldırırken "Galiba sen ruhları hiç görmedin mor kafa" gözlerinden yaşlar akmaya başlarken gülüyordum.
Birden dumanların çekilmesiyle yeri boylamıştı. Koşarak birinin arkasına saklandı ve beni şikayet etmeye başladı "O manyak beni tehdit etti bir şey desenize" Bakugo ona gülerek baktı ve "Sadece seni uyardı küçük sapık" dedi. Onun dediklerini kafamı sallayarak onaylamıştım.
Daha sonra ise Jirio nun izniyle onun odasına gittim ve bulduğum keman ile geri döndüm. "Ben biraz keman çalabiliyorum" izlediğim diziden hatırladığım melodiyi çalmaya başladım.
Çalmam bittiğinde diğerlerinin bunca süre beni izlediğini fark ettim. Utançla kafamı eğip ilk tepkiyi beklemeye başladım. "SEN MUHTEŞEMSİN" "Çok iyiydi" "Kendimi bambaşka bir aleme ışınlanmış gibi hissettim" "Bu kadar iyi çalabildiğini bilmiyordum" "Kesinlikle müzik grubundasın" "Hepsini kendimize hayran bırakacağız"
Bir şekilde kendimi bu grubun içinde bulmuştum bile. Artık bir ay boyunca pratik yapar dururduk.
~
"LAN YETER" sinirle Bakugo ya bağırıyordum. Çünkü şuan kendi kafasına göre bir şeyler çalıp duruyordu. "SANANE LAN PİS UCUBE" tch gıcık çocuk sinirlerimi bozuyordu. "BANA BİR DAHA UCUBE DEMEMENİ SÖYLEMİŞTİM MAN KAFA" oturduğu yerden kalkıp benim üstüme yürümeye başlamıştı. Bir yandan da patlamalar oluşturuyordu. "ŞİMDİ SENİ GEBERTEYİM DE GÖR GÜNÜNÜ" sinirle tıslayıp ona yaklaşmaya başladım. Boyum ondan kısa olduğu için kendimi dumanların yardımıyla havaya kaldırmıştım. "BEN SENİ RUHLARA YEM EDEYİM DE BAKALIM BİR DAHA KONUŞABİLECEK MİSİN" ikimizde sinirden birbirimizin dibine girmiş duruyorduk.
Birden kendimizi sargı bezleriyle sarılmış bir şekilde baş aşağı sallanırken bulmuştuk. Bakugo kıpırdanıp kurtulmaya çalıştıkça daha da sıkı sarılıyorduk "Hareket etmeyi kes man kafa" sinirle daha fazla hareket etmeye başladığında birden yere düşmeye başladık. Saniyeler kala durduğumuzda karşımda sinirli bir adet Senseicik vardı. "Aaa Sensei siz de mi buradaydınız? Ne kadar güzel bir sürpriz biz de Bakugo ile alıştırma yapıyorduk" dirseğim ile dürtüklediğimde evet tarzı bir şeyler mırıldanmıştı
"CEZALISINIZ" Sensei parıldayan gözleri ile bizi bıraktı ve yere çakılmamızı sağladı. "Amaa bu acıttı" acıyan yerleri ovalarken bu durumdan yakınıyordum. Tam ayağa kalkacağım sırada vücuduma dolanan sargılar ile yerde sürüklenmeye başladım. Demek ki Sensei bizi cezaya götürüyordu..
~
"Harem olması şart mı? Şuna baksanıza gözleri parlıyor" Sırf şu mor veledi ikna edebilmek için dans kısmına harem koyduklarını söylemişlerdi. "Sen benden ne istiyorsun ya" yerden bitmenin sesini duyduğumda tıslayarak ona döndüm. Tam saldıracağım sırada önüne birileri geçerek onu korumaya almıştı. "Onu başka türlü ikna edemezdik" arkadan gülen sesini duyduğumda biraz daha sinirlenmiştim.
"O zaman tek bir ters hareketinde onu ruhlarla aynı odaya kapatabilirim değil mi ?" Gülerek sorduğum soruyla hızla ortaya çıkmış ve itiraz etmeye başlamıştı. Fakat ona attığım ters bakışla olduğu yere büzdü ve cevabı beklemeye başladı "Tabi ki de" duyduğum cevap ile gülmeye başlamıştım. Nasıl olsa o salak kendine hakim olamazdı. Bende ona güzelce işkence edebilirdim.
"Yurisa-chan bu yaptığın çok yanlış. Arkadaşlarını özgünlüğün ile tehdit edemezsin" gözlerimi devirdim ve odanın girişinde duran çocuğa baktım. "Kim kızları rahatsız ederse etsin aynısını yapardım. Hatta daha beterini yapardım da şu yerden bitme arkadaşım olduğu için bu durumdan yırttı" söylediklerimde haklı olduğumu bildiği için azarlama işine mor kafadan devam etmeye başladı.
~
"Şimdi planı anlatıyorum. Mor kafa sen dolaba rahat sığabileceğin için seni buz dolabına koyacağız. Sadece kafan görünecek diğer yerlerini saklayacağız. O sırada donmaman için de dolabı kapatacağız. Sonra Denki nin yapay kanları ve makyaj malzemelerim ile sana ölü süsü vereceğiz. Bir şekilde sınıftaki erkeklerin mutfağa doluşmasını sağlayacağız. Sonra dolabı açtıklarında bum kafası kesilmiş bir sapık" planı karşımdaki iki salağa anlatmaya çalışıyordum.
"Neden kızlar da olmayacak" gelen soru ile boğazımı temizledim. "Erkekler sinirlenirse onlarla baş edebilirim ama kızların sinirli hali çok korkunç oluyor" dediğim cümle ile sınıfın kızlarının sinirli hâlleri gözlerimde canlandı. Birden bir titreme tutmuştu beni. Diğer ikisi de galiba bunu hayal etmiş olacaktı ki onlarda titremeye başlamışlardı. Hemen planın geri kalan aşamalarını anlattım.
Normalde bu iki değişik birilerini korkutmaya çalışacakmış ama ben bunu duyduğumda dahil olup planı üst seviyeye çıkardım. Hem eğlenmekten kime zarar gelirdi ki
Mor kafayı dolaba tıkmış, gizli kameraları yerleştirmiş ve saklanmıştık. Şimdi tek yapmamız gereken gelmelerini beklemekti. Denki erkeklerin olduğu gruba mesaj atarak acilen mutfağa gelmelerini ölüm kalım meselesi olduğunu söyledi. Gerçi biraz daha abartmış da olabilirdi.
"Hey Denki-kun neredesin" içeriye gelen bir grup erkeğe bakarak gülümsedim. Kameralara göz attığımda tam istediğim konumdan onları çektiklerini gördüğümde daha da sevindim. Ve merakla olacakları izlemeye başladım.
Bir süre etrafa bakındıklarından sonra bir şey olmadığını düşünerek mutfaktan çıkacaklardı ki dolaptan gelen tıkırtı ile durdular. Bir süre birbirlerine baktıktan sonra Bakugo sinirlenerek dolaba yaklaştı "Gelen tıkırtıdan mı korkuyorsunuz" iyice heyecanlanmaya başlamıştım.
Elini uzattı ve hızlıca dolabı açtı. İçinde kesilmiş mor bir kafa vardı. Kafanın etrafı kanla kaplıydı. Gözleri, göz altları, dudakları morarmış duruyordu. Bunu bizzat ben yapmamış olsam inanırdım. Çünkü o kadar gerçekçi duruyordu ki...
Bunu gören Bakugo ve diğerleri çığlık atarak geri çekildiler. Hatta birkaçı yere düşünce dayanamayıp gülmeye başladık. 3 farklı yerden gelen gülme seslerini duyunca şaşkınlıkla etraflarına bakmaya başlamışlardı. Daha sonra mor kafanın da güldüğünü görünce gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Onlar olayı fark etmeden kaçmamız gerekiyordu yoksa Bakugo bizi kesinlikle öldürürdü.
"KOŞUNNN" bağırmam ile mor kafa dolaptan atlayıp koşmaya başladı. Ben ve Denki de onun arkasından koşuşa geçince olayları anlamış olanlar bağırmaya ve bizi kovalamaya başlamışlardı. " SAKIN YAKALANMAYIN"
Şuanki manzara çok komikti. Bir kız ve iki erkek arkalarından koşarak gelen bir ordudan kaçmaya çalışıyordu
~~~
Dediğim gibi şeker tadında bir bölüm olmasını istediğim için olabildiğince komik yazamaya çalıştım ama oldu mu bilmiyorum. Çünkü komik sahne yazmak ve okumak çok farklı şeyler.
Umarım yapabilmişimdir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gerçek Kahraman
FanfictionHerkes hayatının bir döneminde kendisini kurtaracak kahramana ihtiyaç duyar. Ama çoğu zaman kendi kahramanımız olabileceğimizi gözümüzden kaçırırız. Ben kendimi dipsiz bir kuyudan kurtarmıştım. Sırada içindeki gücün farkında olmayanları kurtarmak v...