Vatan Sağolsun

İlerleyen Bölümlerden

Umut.
Eve çok yakın, ama aynı zamanda çok uzak bir kelime. Bir şeylerin düzelmesini istiyoruz ama her an umutlarımız sönüyordu. Gecenin en karanlık anı şafağa en yakın andır. Bütün kötülükler gecenin karanlığında gölgelerin arasından çıkıyordu. Ayla Yüzbaşı elleri arkasından plastik kelepçe ile bağlanmış, gözlerinde siyah bir bez ile kapatılmış bir şekilde rutubet kokulu bir depoya getirildi. Düşmanları gözlerini açtığında şaşırdılar, Ayla Yüzbaşı korkusuzca baktı düşmanının gözlerinin içine. Belli ki gözlerinin içinde korkunun emaresini görmeyi bekliyorlardı.

"Hiç mi korkmuyorsun Yüzbaşı?" Ayla Yüzbaşı komik bir şey duymuş gibi gülmeye başladı karşısında duran Azat kod adlı terörist şaşkınlıkla karşısındaki kadının koyu kahverengi gözlerinin içine baktı.

"Ne gülüyorsun Yüzbaşı komik bir şey mi var?" Azat'ın sesi öfke doluydu, Ayla Yüzbaşının sesi alay dolu çıkmıştı.

"Korkmak mı siz kimsin de korkayım sizden? Hadi söyle olmayan beynini havalara uçuracak ne içtin de benim korkacağım mı düşündün?" Azat tokat attı, Ayla Yüzbaşının başı sola doğru döndü. Ağzından akan kanı yere tükürdü. Başını yavaşça Azat'a doğru çevirdi.

"Gücün eli kolu bağlı birine mi yetiyor? Erkeksen çöz ellerimi," diye tısladı. Azat, Ayla Yüzbaşının öfke dolu sesine kulak vermeden ensesinden tuttuğu gibi su dolu küvete başını gömdü. Ayla Yüzbaşı tam zamanında nefesini tutmayı başarmıştı. Azat ellerinin arasında çırpınmasını bekleyen Ayla Yüzbaşının hiçbir şey yapmamasından dolayı daha çok öfkelendi.

"Gecenin en karanlık anı şafağa en yakın andır. Gölgelerin arasında saklanarak canını feda edemezsin." Gaye Üsteğmenin sesi nefretle harmanlanmıştı. Arabanın arkasından çıkan adam kaşları olabildiğince çatılmış bir şekilde Gaye Üsteğmenin gözlerinin içine baktı.

"Nereden biliyordun orada olduğumu?" Gaye Üsteğmen omzunu silkti.

"Ben askerim unuttun herhalde Kırımlı." Gaye Üsteğmen iki adımla adamın dibine kadar girdi.

"Savaş Kırımlı yani senin ağabeyin senin aksine vatanına milletine bağlıyken, sen yediğin kaba tükürecek kadar aşağılık birisin Ozan Kırımlı." Tokat atmak için elini havaya kaldıran Ozan'ın bileğinden tutan Gaye Üsteğmen bileğini ters çevirdi.

******
"Burası da ne böyle?" Sahra Astsubay savaş alanından çıkmış odaya baktı. Birde kötü bir koku vardı. Emre Üsteğmen etrafına baktı.

"Ölümün soğukluğunu içinde barındıran bir oda." Sahra Astsubay, Emre Üsteğmenin siyah gözlerinin içine baktı.

"Bir insan suçlu ise delilleri nereye saklar ki Komutanım?" Sahra Astsubay aslında bunun cevabını çok iyi biliyordu sorduğu soruda öylesine sorulmuş bir soruydu.

"Yatağın altına, çekmecelere, gizli bölmelere akla gelebilecek ama ihtimal verilmeyecek her yere saklanır." Emre Üsteğmen, Sahra Astsubaya cevap verirken bir taraftan da etrafına bakıyordu.

"Geç kaldınız Türk askeri." Duydukları sesin hemen ardından odaya atılan bayıltıcı gaz ile Sahra Astsubay ve Emre Üsteğmen birkaç dakika sonra bayıldılar.

"İkisini de mekana götürün hadi."

*****
Ayla Yüzbaşı sarsak adımlarla günlerce kapalı olduğu depodan çıktı güneşin ışığı gözlerine çarpınca gözlerini kıstı. Tam karşısında kardeşi duruyordu. Gaye Üsteğmen gülümseyerek ablasının gözlerinin içine bakarken birden yüzündeki gülümseme soldu. Elindeki silahını yere atıp koşmaya başladı.

"Abla." Sesi korkuyla harmanlanmıştı. Azat'ın yüzünde iğrenç bir gülümseme belirdi yanında duran kadının ela gözlerinin içine baktı.

"Ecmel görüyor musun, Yüzbaşının yüzünde bu ifadeyi görmek isterken, Üsteğmen bize görmek istediğimiz görüntüyü veriyor." Ecmel ifadesizce baktı karşısında yaşanan ana.

"Gaye," diye fısıldadı Ayla Yüzbaşı. Günlerce tutulduğu depoda ağzına hiçbir şey girmemişti boğazı kupkuruydu. Gaye Üsteğmen, Ayla Yüzbaşının kolundan tuttu yerlerini değiştirdi o an kulakları sağır edecek silahın ürkütücü sesi karıştı.

"Gaye!" Selim'in korku dolu sesini duyan Ayla Yüzbaşı bir anda kollarının arasında yığılan kardeşinin gözlerinin içine baktı.

"Bunu neden yaptın kardeşim?" Ayla Yüzbaşının sesi tarumar çıkmıştı. Gaye Üsteğmen gülümseyerek ablasının gözlerinin içine baktı.

"Abla belki de teyzemiz gibi bana da şehadet şerbetini içmek nasip olmuştur." Gaye Üsteğmenin sesi kesik kesik çıkmıştı.

"Gaye kalbimi sensiz bırakma." Gaye Üsteğmen elinden sımsıkı tutan sevdiği adamın gözlerinin içine baktı.

"Selim ben gitsem bile seni seveceğim unutma bunu olur mu?" Derin bir nefes aldı. Gözyaşları içinde başında duran ablası ve sevdiğine baktı.

"Ağlamayın sakın arkamdan gözyaşı dökmek yerine dimdik durun ve vatan sağolsun diye bağırın." Gaye Üsteğmenin gözleri kapandı.

"Gaye!" Ayla Yüzbaşı ve Selim Teğmenin sesi  göğü parçalamak ister gibi çıkmıştı.

*****
"İyi misin Yüzbaşım?" Ayla Yüzbaşı duyduğu sesle saatlerdir baktığı yıldızlardan gözlerini çekti. Gökhan Yüzbaşının gözlerinin içine baktı.

"Söylenmemiş sözler kalpte iyileşmesi zor yaralar açar Yüzbaşım." Elinde tuttuğu kağıda baktı.

"Ben kendi dertlerim ile o kadar meşgul olmuşum ki onun gözlerindeki acıyı görememişim. Bunu fark edebilmem için onu kaybetmem mi gerekiyordu Yüzbaşım?" Ayla Yüzbaşının sesi canhıraş çıkmıştı gözlerinden akmak için kendisinden emir bekleyen gözyaşlarını geri plana itti. Başını gökyüzüne kaldırdı o an bir yıldız kaydı.

"Vatan sağolsun Türkün özü var olsun," dedi.
******
Savaş Kırımlı hayatında ilk defa kendini bu kadar çaresiz hissediyordu, Ozan Kırımlı geçmişte karısını kaçırarak kendisine acıların büyüğünü yaşatırken, şimdi de terörle iş birliği yaparak yaralamıştı onca yaptığı şeye rağmen onu affetmişti ama şimdi işin rengi değişmişti. Terörle iş birliği yaparak kendisine olan saygısını da kaybettirmişti. Elini tutan karısının gözlerinin içine baktı.

"İyi misin diye sormayacağım çünkü iyi olmadığını biliyorum Savaş ama kendini de suçlamaktan vazgeç. Ozan'ın kim olduğunu bilmediğimiz o günlerde de bize çok acı çektirdi, unuttun mu ben ondan kaçarken seninle yeniden karşılaştım o gece." Savaş Kırımlı'nın gözlerinden yaşlar aktı. Savaş'da, babası Hakan Kırımlı'da vatanına bağlıydı ama kardeşi Ozan vatanı için savaşmak yerine vatanına ihanet seçmeyi tercih etmişti.

"Ne oldu Savaş o gün sana söylediklerimi hatırladığın için mi gözyaşı döküyorsun?" Simay, Savaş'ın neden ağladığını biliyordu sadece kocasının keyfini yerine getirmek istiyordu.