Belle bunu dedikten sonra bir süre sessizlik oldu. Anlaşılan İlo sessizlikten sıkılmıştı çünkü saçma sapan şarkılar mırıldanıyordu. Tony ise İlo'nun ne yaptığını anlamak için dikkatlice onu izliyordu.
Zey: Belle'cim bu bir rüya değilse mantıklı bir açıklaması olması lazım.
İlo: Mantığı boşver ben Tony ile mutluyum.
Tony: Ben ne alaka?
İlo sırıttı. "Boşver sen boşver." Zey ile Belle ise mantıklı bir açıklama bulmak istiyordu ama olmuyordu.
Zey: Jack en son neredeydin?
Jack: İnci'de krakenle uğraşıyordum.
Zey: Peki ya Tony sen?
Tony boğazını temizledi ve konuştu. "Herzamanki gibi dünyayı kurtarmakla meşguldüm." İlo bunun üzerine kahkaha attı. "İşte benim ko- şey boşverin."
Zey: Daniel?
Daniel: Uyuyordum.
Belle öfkeli birşekilde Daniel'a yaklaştı. "Acaba sorabilir miyim kimle uyuyodun?"
Bu bir sorudan daha çok tehdite benziyordu bu yüzden olacak ki Daniel birkaç adım geriledi. "T-tek başıma." Belle "Aferim." diye bağırınca Zey kıkırdadı.
Zey: Anlaşılan imkansız olsada ve eğer bu bir rüya değilse Jack, Daniel ve Tony'nin dünyası bizimkiyle çakışmış. Bunun bir iyi ikide kötü yanı var.
Belle: İyiden başlaağ.
Zey mutkulukla konuştu. "İyi olan galiba bir süre bizimleler ve bu kudurmama yetiyor."
İlo: Eveeğt yeyeyeye.
Belle: Korkarak soruyorum ama kötü olan iki şey ne?
Zey: Birincisi evlerine gitmeliler çünkü buraya ait değiller burası onların değil. İkincisi eğer onlar buraya geldilerse düşmanlanında gelme ihtimali var.
Jack: Lanet olsun ben inciye kavuşamayacak mıyım?
Tony: Tek derdimiz sence bu mu Kaptan Kanca çakması?
Jack: Teneke konuştu herkes onu dinlesin.
Daniel: İkinizde saçmalamaktan başka bir halta yaramıyorsunuz.
Jack: Gemi benim için önemli!
Tony: Bizim için değil!
Yine herkes tartışmaya başlamıştı Zey arada kaynamamak için odasına kaçtı. İlo kavgaya karışmaya çalışırken Belle onları bıkkın bir ifadeyle izliyordu.
Yarım saat sonra herkes susmuş ve birbirlerine öldürücü bakışlar atıyorlardı. Zey herkesin sustuğunu farketti ve odadan başını uzattı.
- Aaa siz tartışmadan durabiliyor musunuz? Vay canına bende öldünüz felan sandım.
Jack: Ben burda rahat edemiyorum ki burası çok sıkıcı deniz felan yok mu burda?
Belle: Var aslında.
İlo: Gidelim mi gezmiş oluruz nolur nolur nolur.
İlo şuan tam olarak Belle ve Zey'e yavru köpek bakışı atıyordu. Belle Zey'e döndü. "Bana farketmez." "İyi o zaman gidelim."
İlo halay çekerek odasına gitti. Herkes hazırlandığında. Deniz kenarına geldiler.
Jack: Burda Gemi felan yok mu?
Zey: İncinin yerini tutmaz ama tekneyle gezebiliriz.
Jack: İnci'nin yerini hiçbirşey tutmaz.
Jack bilmiş bir şekilde teknelerin olduğu kısma yürüdü. İlo en büyük olanı işaret etti. "Bunla gidelim bunla bunla." Jack kafasını hayır anlamında salladı ve orta büyüklükteki tekneyi işaret etti. "Bu en iyisi bununla gezelim."
Zey: İyi güzelde biz para sıçmıyoruz.
İlo sırıttı ve Tony'yi işaret etti. "Onun parası vardır." Tony'nin de yüzünde aynı sırıtış olunca Zey keyifle tekneye bindi.
Jack yüzünü buruşturdu. "Ne yani bu tenekenin parasıda mı var? Ben öderim gerek yok."
Tony: Burda senin zamanından kalan parayı kabul edeceklerini sanmıyorum ama sen bilirsin.
Jack: Hangi zamandayız ki yani çokta uzak bir zaman değildir bence.
İlo: 21. Yüzyıldayız Jack.
Jack: Birincisi Kaptan Jack diyeceksin ikincisi vay be baya ileri bir zamandayım anlaşılan.
Zey: Pekala Kaptan Jack artık Tony'nin parayı ödemesine izin verecek misin?
Jack: Biraz düşü-
Daniel, Jack'in sözünü kesti ve ensesine yine vurdu. "Hadi ama bırakta beleşe getirelim işte bin şu tekneye."
Zey: Ayrıca içeride rumda va-
Jack: Rum varsa bende varım.
Jack tekneye keyifle bindi herkesin bindiğinden emin olunca tekneyi sürmeye başladı. Tabii kendi gemisine hiç benzemediği için biraz zorlandı ama sonrasında toparladı. Bunu farkeden Tony sırıtarak Jack'in yanına gitti ve Jack'e sürmesini kolaylaştırmak için emirler vermeye başladı. Jack sonurtarak Tony ne diyorsa yapmak zorunda kalıyordu.
Olayı gülerek Daniel'da izliyordu. Zey'de merak etti ve yanlarına geldi. "Ne yapıyorsunuz burda hayvan gibi gülüyordunuz da?"
Jack: Tekn-
Tony: Jack'in tekneyi sürmesine yardım ediyordum farkettim ki kendisi pek beceremiyor.
Jack: Denizlerin kralı bir tekneyi mi süremicek güldürme beni Tony.
Ardından İlo ve Belle'de yanlarına geldi ve Jack ile uğraşmaya başladılar. Zavallı Jack hiçbirini dinlememeye çalışıyordu. En sonunda dayanamadı ve hepsini sürükleyerek çıkardı.
Herkes oturdu. İlo ile Tony kahkaha atarken Belle ile Daniel'da sohbet ediyordu ya da daha çok Belle, Daniel'ı azarlıyor gibiydi. Zey'de suyu izlemekle meşguldü. Sabahtan beri çok tuhaf olaylar olmuştu ve bunu düşünmek istemiyordu kafasını dağıtmak için Jack'in yanına gitti.
Jack hem tekneyi sürüyor hemde pusulasına bakıyordu. Zey'in geldiğini farketmemişti. Sinirle pusulayı yere attı. "Lanet olsun hiçbiryeri göstermiyor!" "Farklı bi zamandasın belki ondandır."
Jack Zey'e döndü. "Umrumda değil sadece gemime dönmek istiyorum o kadar." Zey pusulayı yerden aldı ibresi durmaksızın dönüyordu. Bir süre sonra ibre bir an da durdu. "Jack pusulaya birşey oldu galiba bir baksana."
Jack pusulayı Zey'in elinden aldı. Pusula tam olarak ileriyi gösteriyordu. Suda bir girdap oluşmuştu ve yüzeyinde incinin yansıması vardı.
Zey: Jack ileride birşeyler oluyor geri dönmeliyiz.
Jack: Hayır olmaz inci orada.
Zey ısrar etsene Jack'in geri dönmek gibi bir niyeti yoktu. Zey koşarak Tony'nin yanına geldi.
-T-tony, Jack'i durdurmazsan muhtemelen ölücez.
🙂✌️🙂✌️🙂✌️🙂✌️🙂✌️
En sevdiğiniz replik neydi?
Hikaye ile ilgili fikirleriniz varsa söyleyin ✌️
Bu bölüme ekşın kattım biraz diğer bölüm daha ekşınlı kaoslu olr muhtemelen
Oy vermeyi unutmayın heheh.