'Kına.'

1.2K 117 205
                                    

Temmuz'dan

Sabah erkenden uyanıp salona geçtiğimde bizimkilerin çoktan uyandığını gördüm. Hepsi evin içinde bir o yana bir bu yana koştururken banyoya geçip elimi yüzümü iyice yıkadım. Kendime geldiğimde bizimkilerin yanına geçtim.

''Günaydın.'' Diyerek salonda kurulu duran masaya geçtim.

''Oğlum günaydın mı kaldı sence?'' Annem bir yandan iş yapıp bir yandan benimle konuşurken güldüm.

''Annem saat daha 10 bile değil. Azıcık sakin mi olsanız acaba?'' Diyerek anneme cevap verdim.

''Akşama kardeşinin kınası var Temmuz hatırlıyorsun değil mi?''

''Hatırlamamaya çalışıyorum.'' Annem dönüp bana ters ters baktığında ağzıma hayali bir fermuar çekip sustum.

''Anne ben banyoya giriyorum.'' Çiçek'in kendisi gelmeden sesi gelince göz devirdim. 

''Babamlar, amcamlar nerede?''

''Karşıya geçti onlar.'' Anneme kafa sallayıp bir iki lokma bir şey yedikten sonra sofrayı toplayıp karşı daireye geçtim. Haziran kapıyı açtıktan sonra içeri geçip bizimkilerin yanına oturdum.

''Berbere ne zaman gideceğiz baba?''

''Annene kalsa hemen gitmemiz lazım ama ben ikindi vaktine yakın bir saate randevu aldım.''

''O saate kadar bir işimiz var mı?'' Diye sordum.

''Annenin emirlerine göre tek yapmamız gereken burada oturmak oğlum.'' Babam göz kırptıktan sonra kafamı sallayıp ayağa kalktım.

''Nereye lan?''

''Dışarıda az işim var Haziran.'' Haziran kafasını salladıktan sonra eve geçip üstümü değiştirdim. Annemin bir sürü soru soracağını bildiğimden ona görünmeden eve çıktım. Arabaya bindiğimde telefonumu kontrol edip hemen çalıştırdım. Balım ile sözleştiğimiz yere doğru giderken nedense çok gergindim. Annem, ona söylediğim gibi ramazanda bir türlü Hüsne teyze ile konuşamamıştı. O yüzden iş başa düşmüştü. Balım'a niyetimi açıkladığımda hiç abartısız yarım saat boyunca yüzüme bakmıştı. Şaşkınlığı geçtikten sonra ise düşünmek için süre istemişti ki o süre bugün bitmişti. Kendi içimde hesaplamalar yaparken sözleştiğimiz kafeye geldiğimi fark edip arabayı uygun bir yere park ettim. İçeri geçip boş masalardan birine oturduğumda Balım'ın içeri girdiğini gördüm. Beni fark edip yanıma geldiğinde hemen ayağa kalktım.

''Hoş geldin Balım.''

''Hoş bulduk Temmuz.'' İkimizde oturduktan sona garsona siparişlerimizi verdik.

''Normalde konuyu bu kadar hızlı açmam ama biliyorsun akşama kız kardeşimin kınası var.''

''Biliyorum biliyorum. Biz de geleceğiz zaten.'' Balım'ın konuşmasına gülümseyerek kafa salladım.

''Verdin mi kararını peki?'' Diye sordum.

''Temmuz ben günlerdir hiç aralıksız bunu düşünüyorum sana yemin ederim ama hala bir karar veremedim.''

''Balım istemiyorsan bunu bana söyleyebilirsin.''

''Mevzu isteyip, istememek değil ama.''

''Ne o zaman?''

''Temmuz ben aşk aramıyorum. Ben ailemin uygun gördüğü birine kolaylıkla evet diyebilirim çünkü benim ailem benim için uygun olanı bilir ve ona göre karar verir.''

''O zaman sorun ne, bana neden evet veya hayır diyemiyorsun?''

''Çünkü seni tanıyorum. Yabancı biri olsan sevgi konusunda beklentiye girmem ben ama seninle evlenirsem her gün gözlerinin içine bakarım bugün beni sevdi mi diye.'' Balım'ın konuşmasından sonra kaşlarımı çattım. Dediklerini anlamaya çalışsam da bir türlü olmuyordu.

MAHALLE ARASINDA 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin