Beşiktaş

63 2 0
                                    

Türkiye'de kurulan kulüplerin hemen hepsi spor kulübü olarak kurulmuşken Beşiktaş ise bir jimnastik kulübü olarak faaliyetlerine başlamıştır. Beşiktaş'ta futbol o dönemlerde bu spor dalına kötü gözle bakılması sebebiyle önemsenmemiştir. Beşiktaşlı sporcuların, Valideçeşme'den Taşkışla'daki bir yangının alevlerini fark edip o bölgeye gitmeleri sonucunda Beşiktaş futbolla tanışmış oldu. Yangının olduğu yerde futbol oynayanİngiliz gençlerini görüp seyretmeye başlayan sporculardan Katip Tevfik, önlerine düşen futbol topunu kaçırmıştır. Beşiktaşlı sporcular İngilizlerden kaçırdıkları bu topu Valideçeşme'de Refik Osman'ın evinin bahçesine saklamışlardır. Bu top, Beşiktaş kulübünün ilk futbol topu olmuştur. Ancak bu olay tam anlamıyla Beşiktaş'ta futbolun başlamasına vesile olmamıştır. Beşiktaş'ta ilk futbol faaliyetleri, İkinci Meşrutiyet'in ilanından kısa bir süre sonra, 1911 yılının Ağustos ayında başlamıştır. O yıllarda kulüp bünyesindeki atlet ve jimnastikçilerin futbola olan ilgileri artmış ve aralarında futbol maçları yapmaya başlamışlardır. Beşiktaş'ın yakınlarında Valideçeşme ve Basiret adında iki farklı futbol takımı kurulmuştur. Valideçeşme takımının kurucusu ve başkanı olan Ahmet Şerafettin Bey, Beşiktaş semtinde kurulan bu farklı takımların tek bir çatı altında birleşmesini istemekteydi. Bu sebeple 1911 yılının Ağustos ayında kurduğu Valideçeşme kulübündeki futbolcularıyla birlikte Beşiktaş kulübüne katılmıştır. Daha sonra Ahmet Şerafettin Bey'in girişimleriyle Basiret takımıda Beşiktaş'a dahil olmuş ve böylece Beşiktaş Jimnastik Kulübü'nün futbol şubesi resmî olarak faaliyete başlamıştır.

Beşiktaş'ın ilk futbol takımı, Resul, Rıdvan, Behzat, Dr. Sabri, Kâzım, Sadi, Dr. Mehmet, Asım, Şeref, Dr. Ali ve Fahri'den oluşmuştur. Bu ilk takımın malzemeleri ise İpekçi İhsan adında bir sporsever tarafından karşılanmıştır.Beşiktaş'ta yeni kurulan futbol dalı çok sevilmiş ve ikinci, üçüncü takımlar kurulmuştur. Ancak bu yeni dalın kulüpteki diğer dalların önüne geçmesi sebebiyle, kulüpte huzursuzluk çıkmıştır. Ahmet Şerafettin Bey bu huzursuzluk sebebiyle Beşiktaş'tan ayrılarak kendisiyle beraber gelen bazı futbolcularla birlikte Sebat Kulübü isminde yeni bir takım kurmuştur. Bir süre sonra eski Beşiktaşlıların kurduğu bu kulüp, Beşiktaş ile karşılaşmış ve 3-2 galip gelmiştir. Bu maçın ardından Beşiktaşlı yöneticiler Ahmet Şerafettin Bey'i tekrar Beşiktaş'a dönmeye ikna etmişlerdir. Beşiktaş'ın futbol faaliyetlerine başlamasından kısa bir süre sonra Balkan Savaşı ve ardından I. Dünya Savaşı'nın başlaması nedeniyle kulüp bünyesindeki sporcular orduya katılmışlardır. İlk önce Ahmet Şerafettin Bey yedek subay olarak Romanya'ya gitmiştir. Savaş döneminde Beşiktaş kadrosundan 8 oyuncu hayatını kaybetmiştir. Bu dönemde kulüpteki spor faaliyetleri durma noktasına gelmiştir. I. Dünya Savaşı'nın bitmesinin ardından, savaşta sağ kalan sporcular tekrar kulübe dönerek spor faaliyetlerine devam etmişlerdir. Ancak o dönem de İstanbul, yabancı kuvvetlerin hakimiyeti altında olduğundan bir çok olumsuzluklar mevcuttu. Kulüp bir dönem Köyiçi'ndeki bir Rum kilisesinin karşısındaki binaya taşınmıştır. 1918 yılındaki Mondros Mütarekesi ile birlikte kulüp bir grup azınlık tarafından yağmalanmıştır. O güne kadar kazanılan bir çok madalya ve şild bu yağmalama sonucu kaybolmuştur. Mütakere ile birlikte Romanya'daki görevinden dönen Ahmet Şerafettin Bey, durma noktasına gelen futbol faaliyetlerini tekrar güçlendirmeye başlamıştır.Bu aralar beşiktaş kulubü uefa avrupa liginde son 16 kurasında belçika temsilcisi club brugge ile eşleşmiştir

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 27, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

BEŞİKTAŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin