19. Bölüm

159 10 24
                                    

İlk bölümü biraz düzenledim. Bazı değişiklikler yaptım. Ana şeylerde değişiklik yok ama yine de isteyen tekrar okuyabilir. Bölümleri güzel veya kötü diye beğendiğiniz veya beğenmediğiniz yerleri yorumlarda belirtebilirseniz bidahaki sefere belirttiğiniz şeyleri dikkate alarak yazarım. Şimdiden thank youuuu.  Klasik volte ve yorum atmayı unutmayın diyorum vee iyi okumalar bebekimlerim diyorumm. 💖😚

Gülenay'dan:

Biraz sonra eve gelmiştik. Hiç birşey söylemeden uyumak için odamıza geçtim. Saat 23.08'di. Yarın eğitim vardı. Bir askere göre saat epey geç bile olmuştu.

Senalar yatakları hazırlamış uyku mooduna geçmişlerdi bile. Işıkları kapalıydı. Yatağında oturur pozisyonda telefonuna bakan Gaye, içeriye girmemle başını telefondan kaldırıp imalı bakışlarla bana baktı.

"Bakma öyle." dedim direk. Sadece telefonun ışığıyla aydınlanan yüzü ve parlayan gözleri bakışları da eklenince onu yeterince ürkünç yapıyordu. Kurşun yemekten korkmuyordum askerdim ama Gaye'den tırsmıyor değildim.

"Herşeyi anlatacaksın biliyordun değil mi? Bir şeyler olduğu belli. Senin bizden sakladığın bir şeyler. Benden kaçmaz beybi. Biliyosun" dedi ve göz kırptı.

"Tamam anlatıcam aşkısı. Uyuyalım da şimdi yarın eğitim var geç olmuş." dedim ben de yatağıma geçerken. "Ok" dedi ve telefonuna döndü. Sabah görücektim ben onu "Ağzın dolu bok" dedim ve gülerek hızlıca kafama yorganı çekip uyku moduna geçtim. Gözlerini devirdiğine yemin edebilirim kanıtlayamam.

Yorucu bir gündü. Uykuya dalmam uzun sürmemişti.

-----

Merveler'in kahvaltı hazırlarken çıkardığı gürültüyle uyandım. Saat henüz 4'tü. Bu gün olacak eğitim bu saatteydi. Eğitim saatleri değişiyordu.

Tuğçe de uyanmıştı zavallım bu saatte bizim yüzümüzden. Halil ve Hilal uyuyordu şu an sadece.

O an aklıma bi şey geldi. Hemen yataktan çıkıp mutfaktan Sena'yı yangından mal kaçırır gibi alıp bitişikteki oturma odasına götürdüm.

"Ne oldu yine bu kadar önemli söylemen gereken" dedi Sena. "Biz eğitime gidiyoruz Hilal'i götürmemiz mümkün değil. Hilal'i Tuğçelerle yalnız da bırkamayız. Ne kadar çok iyiye ilerlese de o pek normal değil henüz. Elbet kriz geçirir bir hafta boyunca. Gün içinde bile kaç kere geçiriyor." diye olayı özetledim hemen.

"Ov, çok haklısın. Ben. Bilmiyorum. Çalışmaya başladığımızda da evde tek olucak. O da olmaz."

"Programları ben hazırlıyorum yardımcı olabilirim" diyerek içeriye giren Eray'a döndü bakışlarımız.

"Sen bizi mi dinliyordun? Özel bişey de konuşuyor olabilirdik." dedim. Şu an bize yardımcı olabilecek tek kişiye çıkıştığım için Sena'nın dirseğini karnıma yemiştim.

"Seviniriz de nasıl olcak o iş" dedi Sena. "Programları nöbetleşe birimizin evde kalacağı şekilde düzenleyebilirim 8 kişiyiz ayarlamak zor olmaz." dedi Eray ise. Bu da her blkun içinden çıkıyordu. Bi şeye de burnunu sokmazsa olmazdı. Ona ihityacımız yoktu biz başımızın çaresine bakardık bi kerem hıh.

"Birimiz derken? Kardeşimi senin gibi birine emanet edeceğimi kim söyledi" dedim hemen. Hilalle onu evde bırakamzdım. Cemle de. Hiç tekin diil. Eray ona da yavşar falan mazallah. Cem zaten komutan ama kendine zor bakıyo Hilalle ilgilenemez. Oofff off.

Bordo SarmAşıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin