Aklıma gelen fikirle Ege Abi ve Yasemin'in arkasından koşuşturmaya başladım. Sude'de arkamdan geliyordu. Abimi, Mert'i veya Uraz'ı pekte merak etmiyordum.
Yasemin kırgındı. Ve iyi hissedecekti. Sude de yardım edecekti. Hızla koşarken onlara ulaştığımda Yasemin ve Ege Abi'nin ortasına daldım.
"Oha fıstığım. Kusura bakma ama oha yani."
Ege Abi'nin cümleleri üzerine konuştum.
"Ege Abiciğim Yasemin biraz bende." Kaş göz yaparak biraz arkamdaki Sude'yi gösterdim.
"Keyfinize bakın."
Ege Abi kaygıyla Yasemin'e baktı. Üzüldüğünü o da biliyordu. Ege Abi'ye güven verircesine gülümsedim ve tekrar konuştum.
"Ege Abi, hadi sen rahatına bak. Söz iyi olacağız."
Ege Abi'nin gözleri hâlâ Yasemin'in üzerindeydi. Yasemin de kafasını ona çevirip onay verircesine salladı. Ege Abi hafifçe gülümseyip Yasemin'in saçını karıştırdı. Ardından bizi yalnız bırakarak Sude'nin yanına ilerledi.
Abi kardeş ilişkileri çok güzeldi. Aşırı seviyordum bu hallerini.
***
Yasemin'le ne kadar yürüdüğümüzü bilmiyordum. Hazır hissettiğinde konuşması için bekliyordum sadece.
"Elif, gerçekten iyiyim."
Ona döndüm. Biliyorum iyi olmadığını.
"İnanayım mı?"
Gözlerine inatla baktığımda o da inatla gözlerini kaçırıyordu.
"Gel bak aklımda bir şey var."
Yasemin "Ne var?" dercesine baktığında keyifle sırıttım. Eğlence şimdi başlıyordu.
***
Eve geldiğimizde Yasemin'i hızla oturma odasına fırlatıp mutfağa geçtim. Üç beş kokteylden zarar gelmezdi değil mi?
Gelmez, gelmez.
Birkaç karışım yapıp içeri geçtiğimde Yasemin şaşkınlıkla bana bakıyordu. Çünkü içmesine en çok ben kızardım.
"Bugünlük izinlisin."
Annesi gibi konuştuğumda hafifçe ellerini çırptı. Shot bardaklarındaki içeceklerden birini ona uzattığımda beklemeden içti. Anında yüzü buruştu.
"Ne koydun lan bunun içine?!"
Kıkırdadım.
"Özel."
Oturup içmeye başladığımızda bu gecenin sonunda ne olacağını inanın hiç bilmiyordum.
***
( Ege'nin Anlatımıyla )
Elif'in Yasemin'le gitmesinin ardından bizde Sude ile vakit geçiriyorduk. Sahile inmiştik. Deniz güzeldi. İnsanı sakinleştiriyor, üstüne üstlük garip bir huzur veriyordu. Ama ben bugün ilk defa denizi izlemiyordum. İzleyecek daha güzel şeylerim vardı sanırım.
Gözlerim Sude'yi bulduğunda denize bakan gözleri aniden bana çevrilmişti. Sonra kafasını utanıp geri çevirdi. Onu sevdiğimi öğrenmeden de sürekli yapıyordu bunu. Ben ona baktığımda kafasını çeviriyordu. Kafasını hafifçe tekrar kendime çevirdim. O şaşkınlıkla bana bakarken konuştum.
"Utanma, çok güzelsin."
Vaktiydi belki. Sadece artık duygularımı gizlemek olağan bir durum değildi. Ve ben, Sude'yi seviyordum. Gülümsediğinde telefonuna baktı.