Zey ve İlo gelene kadar herkes masaya oturmuş içiyordu bile. Daniel, Belle ile sohbet ediyordu ki Zey ve Jack'e göre Daniel, Belle'ye yürüyordu. Jack rum içmekle ve Tony ile tartışmakla meşguldü.
Zey, Tony'yi sertçe dürttü. "Lan karizma ora benim yerim sen git İlo'nun yanına otur." Tony söylenerek İlo'nun yanına oturdu. Zey'de Jack'in yanına oturup elindeki rumu aldı.
Jack: Lan napıyorsun?
Zey: Rum zararlı Jack.
Jack: Sanane ya zararlıysa bana zararlı ver şunu.
Jack daha cümlesini bitiremeden Zey rumu kafasına dikmiş bitirmişti. Jack sinirli bir şekilde bir şişe daha rum çıkarttı.
O sırada İlo, Tony'ye İron Man olup dışarıda kendisini uçurması için yalvarıyordu. Tony daha fazla dayanamadı ve İron Man olup İlo'yu uçurmaya başladı. İlo "Yehiuauae!" gibi sesler çıkararak bağırıyordu.
Zey "SHİP!" diyerek bağırıyordu. Daniel ve Belle ise hiçbirşeyi umursamayıp sohbet etmeye devam ediyorlardı. Zey bunu farkedip Belle ile Daniel'ın ortasına oturdu.
Belle: Sen içme lan.
Zey: Siz ne konuşuyonuz?
Belle: Sanane.
Zey: Yoksaaaaa yoksaaaaaa.
Dan: Ne yoksaaaa?
Zey masanın üstüne çıktı kimse onu farketmeyince masanın üstünde zıplayıp "Herkes bana baksın bi bakın." demeye başladı. En sonunda masa dayanamadı ve ortadan ikiye kırıldı.
Jack, Zey'i ayağa kaldırırken Zey başını tutup konuştu. "Sonunda bakma zahmetine girdiniz be!"
İlo: Zey noldu cocum?
Zey: BELLE VE DAN SEVGİLİ!
Belle: S#ktr ne!
Daniel: Tek sorun bundan bizim haberimiz yok ama sevgiliysek bu benim işime gelir.
Dan 32 diş sırıtmaya başlayınca Belle dirseğiyle Daniel'ın karnına vurdu.
Zey: Yani değil misiniz? Ama ben öylesinizdir diye düşünmüştüm.
Belle: Deği-
Daniel: Gibiyiz.
Herkes ikiliye "Ne diosunuz anlamıyoruz?" dercesine bakarken İlo hayvan gibi esneyince tüm ciddiyetimiz bozuldu.
İlo: Ne var insanların uykusu gelir.
Tony: Bence uyusak iyi olacak.
Jack: Benim uykum yok.
Zey: İyi sabahla o zaman.
Zey, Jack'in elindeki rumu alıp içerek odasına gitti. İlo'da odasına giderken Tony'nin de peşinden geldiğini farketti.
İlo: Odan mı yok cocum git zıbar.
Tony: Evet yok 2 gündür oturma odasında ki bir koltukta uyuduğumu farkettimde.
İlo: Aslındaaaaaaa çok işime gelen bir fikrim var benim.
Tony: Neymiş o?
İlo: Binim odamda yatabilirsin hiç sorun olmaz benim için hatta benim odamda yat noluur.
Tony başka odalarında olduğunu söyleyecek ti ki kendisini İlo'nun odasında buldu. İlo kendini koltuğa atıp uyumaya başladı.
Ertesi Sabah
Zey sanki akşam biri kafasını üstünde tepinmiş gibi uyandı. Etrafına bakındı ama burası odasına hiç benzemiyordu. Belki hâlâ rüyadayımdır diye gözünü açıp kapattı ama etraf hâlâ aynıydı. Şuan yerde uzanıyordu.
Doğrulmaya çalıştığında üstünde bir ayak olduğunu farketti. İlo'nun ayağını üstünden kaldırdı. Yerde herkes uzanıyordu. Etraftaki neredeyse herşey ahşaptan yapılmıştı. Oldukça küçük bir odadaydılar.
Zey, Belle'yi ayağıyla dürttü. Belle uykulu ve öfkeli bir ses tonuyla "Ne oluyor ya?" diye söylendi.
Zey: Etrafına baksana bi nerdeyiz biz?
Belle: Harbiden ya burası bizim ev değil.
Daniel: Ya noluyor neye söyleniyorsunuz?
Daniel'da Belle ve Zey'in sesine uyanmıştı. Zey odadaki herkesi dürterek uyandırdı.
İlo: Nerdeyiz lan biz?
Zey: Bi bilsek.
İlo: Dışarı çıkalım o zaman.
Tony: Sen dur ben bakarım.
Tony gitmek için ayağa kalktığı gibi devrildi. Daniel istemsizce sırıttı.
Tony: Bura sallanıyor galiba.
Zey: Jack nerde?
Gerçekten de odada Jack hariç herkes vardı. Jack'in olmaması Zey'i biraz telaşlandırmıştı. En sonunda dayanamadı ve tutunarak ayağı kalktı.
İlo: Biz galiba gemideyiz Zey.
Zey kapıyı yavaşça açtı ve kafasını kapıdan dışarı uzattı. Telaşlı bir yüz ifadesiyle onlara baktı.
- İşte şimdi tam olarak boku yedik.
..............................
En sevdiğiniz kısım?
Sizce Jack'e ne oldu?
Oy vermeyi unutmayın heheh.