Vatan Sağolsun

Savaşçı

Umut varsa hayat güzel olur.
*****
Bir varmış bir yokmuş diye başlayan masallar her zaman mutlu son ile biter ama gerçek hayatta mutlu son diye bir şey var mıydı, yoksa bu sadece masallardan mı ibaretti? Ayla Yüzbaşının yaşadığı bomba misali karargaha düşerken alınan istihbarat ile Bozkurt timi hız kesmeden operasyona çıkmıştı. Gaye Üsteğmen gülümseyerek ablasının gözlerinin içine baktı.

"Biliyor muydun?" Ayla Yüzbaşının sesi soru sorar gibi çıksa da cevabının olumlu olacağından emindi.

"Biliyordum şehadet haberinin geldiği günün akşamı babamı telefonda seninle konuşurken duydum." Gaye Üsteğmen tesadüfen babasının ablası ile konuştuğunu duymasaydı Selim'den sonra ablasınında aynı şekilde ortaya çıkmasını kaldıramazdı.

Ezra günler sonra yoğun bakımdan çıkarılıp normal odaya alındığında şüphesiz kızlar adeta bayram etmişti, Gökhan Yüzbaşı derin bir nefes aldı sanki omuzlarından koca bir yük kalkmıştı, Ezra'ya bir şey olacak diye o kadar çok korktu ki anlatılmaz yaşanır dedikleri şey bu olmalıydı.

Güneş Üsteğmen karargaha adım attığı an boğazına görünmez bir el yapışmışta onu nefessiz bırakmış gibi hissetti. Yanına gelen askerin ve tim komutanının kendisine seslendiğini duymuyordu. Karargaha ilk adım attığı o gün yanında duran adamlar şimdi yanında değildi. Hâlâ aklı almıyordu Uğur babası bunu Oktay babasına nasıl yapabilmiş miydi? Kendi kulakları ile duymuştu Uğur babasının keyifle Oktay babasını nasıl şehit ettiğini anlattığını, kardeşi Aslı kendi gözleriyle görmüştü babasını şehit eden adamın Uğur Kozcu olduğunu. Şimdi ise Uğur Kozcu kendisinin suçsuz olduğunu birilerinin kumpas kurduğunu söylüyordu. Öyle ya da böyle Uğur Kozcu, Oktay Deren'i şehit etmişti.

Gökşen Yüzbaşı evine adım attığı an göğsünün üzerine çöken ağırlık ile ilerledi zile basmak hiç bu kadar zor olmamıştı. Annesini on beş yaşındayken kaybetmişti. Anne ve babası askerdi teröristlerin evlerinin aşağı sokağında kurdukları tuzak ile annesi eve varamadan şehit edilmişti. O günden sonra Gökşen ve Ömer bir yemin etmişlerdi büyüyünce anne ve babası gibi şerefli bir asker olacaklardı sözlerini tutmuşlardı. İkisi de zor bir çocukluk geçirmişlerdi, babası suçlayan anneannesi ve dedesi onları babalarından kopartmak istemişlerdi. Karısını yeni kaybeden babaları birde çocuklarını kaybetme aşamasına gelmişlerdi. Düşüncelerin içinde kaybolan Gökşen Yüzbaşı zile bastı.

"Geldim." Babasının sesini duyunca gözleri doldu yine de kardeşine verdiği sözden ötürü ağlamamak için kendini zor tuttu. Kapı açılınca karşısında kızını gören emekli albay Ceyhun Çiçek elindeki bardağı elinin arasından düşürdü. Kızının ne için geldiğini çok iyi anlamıştı yıllar önce karısının şehadet haberini ailesine kendi vermişti şimdi kızının neler hissettiğini çok iyi biliyordu. Dizlerinin üzerine düştü.

"Ömer'im." Babasının canhıraş feryatları kulaklarına çarpınca gözyaşları yuvalarını terk etti. Dizlerinin üzerine çöken Gökşen Yüzbaşı babasının elinden tuttu.

"Astsubay Ömer Çiçek girdiğimiz çatışmada şehit düştü. Başınız sağ olsun." Gökşen Yüzbaşı için bu haberi vermek çok zordu. Kardeşini o büyütmüştü, babalarından uzakta kaldıkları bir senede birbirlerine sarılmışlardı, babalarının bir yolunu bulup onları yanına alacağını bilmelerine rağmen ya her şey ters giderse diye korkup birbirlerine sarılıp teselli etmişlerdi. Biricik kardeşi kollarının arasında can vermişti.

Helikopter yere indiği an Bozkurt timi helikopterden indiler görevleri tutsak edilen Öznur Dalkıran'ı sağ salim kurtarmaktı. Öznur Dalkıran'ın tuzak olduğunu biliyorlardı, Ayla Yüzbaşı birkaç gün önce kendini öldü gösterip terör örgütünün içine sızıp onlara maddi manevi zarar vermişti. Bunun rövanşı olarak Murat Binbaşı'nın eşini kaçırarak Bozkurt'u ve Murat Binbaşını hedef haline getirmek istemişlerdi.