İntikam

• 24 •

E D A

Serkan bana aşık olduğunu söylemişti. Bende öylece kalakaldım. Kıpırdayamadım.
Hiç bir şey diyemedim, öylece kaldım ve Serkana bakıyordum.

Bacağımı geri çektim ve ikimizde doğrulduk. Ben bir adım geri attım.

Serkan bana bir adım yaklaştı ve yüzümü ellerinin arasında aldı.

S: bir şey demene gerek yok. Senin için ne kadar zor olduğunu biliyorum. Ama bil ki, ben seni seviyorum Eda. Hiç kimseyi sevmediğim kadar.

Gerçek neydi? Korkuyordum. Deli gibi. Aynı şeyi yaşamaktan çok korkuyordum. Hiç bir şey demedim, sadece Serkana sarıldım.

O da bana sarıldı. Ve öylece kaldık bir kaç saniye.

Sonra ben kendimi geri çektim, Serkana gülümsedim.

E: gidelim mı?

S: gidelim.

Mekandan çıktık ve Serkanın arabasına bindik. Sahile gitmeye karar verdik, biraz yürümek iyi gelir diye.

Ben üzerime montumu giymiştim, soğuk oldu diye. Bir kaç saniye hiç birimiz bir şey demedi, sadece yürüdük.
Sonra Serkan konuştu.

S: ne de güzel dans ediyorsun sen.

E: üniversitede öğrenmiştim. Arkadaşlarla gittik öyle. Ama uzun zaman oldu dans etmeyeli. 3-4 yıl. Ama senin sayende yine tango yapabildim. Teşekkür ederim.

S: beğendin yanı? Malum akşam yemeği klişedir ya.

Gülümsedim.

E: ben aslında severim da seni biraz uğraştırmak istedim.

S: bak sen... demek beni uğraştırmak istedin. Değdi mı barı?

E: iyi ki böyle bir şeye karar verdim yoksa kim bilir  ne zaman tango yapacaktım yine.

Serkan ile biraz daha yürüdük, ve köşede küçük bir restoran vardı.

S: alıyım mı iki tane kebap?

Güldüm. Ve başımla onayladım.

E: al. Bende şurdakı masada bekleyim bari.

Bir kaç dakika sonra Serkan iki tane döner kebap ile döndü ve birini bana verdi.

E: teşekkür ederim.

S: afiyet olsun.

Küçük bir masada oturmuştum o da karşımda oturdu.  Yemeye başladık.

E: sana bir şey sorabilir mıyım?

Serkan bu dediğime sadece gülümsedi.

S: sor tabi.

Sormam lazımdı. Bilmem lazımdı.

E: sen.. sen Selin ile niye o akşam yemeğe çıktın?

Serkan yemeyi bıraktı ve bana baktı. Sonra derin bir nefes aldı ve konuştu.

S: Selin o gün şirkete gelmişti. Biliyorsun. Bende geri çeviremedim, oturdum konuştum. O böyle bir şeyi dille getirdi sonra ben teklif ettim. Edepliğimden. Yanı öyle. O akşam da gittik yemeğe, biraz konuştuk falan ama pek sarmadı beni konuşma. Bir daha da bir yere gitmedik.

Serkan durdu ve bana baktı. Tepkimi bekliyordu.

E: aranızda bir şey geçti mı?

S: ne? Yok. Dedim ya şimdi.

E: öpüştünüz mü?

Bunu nasıl sordum bende bilmiyorum ama ağzımdan çıktı öyle. Ve cevabı çok ama çok merak ediyordum.