''Eğitimine hazır mısın, Jung Wooyoung?''
Sesin sahibi yaklaşırken Wooyoung yutkundu ve onun sırıttığına emindi ki yemin bile edebilirdi.''Bir cevap bekliyorum tatlım.'' Sarışın, rahatsız edici ses tonuyla yüzünü buruşturdu. ''N-ne eğitimi?'' Sorduğu soruda kekeledi ve adamın hayal kırıklığı icin de iç çektiğini duydu. Sorduğuna pişman oldu hemen.'' Burada söyleyebileceğiniz tek şey 'Evet efendim', onun dışında hiçbir şey duymak istemiyorum.''
Adam bu söylediğiyle birlikte Wooyoung'u kolundan tuttu ve başka bir odaya sürükledi.
Oğlan, sertçe fırlatılıp sırtı masa sandığı bir şeyin kenarına çarptığı için acı içinde inledi ve ağlamaya başladı.''Şimdi dikkatlice dinle bebeğim,sana bu kuralları bir kez söyleyeceğim ve ezberlesen iyi olur. ''
Wooyoung sızlandı ama yine de daha fazla acı çekmemek için başını salladı, ama şaşkınlıklayere düşecek kadar sert tokatlandı.''Kelimeler!'' Bilinmeyen adam ve Wooyoung korkudan hemen cevap verdi.''Evet efendim!'' Gözyaşları içinde mırıldandı.''Bu aşağılanmayı hak edecek ne yaptım?''
''Efendim.''adam kıkırdadı.'' Çok daha iyi.'' Sarışının saçını karıştırdı konuşmaya başlamadan önce:
''Birinci kural: Izin verilmedikçe soru sormanıza izin verilmez.
Ikinci kural: Öğretmenlerinize daima itaat etmeli ve onlara her zaman 'Efendim' diye hitap etmelisiniz.
Üçüncü kural: Izinsiz konuşmanıza asla izin verilmez.
Dördüncü kural: Her zaman kelimeleri kulanmak zorundasınız. Mırıldanmak,başınızı sallamak ya da bağırmak tamamen kabul edilemezdir. Ancak ağzınız tıkalıysa mırıldanıp başınızı sallayabilirsiniz. Bu durum dışında kullanırsanız cezalandırılırsınız.
Beşinci kural: Hiçbir durumda şikayet etmeyin, öğretmenlerin size verdiklerini kabul edeceksiniz ve söyleyeceksiniz.
Altıncı kural: Mola zamanları dışında diğer yardımcılarla etkileşime girmeyin.
Yedinci kural: Bir hata yaptığınızda, öğretmenlerin uygun buldukları cezayı alırsınız ve bunun için onlara teşekkür edersiniz.
Sekizinci kural:Seni istiyorlarsa, gardiyanları da memnun edeceksin.
Dokuzuncu kural: Bir yatağınız, duşunuz ve yemeğiniz olacak. Bunlardan şikayet ederseniz, sizden alınacaktır.
Onuncu ve son kural: Bir soru sorulduğunda asla yalan soylemeyeceksiniz ve eğer yaparsan aşırı ceza alırsın.
Anlaşıldı mı?'' Adam kuralları listelemeyi bitirdi ama Wooyoung şoktaydı ve tersledi onları.'' Ne diyorsunuz ya? Hayır! Hiçbirinizin aptalca kurallarına uymak zorunda değilim ve anlamıyorum! Ne istersem söyleyeceğim ve yapacağım, bana sahip değilsiniz!'' Sonra adam ona vurdu, ona sahipler, o onların öğrenci kölesi. Kahretsin, başım büyük belada.
Ve haklıydı.
Wooyoung diğer yanağında da keskin bir acı daha hissetti, bu kesinlike o güzel yüzünde iz bırakacaktı. Sonra midesine bir tekme, bir tane daha ve bir tane daha ...ve bir başkası ...bayılmak üzereyken adam durdu.'' Kamaralarınıza gönderileceksiniz ve yarın eğitiminize başlayacaksınız.'' Adam uzaklaşmadan sertçe dedi ve gitti.
Wooyoung, gardiyanların onun gevşek vücudunu kaldırıp onu 'odasına' götürdüğünü ve daha sonra çok yumuşak olmayan bir yatağa attığını hissetti. Gözleri bağlıyken ve elleri serbestken hemen gözlerini açtı ve onları kırpıştırdı, ancak bileklerine bakınca sıkı iplerin bıraktığı izleri gördü.
Gardiyanlar gittiğinde etrafına baktı ve diğer kölelerin hepsinin ona baktığını gördü. Ama loş ışık nedeniyle yüzlerini göremedi. ''M-merhaba...?'' Zayıf bir sesle konuştu, ama hiçbiri sanki ses çıkaramayacak kadar korkmuşlar gibi ona cevap vermedi.
Hepsi yataklarına dönerken içlerinden biri uyuması için işaret etti. Şimdiden gece mi oldu? Sarışın, vücudunun her yeri acıdığı için yüzünü buruşturarak ve hiçbir şey düşünmeden, uzun acı dolu günün ardından derin bir uykuya daldı.
Yarın daha kötü olacaktı..
__________
Anlamadığınız bir şey varsa lütfen yazın*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
(Çeviri)Stone Heart | Woosan°•.
Misterio / SuspensoJung Wooyoung, annesi tarafından köle olarak satıldı. Her kölenin korktuğu ve kaçındığı bir kişiye, şeytan ustası Choi San'a açık arttırma olarak çıkartıldı. Onunla birlikte söylenemez korkular yaşar ama işler değişmeye başlar... Söz konusu olan taş...