Bu olay hakkında düşünmeye başladım.Bana yardım eden ateş büyücüsü müydü? İyi de bana neden yardım etmişti ki? Büyü kitabını tekrar açtım yırtılan sayfadaki yazılar değişmişti ve sayfada '' Frank'ı kurtar '' yazıyordu. İlk görevim verilmişti. Çok korkuyordum. Bunu yapmayı hep ertelemiştim fakat artık zamanı gelmişti. Frank'ı kurtarmak için onu en kısa sürede çağırmalıydım. Ama nasıl çağıracağım hakkında bir fikrim yoktu. Ormana gidip onu çağırmayı denedim.Fakat gelmemişti.Çalıların arasından bir ses duymuştum. Yine Frank'la karşılaşmıştım. Fakat bu sefer gözleri kırmızıydı. Şeytana dönüştüğünü hemen anlamıştım.
-Yine ne yapıyorsun burda Frank
-Aslında bu soruyu ben de sana sormalıyım senin burda ne işin var
Ateş büyücüsünü çağırıp onun sonunu getireceğimi biliyordu. Muhtemelen buraya o yüzden gelmişti. Korkuyordum fakat korkumu belli etmemeye çalıştım
-Senin şeytan olduğunu biliyorum beni korkutamazsın
Bir kahkaha attı sonra bana bakarak
-Bak sen şu küçük kıza bana meydan okuyor bana aşık olduğun günleri ne çabuk unuttun
-Ben sana hiçbir zaman aşık olmadım Frank. Sana zarar vermeden önce Frank'ın içinden çık emrediyorum sana
-Artık çok geç onun bedeni benim bedenim oldu sen de buna alışsan iyi olur
Ne yapacaktım hiç bilmiyordum. Eğer ona zarar verirsem Frank'a da zarar vermiş olacaktım.Frank bir anda ilk hamleyi yaptı ve bana sihirle vurmaya başladı. Ben ise savunma gücümle kendimi koruyordum. Fakat Frank çok güçlüydü artık baş edemiyordum. İçimden lütfen bana yardım edin dedim ve gökyüzünde bir ışık belirdi.Bu ateş büyücüsüydü bana yardım etmek için gelmişti. Ateş büyücüsü ateşlerin arasından çıkıp Frank'a ateş topları atmaya başladı ve bana dönerek
-Onu şimdilik oyalayabilirim ama şeytanı ancak sen çıkarabilirsin nasıl çıkaracağını düşün dedi
-Ama ben nasıl çıkaracağımı bilmiyorum ve hayatımda hiç şeytan çıkarmadım
-Onun cevabı sende hadi düşün
Korkuyla düşünmeye başlamıştım.
Nasıl yapacaktım hiçbir fikrim yoktu.
-Hadi çabuk ol az zamanımız kaldı
-Deniyorum ama bulamıyorum
Düşünmeye devam ettim ve birden şeytanın bir eşyada saklandığını düşünmeye başladım.Ama hangi eşyada saklanmıştı.Maske! Şeytan maskede saklanmış olmalıydı. Çünkü Frank'ın maskesini çıkartmaya kalktığımda Frank buna izin vermemişti.Fakat yüzünden maskeyi nasıl alacaktım bilmiyordum.Ateş güçlerimi topladım ve maskeye ateş topu savurarak maskeyi yaktım. Birden Frank'ın içinden alevler yükseldi ve Frank çığlık atmaya başladı.Büyük bir patlamadan sonra Frank'ın içinden şeytan çıkmıştı. Frank güçsüz düşerek olduğu yere bayıldı.Hemen Frank'ın yanına koştum ve başını ellerimle tutmuştum.
-Frank iyi misin cevap ver bana lütfen
Frank cevap vermiyordu çok endişelenmiştim. Ateş büyücüsü bana bakarak
-Kısa sürede kendine gelir merak etme bu görevi güzel bir şekilde tamamladın aferin.Ama senden istediğim bir şey var yaktığın eşyaların küllerini toplayıp bana vermelisin. Küllerinden tekrar doğabilirler.
-Tamam size getireceğim.Peki bir sonraki görevim ne olacak?
-Onu yaşadıkça göreceksin küçük hanım diyerek alevlerin arasında gözden kaybolmuştu.Neler olup bittiğini anlayamamıştım. Rüyada mıydım yoksa bunların hepsi gerçek miydi? Frank gözlerini açmıştı yorgun bir sesle
-Nerdeyim ben Alinda burası neresi
-Korkma Frank ikimiz de ormandayız sadece gezerken sen bayıldın hepsi bu.
Ona gerçeği anlatamazdım. Eğer gerçeği anlatsaydım muhtemelen kendinden nefret ederdi.Onu yavaşça kaldırıp koluna girdim. Bu durumdan memnun gözüküyordu.
-Keşke hep bayılsam sen de koluma girsen ne güzel olurdu
-Şansını zorlama istersen Frank
-Tamam tamam şaka yapıyorum
-Seni evine bırakacağım sonra ben de evime giderim dinlenmeyi unutma ve lütfen yarın okula gel
Frank'la vedalaşırken Frank kulağıma eğilerek şunu söyledi
-Alev elbiseli cadı kimdi bilmiyorum ama beni kurtardığın için teşekkür ederim... Nasıl yani Frank tüm olanları biliyor muydu?