Baba
(Bağlantıda ki resmi ben çektim nasıl olmuş??)"Merhaba oğlum ve *duraksama*adınız?"
"Şey Geo- yani Conny efendim"
"Memnun oldum Conny ben Clay in babası tabi bunu Clay sana söylemiştir. Hadi yemeğe geçelim"
Yemek masası sessiz idi herkes yemeğini yiyor Clay şarabını yudumluyor George ve Clay in babası tip tip bakışıyordu.
"N'oldu neden siz bakışıyorsunuz?"
"Ha yok bir şey gözüm daldı neyse Clay beni sevgilin ile tanıştırdığın için sağol, umarım iyi bir hayatınız olur."
Clay babasından duymayı beklediği sözleri duymuştu, kesinlikle birazdan onu sorgulamaya başlıyıcak ve sözlerinde bir yalan atıyıcaktı George'un.
Tabi şehirdeki en iyi Club da çalışan biri için yalan söylemek bir iş haline gelmişti, özel partileri iptal edip Club da insanlara boş unutlar vermek falan tam George'luk işler idi bunlar
"Nerde tanıştınız?"
"Yağmurlu bir günde markette"
"Garip bir tanışmaymış, yaşın?"
"27"
"Clay den 1 yaş küçüksün, peki içer misin?"
"Hayır efendim ben içmiyorum, doğrusu içemiyorum"
Clay in babası ufak ve aşağılayıcı bir kahkaha attı
"Hmm peki sana 1,000,000 dolar versem Clay'i bırakır mısın?"
"Hayır asla!"
"Tamam o zaman bu teklifi gerçeğe çekiyorum, oğlumun peşini bırak"
Dedi sert ve ciddi bir ses ile
"N-ne?!?!"
"Evet oğlum senin gibi insanlar yerine, güzel ve zengin insanlar ile evlenebilir"
"Efendim aşk'ı yaratamazsınız aşk kendi doğar, büyür ve güçlenir zorla aşk hiçbir şey yapamaz. Sizin dediğiniz evlilik, sadece zorla ve gereksiz olacaktır. Yaradığı tek şey iki taraftan da gelen para, ama eğer ayrılırlarsa tüm para kıza gitecektir zaten..."
"S-sen tamam. 20,000,000 dolar ve oğlumdan ayrıl"
"Efendim cevabım hala hayır"
"Neden Clay den ayrılmıyorsun biliyor musun?!?! Çünkü onun tüm parasını kendine harcamaya çalışıyorsun, sonra ondan ayrılıcaksın!"
"Efendim benim zaten bir gelirim var niye Clay'inkine ihtiyaç duyayım ki?"
Clay konuşma boyu George un rahatlığına ama bunları kibarca dile getirmesine ve babasının bu yaptığı edepsiz davranışa bakıyordu
"Baba... biliyor mus-"
"Clay aferin oğlum... seni gerçekten seven birini bulmuşsun o kadar zorlamama rağmen seni ve kendini kibarca ve saygılı bir şekilde ifade etti"
George ve Clay şaşkınlıklarını gizleyemedi
Babası yine kahkaha attı ama bu sefer tebrik ediyordu
İkili biraz dondu ve birbirlerine baktı gerçekten şaşırmışlardı
"Efendim madem bunu kabuk ettiniz neden bu kadar zorladınız ki??"
"Bu şekilde para için evlenen çok kişi var Clay için en iyisini bulmaya çalışıyordum"
Dedi ve en sonda mırıldanma tarzı bir ses ile
"En azından sonu benim gibi olmaz..""Baba?"
"Ha- yok bir şey"
Yemek bitmişti babası oğlunu ve sözde kızını uğurladı
George ve Clay çıkıp arabaya bindiler ve büyük bi kahkaha patlattılar
"Babanın buna inandığına inanamıyorum"
"Ben de senin bu kadar güzel kız sesi çıkartabildiğine"
"Ayh şu makyaj malzemelerini sikicem ama gözüm yandı amk"
George arabanın torpidosunu açtı ve ıslak mendil aradı ama yoktu
"Senin arabanda neden ıslak mendil yok"
"Çünkü benim tarafımda"
Clay sürücü koltuğunun yanındaki cepten ıslan mendil çıkartıp George a uzattı
George hızla güneşliği indirip aynada makyajını silmeye çalılıyordu
"Ahh gözüm"
"Pardon ama trafik var"
George telefonunu çıkardı ve kendi evlerine giden yolu tarif etti
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Rain | Dreamnotfound
Khoa học viễn tưởngSiz hiç yağmur yağdığını gördünüz mü? Hayır gök yüzünden yağan değil. benim kastım yerde olan. ఌJustGrkem-The Rainఌ (No smut)