Her gün aynada gördüğü yansımasından kaçmaya çalıştı. Ama biri vardı gözlerinde kendi yansımasını görmekten hoşlandığı.
...
"Kendinde nefret ettiğin her şeyinle seviyorum."
For Mark Lee
•by bluendrain
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
●
Neredeyse sabahın ilk ışıkları ile telefonlarımıza gelen bildirim ile soluğu şirkette almıştık. Merakla beklenen şarkımızın yapım aşaması tamamen bitmişti ve son iş olan kayıt için stüdyoda dördümüz birlikte dikiliyorduk.
Buradan önce başkanın odasına girmiştik. Bundan sonra menajerimiz olacağı kesinleşen Bayan Jung ile birlikte debutumuz hakkındaki diğer ayrıntıları konuşmuştuk. Çıkmadan önce bize imzaladığımız sözleşmelerden bahsetmeyi ihmal etmemişlerdi. En çok yasaklar kısmından. Daha yeni çıkış yapacaktık ve Kpop'a yön veren sanatçıları barındıran bir şirkette olduğumuz için hem kendi adımızı hem de şirketin adını lekeleyecek davranışlardan sakınmak gerektiğini önemle belirmişlerdi.
Bu debutta bizimle ilgilenecek personellerle tanıştık ve konseptimiz hakkında ufak bir toplantı yaptık. Bambaşka bir evren yaratmışlardı ve hepimizin bazı güçleri vardı. Bu evrende bazı zorluklarla mücadele ediyorduk ve anladığım üzere bu evreni ellerinden kurtarmak istedikleri kişi benim canlandırdığım karakterdi. Yani kötü olan bendim.
Stilist ve ekip ile giyeceğimiz kıyafetler için beden ölçümleri alındıktan sonra doğrudan bir aşağı katına, stüdyoya, inmiştik. Burada ilk defa demo kaydını dinlemiştik. Bol rap içeren ve hareketli bir müzik ile dans konusunda sınırları zorlayacak gibi duran bir şarkıydı.
Mia ve ben rap pozisyonunda Seowoo ve Sebin de vokal pozisyonundaydı. Şarkının partlarını uygun olacak şekilde hocamızla birlikte belirledikten sonra kayıtlara başladık. Günümüzün yarısından çoğu dört duvar arasında geçirdik. Hoş diğer günlerden farklı olduğunu söyleyemezdim pek ama bu sefer başkalarının şarkısı üzerinde çalışmıyor olmak, tamamen bize ait bir şeyler olması daha iyi hissettirmişti.
Kaydı baştan sonra dinledikten sonra kayıt ile ilgilenen ekip iyi iş çıkardığımızı ve çıkışımızda başarılar dileyen birkaç söz sarf ettikten sonra bizi göndermişlerdi. Son düzenlemeler yapıldıktan sonra dinleyebilecektik şarkıyı.
"Harikaydı." dedi Mia zaferle gülümseyerek yumruğu havaya kaldırdı. "Görsünler bakalım süper kahraman nasıl oluyormuş."
"Süper kahraman mı?" dedim onun oyununa ayak uydurarak. Elimi havaya kaldırarak sanki içinden her an ışınlar çıkacakmış gibi ona doğrulttum. "Ben buradan olduğum sürece asla kazanamayacaksınız."
"Tam da yerinde kişiyi bulmuşlar." diye takıldı Sebin. "Şu bakışlara bak. Anında kaptırdı kendini rolüne."
Seowoo, "Düşünsene bir de beni kötü karakter yapıyorlarmış." dedi.
Bir an hepimizin aklından aynı şey geçmiş gibi birbirimize baktık ve kendimizi tutamayarak güldük. Seowoo aramızdaki en çıt kırıldım kişiydi ve onu kötülüklerle dolu bir karakter içinde hayal etmek aşırı komikti. Merdivenlerin orta yerinde karnımıza ağrılar girecek şekilde gülüyorduk. Aslında bu kadar komik bir şey yoktu ortada ama o kadar uzun zamandır içten bir şekilde gülmüyorduk ki bir anda duygu patlaması yaşamıştık. Sonunda hayallerimizin gerçek oluyor olması içten kahkahalarımızın asıl sebebiydi.
