35.Bölüm

2.4K 77 14
                                    

Hızlı hızlı yazdım yazım hatalarım varsa mazur görün 😊

Yiğit Begüm'ün yanına çöktü.
"Begüm dinleyecek misin beni"
Begüm bacaklarının arasına aldığı kafasını kaldırdı . Gözleri yaşlı bir şekilde Yiğit'in gözlerine bakıp
"Benim artık seni dinlemeye mecalim yok Yiğit. Seni çok sevdim . Sende beni sev diye çok uğraştım . Ama artık dinlersem sana olan sevgimi , saygımı her şeyimi tamamen bitirmek zorunda kalıcam. Bırak bu sefer bir şey anlatma da bende ilerde şu an sana ait olan kalbimde ufacık bir köz olarak kalmana izin vereyim. Çünkü eğer dinlersem benim için bir hiç olacaksın." Sakince yerden destek alarak kalktı . Haykırmak istese de hıçkırıklarıyla beraber içine attı sadece göz yaşları akıyordu onları tutamıyordu . Yiğit kafasını kaldırıp gözlerine baktı Begümün.
"Begüm ne olur kendimi affettireyim . Yemin ederim hiç bir şey hatırlamıyorum sahoştum sana asla bile isteye ihanet etmedim ."
Begüm ağlarken hafifçe güldü.
"Şimdi senin sarhoşluğunun arkasına saklandığın gibi bende kendimi ilerde öyle kandırıcam merak etme . Ancak bu şekilde kalbimde kalabilirsin . Daha fazla konuşma lütfen ve .... ve gözlerine bu bakışımı asla unutma çünkü ben son nefesime kadar hatırlamaya devam edicem ". Öyle derin derin baktı Yiğit'in gözlerinin içine . Sonra merdivenlerden çıktı . Odasına girdi . Hiç böyle hayal etmemişti . Mutlu bir şekilde beraber döneceklerdi bu odaya aşağı inerken öyle hayal etmişti. Eline çantasını aldı . Küçük bir bavul alıp içine bir kaç parça bir şey attı. Odaya son kez baktı Gözleri şişmişti ama hala göz yaşları akıyordu. Kapının önüne geldi tekrar baktı odaya . Anılar canlandı . Ama o kapıyı kendi elleriyle yavaşça kapattı.
"Hoşçakal " diye fısıldadı ...
Aşağı yavaş yavaş indi . Yiğit öylece olduğu yerdeydi hala . Ayak seslerine yüzünü çevirdi . Ağlamıştı. Hala da göz yaşları akıyordu .
"Çocuklar Hülya ablayla beraberdi onları alırım birazdan. Sen görmek istediğinde Hülya ablayla iletişime geç ben yine ona teslim eder yine ondan alırım . Yok kızlarımı bir yere götüremezsin dersende dava aç Yiğit . O çocuklar mutluluk hak ediyor mutsuzluk değil ve bunu sen sağlayamazsın."

"Bebeğimiz ne olacak Begüm? Ya o ?"
"Hala onu hak ettiğini düşünüyorsun sanırım . Ben öyle düşünmüyorum ama onun sağlığı için doğduktan sonra yine kızlarla beraber görürsün onu da "

"Ama ben her şeyimle sizinle ,hepinizle beraber olmak istiyorum. Çocuğumun kalp atışını duymak , aş ermelerine şahit olmak , doğuma gelmek, kızlarımızı kardeşleriyle tanıştırmak istiyorum .Onların tepkilerini görmek , kardeşlerine bakışlarına şahit olmak istiyorum ."

"Hepsini  yapabilirsin Yiğit"
Yiğit gülümsedi birden ve
"Gerçekten mi Begüm dinleyecek misin beni affedecek misin ?"

"Gerçekten yapabilirsin ama seni affetmeyeceğim ve bunların hepsini bensiz yapacaksın . Şeyda ile olan bebeğinin kalp atışını duyup, onun aş ermelerine şahit olup , bebeğinizi çocuklarımızla tanıştırmanda hiç bir sorun yok. Yine mutlu bir evlilik yapıp hepsini yaşarsın merak etme."

"Begüm Şeyda huzurumuzu bozmak istemiyor çekip gidecek sorun kalmayacak ne olur düşün hala olmaz dersen çocuğu aldırmaya ikna bile ederim .."
Begüm sinirle Yiğit'in sözlerini yarıda kesip

"Sakın devam etme Yiğit sakın bana daha ne kadar gözümde küçüleceğini gösterme. Bir cana nasıl kıyılır. O çocuk senin hatırlamadığın bir gece de olmak istemezdi emin ol . Ama ona bari düzgün babalık yap . Onu sev . Sadece seversen zarar vermezsin . Şimdi tek kelime bile etme bana."
Begüm kapıyı açtı döndü tekrar baktı uzun uzun baktı . Kalbi kal diyordu git sarıl, affet , gururu boşver ama aklını dinledi zaten kaç kez gururunu ayaklar altına almamış mıydı? Kapıyı hızlı ,sert şekilde çekip çıktı . Arabasına bindi . Radyoyu açtı kafa dağıtmalıydı. Gözlerini peçeteyle sildi. Ağlama Begüm diye kendine kızdıktan sonra arabayı çalıştırıp yola çıktı . Hülya ablaların gittiği yere uğrayıp çocukları aldı .

KUMA (BİTTİ, DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin