18

205 16 2
                                    

Saat yaklaşık üçe geliyordu ve biz paketlemeleri anca yapmıştık. İno'nun ısrarı üzerine kuaföre gittik. Aslında saçımı yaptırma niyetim yoktu, fakat herkes yaptırırken tek kalamazdım. Bu yüzden çalışandan maşa yapmasını istedim. Böylece kısa saçlarım dalgalandı. İno ise saçını topuz yaptırdı. Tenten iki topuzunu açarak beline kadar gelen saçlarını düzleştirdi. Hinata ve temaride bi kaç örgü yaptırdılar. Böylece gereksizde olsa süslenmiştik. Etrafı minik minik karlar kaplamaya başlarken biz hala dışarıdaydık. Bu sefer yakınlarda bir butiğe girmiş, elbise bakıyorduk. Herkes süslü, abiye vb. şeylere yönelmişken onlardan ayrıldım. Elime normal sarı bir sweat ve açık mavi bir  tulum şeklinde elbise aldım. Kızların dikkatini üzerime çekmemek için üst kattaki kabine çıkıp orda giyindim. Ayağımdaki beyaz ayaklarımla ve pembe kıvırcık saçlarımla çok güzel olmuştu. Tabii hava soğuk olduğundan uzun çorapta almak zorunda kaldım. Böylece kombini hazır olunca abiye seçmeye çalışan kızların yanına indim. Yanlarına gidip nasıl olmuşum dediğimde hepsi büyülenmiş gibi bakıyordu.

"sade ama çok şık!"

"Çok zarif"

"Harika"

Övgüleri aldıktan sonra onların da elbiselerini seçmelerini beklememek için butiğin yanındaki pastaneye girdim. Yılbaşı ile ilgili tatlılar elbette en ön rafta beni seç diye bağırıyordu. Yılbaşı olduğu için Tsunade-sama erkeklerin yatakhanemize girmesine izin vermişti. Zaten oda çok genişti, herkes rahatlıkla sığabilir. Kaç kişi oluruz diye hesaplama yaparken bir eli ozmumda hissettim. Döndüğümde ise mavi saçlarla karşılaştım. Tekrar önüme dönerek alcaklarımı sipariş ettim. Sasuke'de beni bekliyordu. Pastanenin boş bir masasına oturduk.

"fazla güzel olmuşsun bugünde"

"Senin için aynısını söyleyemiceğim, daha hiç hazır değilsin"

"hazırlık iki dakikalık iş, halledilir"

Sohbetimizin en güzel, koyu kısmında kızgın surat ifadesiyle ino içeri girdi. Kapıyı o kadar sert açmıştı ki neredeyse kırılıp elinde kalıyordu. Ayağa kalkıp bileğinden tuttum. Başka türlü sakinleştiremezdim.

"KAÇ SAATTİR İÇERDE SENİ ARIYORUZ SAKURA"

"abiyelerinizi seçerken dinleseydiniz azcık aramazdınız"

"herneyse yürü hadi daha çok iş var"

Sasuke'ye veda edemeden bileğimi tutup çekmeye başlayınca ancak elimi sallayabildim, nasıl olsa akşam buluşacaktık. Kızların yanına vardığımda elim kızarmıştı. Hızlıca elbiselerini gösterdikten sonra yurda doğru yola koyulduk. Aramızda en iyi yemek yapan temari olduğu için akşam yemeğini temari hazırladı. Yedikten sonra erkekleri çağıracaktık. İno zoruyla makyaj masasına oturdum. Bir kaç şey sürdükten sonra beni bıraktı, tenten'i yanına aldı böyle böyle herkese makyaj yaptı. Tabii kendisini de. Unutmadı. Hinata'ya baktığımda yatağında dün geceki gibi mutsuzdu. Düşününce sabahtan beri hiç güldüğünü hatırlamıyorum. Diğer üçü sohbete dalmışken Hinata'nın yatağının ucuna bağdaş kurarak oturdum.

"Hinata bir sorunun mu var dünden beri mutsuz gözüküyorsun"

"şey aslında..."

"söyleyebilirsin çekinmene gerek yok"

"hani naruto-kun'dan hoşlanıyorum ya.. Onunla yakın olmaya çalıştığım zaman hemen kaçıyor, sohbetlerde beni pas geçiyor, arkadaş olarak bile istemediğini düşünüyorum"

Ve gözünden bir yaş düştü. Elini ellerimin içine alarak

"İstersen biraz konuşabilirim onunla, hoşlandığını söylemeden"

Real lovers  -sasusaku-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin