I Won't Let You Go ✓SVSSS [ғᴀɴғɪᴄᴛɪᴏɴ]

Ekstra ㊁: Luo Binghe'yla Pazar

Beşiktaş'ımın şampiyonluğu şerefine 18.05.21 ❦

Merhabalar, bu bölümde birden fazla, nfsw sahnesi var. Baştan sona hem de. O yüzden hepsini bir anda okuyamayabilirsiniz, ara verin nefes alın ve devam edin .d Muhtemelen yazdığım en uzun smut bölümü olacak. Ama elimi hiç de geri tutmak istemiyorum, keyfim fazlasıyla yerinde!
(Ꮚʋ˘ ꈊ ˘ʋ )Ꮚ

Çok uzun oldu o nedenle baştan okumaya üşendim, hata varsa görmezden gelin plss~

Keyifli okumalar^^

------------

BingYuan çifti pazar sabahı kahvaltı yaptıktan sonra tembelce televizyonun karşısına geçip bir anime filmi izlemeye başlamışlardı. Shen Yuan aslında eski animeleri pek izlemiyordu, ancak yeni çıkan animeleri de takip edebildiği söylenemezdi. Fazla düşünmeden Paprika adındaki bir animeyi seçti.

Film doğrusu güzel ve ilgi çekiciydi, Luo Binghe bile sıkılmadan izlemişti. İkili Luo Binghe'nın yaptığı çilekli smoothie'leri içerken filme kapılıp gitmişti. Ancak bittiğinde Shen Yuan'a bakıp, "Shizun bu neydi şimdi? Hiçbir şey anlamadım." demişti. Shen Yuan'ın da bir şey anladığı söylenemezdi, kıkırdayarak, "Boş ver, ben de anlamadım." diye karşılık verdi.

Luo Binghe film izlemekten sıkıldığını ve başka bir şey yapmak istediğini söyledi, böylece bir şey getirmek üzere odadan çıktı. Shen Yuan o gelene kadar telefonuyla oynuyordu, fakat bir müddet sonra meraklandı ve onun yatak odasında ne karıştırdığına bakmaya gitti.

Kapıdan içeri girdiğinde Luo Binghe eğilmiş, gardrobun içine kafasını sokmuş halde bir şeyler arıyordu. Shen Yuan'ın içinde umulmadık bir dürtü peyda oldu ve sinsi sinsi sırıtırken usul usul yaklaştı.

Keyifli bir tavırla, "Ne arıyorsun böyle?" diye sorarken, Luo Binghe'nın dolgun ve etli kalçasına şakasına hafif bir şaplak savuruvermişti. Beklemediği şey, Luo Binghe şaşkın bir şekilde, dolabın içine, "Ah!..." diye boğuk bir sesle inleceğiydi. Shen Yuan'ın bilinçsizce bu ses dolasıyla ağzı kurudu, bacaklarını birbirine bastırdı. Luo Binghe şok ve utanç içinde kızarmış yüzünü arkasına çevirdi. "S-Shizun?"

Yüz ifadesi nedensizce Shen Yuan'ın aklını karıştırmıştı. Zira bu, Luo Binghe'nın tacize uğramış bir bakire gibi baktığı belki de ilk seferdi. Shen Yuan o anda bir şey fark etmişti, Luo Binghe'nın kalçaları ne kadar... yumuşak ve güzeldi. Sonra daha inanılmazını fark etti, sadece flörtleşmeye çalışmıştı ancak şimdi bunları ve az evvelki inlemeyi düşünürken kanı ısınmaya başlamıştı.

Gereksiz ve tuhaf sessizlik Shen Yuan'ın normal bir tondaki sesiyle bozuldu. "Diyordum ki, ne arıyorsun böyle? Uzun sürdüğü için bakmaya gelmiştim." Yaklaştı ve sersemce ona bakan kişinin yanına gidip dolabında büyük bir kutuyu kurcaladığını fark etti. Ardından sorgular bakışları Luo Binghe'nın gözlerine kaydı. "Bu kutuyu sen mi aldın? Ne var içinde?"

Luo Binghe bir kez yutkundu ve kendine gelmeye çalışıyormuş gibi başını salladı. Sonra eğildi ve kutunun içinden bir kutu daha çıkarıp dolabın kapağını kapattı. "İçinde senin görmek istemediğin oyuncaklar var. Benim aradığım buydu. Gel, sana göstereceğim." Kutuyu tutarken ilerleyip Shen Yuan'a çıkmaları için işaret etti. Bu dolap Luo Binghe'ya aitti, bu yüzden Shen Yuan şimdiye kadar kurcalamamıştı ve Luo Binghe'nın söylediklerinden sonra daha bile bakmak istememişti.

İkili oturma odasında halının üzerine oturdu ve Luo Binghe kutuyu boşaltmaya başladı. Bir an dudaklarını birbirine bastırıp çekingence, "A-Yuan, az önce..." diye bir vızıltı çıkardı.