Müzikten alıntı;
"Sen ağladığımı görmeden, duymadan
Acılarımı benimle paylaşmadan, hatırın kırılmadan.
Ben gülen gözyaşlarımla, çaresiz
Yitirdiğim güzel duygularımla, bükülen boynumla.
Seninle, bir yolun başındayım
Seninle, belki de sonundayım
Seninle, yasak tutkuların en temizinde
Seninle, kendime yenildim ben
Seninle, hasrete alışkındım
Seninle, soylu sevgilerin en tutsağında
Gün duygularımın karmaşık olduğu
Gözlerimin artık buruk baktığı
Gülümün solduğu..."
Nükhet Duru-Seninle
~~~~
Uzaktan Hünkar ve Ali Rahmet'i gören kişi Çukurovalı genç birisiydi.Gördüğü kişilerin kim olduklarını hemen tanıdı.Çukurova'ya Fekeli ailesine sığınan Yamanlar'ın kızının bu münasebetinin Çukurova'da çok ses getireceğini biliyordu.Hemen en yakın kahveye gitti ve gördüklerini insanlara anlatmaya başladıx-Demek öyle Hikmet Yaman'ın kızı,hani şu eski Çukurovalı.Fekelilerin oğluyla üstelik onlara sığınmışken
y-Ali Rahmet o kızla ne arıyormuş ki.Ne ayıp ne ayıp.
Kısa zamanda tüm çarşıya yayılan bu dedikoduyu işitmemesi gereken birisi de işitmişti.Hikmet Bey'in çok eski hikayesi olan,Çukurova'da kaybettiği belki de onu hayatta küstüren acısı Perizat'ın abisi duymuştu olanları.Zaten düşmanlık besleyen bu iki aile tekrar yüzleşmek için birbirlerinin açıklarını kovalıyorlardı.Ali(Perizat'ın abisi) bunu duyunca hemen Hikmet Bey'le yüzleşemeye karar verdi.
-
Henüz hiçbir şeyden haberi olmayan Hünkar ise,yaşadığı eşsiz anın büyüsü ile her şeyi unutup eve doğru yürüyordu.O kadar kendini kaptırmıştı ki yol boyu üzerinde olan tuhaf bakışları bile fark etmedi.Hünkar arka yollardan yolunu uzata uzata konağa yürürken,Ali Rahmet'te aynı heyecanla hızlı hızlı konağa gitti.Onun da kopacak fırtınadan henüz haberi yoktu.Tek düşündüğü o eşsiz andı.Hemen odasına çıkıp yoğun duyguları ile hattını tamamladı.Artık babasına göstermeye hazırdı.Akşama babası ile konuşacaktı.Tamamladığı yazısını şimdilik masaya bırakarak,mutlu mutlu bahçeye indi.Bahçede ahırın önünde büyük bir şeyin yanında duran annesini gördü.
-Ali Rahmet:Anne yanındaki ne öyle?
-Güzin Hanım:Ha oğlum nerdesin sen.Bu babanın işleri işte.Yeni fotoğraf makinesiymiş.Getirdi bunu başına da beni dikti.Anında resimleri çıkartıyormuymuş neymiş.Sen dur şunun başında benim işim var bir sürü.
-Ali Rahmet:Tamam anne olur dururum ben sen git.
Güzin Hanım gidince Ali Rahmet makinaya baktı.Etrafta kimse yoktu.Aklına gelen ilk fikirle odayı açıtı ve makinayı içeri soktu.Hünkar'ı çağırmaya gidecekti ki onu gelirken gördü.
-Ali Rahmet:Yaman Hanım?Sen yeni mi geliyorsun?
Hünkar Ali Rahmet'ten utanıyordu.Gözünü kaçırdı.Ali Rahmet Hünkar'ın kolundan tuttu ve odaya doğru götürmeye başladı.
-Hünkar:Ne yapıyorsun Ali Rahmet.Vallahi yakalıncaz artık he.Yapma şöyle şeyler.Az evvel beraberdik.
-Ali Rahmet:Odada sana göstermem gereken bir şey var Hünkar.Lütfen çok kısa.
Hünkar ve Ali Rahmet el ele odaya girdiler.Ali Rahmet kapıyı kapadı.Hünkar makineyi görünce
-Hünkar;Bu ne ?
-Ali Rahmet;Bu yeni fotoğraf makinlerindenmiş Yaman Hanım.Babam getirmiş
-Hünkar;Ne arıyor ki bu odada.Hani kullanılmıyordu burası Ali Rahmet.
-Ali Rahmet;Sakin ol Yaman Hanım ben soktum onu buraya.
-Hünkar;Delisin sen Ali Rahmet vallahi delisin
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÜVEYDA
FanficBu hikaye Çukurova topraklarında gönüle düşen bir sevda hikayesidir.Süveyda'nın gönül sevgisine uzanışıdır... Hünkar ve Ali Rahmet'in dillere destan güzel sevdasına benim penceremden bir bakış;