Hikaye yetişkin öğeler içerir. Lütfen rahatsız olanlar okumasın!
Kerim'in bakış açısından:
Bilmem kaçıncı toplantımızı yeni bitirmiştik ve biz de bitmiştik. Hay sikeyim! Resmen beynim patlayacak. Yorgunluktan bayılacağımı zannederken, toplantının sonunda aramıza yeni katılan talihli marka yöneticisi gördükten sonra bütün yorgunluğum gitmişti. Neden talihli marka yöneticisi diyorum? Birincisi şirketimize girmeye hak kazanmış. İkincisi ve en önemlisi; bu güzel kız, bu gece kesinlikle benim olacaktı.
En meleksi yüzlü, dolgun dudaklı,
En güzel saçlı
En seksi kalçalar, olgun göğüs ve en şirin, en seksi minyon vücutlu kız...
Ezgi Yaman.
Onun adı buydu. Adı bile kulağa güzel geliyordu. Onu bu gece istiyordum. Hem de çok...
Ezgi'nin bakış açısından:
Aman Tanrım! İnanamıyorum! Toplantıda benim fikrim kabul edildi. Gerçek olamayacak kadar güzel. Kerim Bey ile vakit geçirebileceğim. Ayrıca onlarla röportaj yapma hakkım bile var. Gerçekten inanamıyorum böyle bir şey olduğuna. Sanırım işle ilgili fikrimi gerçekten beğendiler.
Benden en çok hangi çalışanı sevdiğimi sordular patronlar da dahil olmak üzere. Ben de onlara bütün patronlarımı ve çalışma arkadaşlarımı sevdiğimi, ama en çok Kerim Bey'i sevdiğimi söyledim. Hatta onu rol model aldığımı da belirttim. Bunu duyunca merak ettiler. Onlara sesimin güzel olduğunu ve Kerim Bey'i dinleyerek çalıştığımı söyledim. Bunu söyledikten sonra Kerim Bey'e döndüm ve resmen gözlerinin içi parlıyordu. Ama sonradan fark ettim ki bu parıltılar bir duygunun değil, birden fazla duygunun yansımasıymış.
Bana Kerim Bey'i anlatmamı ve onlara bir şarkı mırıldanmamı istediler. Ben de tabi ki de kabul ettim. Ona bakarken olsun, onu dinlerken olsun; neler hissettiğimi sordular. Ah, bu gerçekten çok zordu. Çünkü şimdiden destan anlatmaya başlayabilirdim. Bunu söyleyince herkes kıkırdadı. Birkaç saniyeliğine ciddi olup neler hissettiğimi anlattım. Sesimin güzelliğine güvenip üstüne bir de şarkı söyledim.
Az önceki bakışlarından daha karanlık bakışlar vardı o güzel, çekik kehribar gözlerinde. Açıkçası biraz tuhafıma gitmişti. Yoksa sesimi beğenmemiş miydi? Sebebini gerçekten çok merak ediyordum. Kısa bir sessizlikten sonra salonda gürültü koptu. Bu gürültü alkış sesleriydi aslında. Herkes sesimi beğenmişti. İnanamadım. İnsanlar beni, sesimi alkışlıyorlardı. Müthiş bir histi bu. Etrafın yavaş yavaş bulanıklaştığını ve yanaklarımın ıslandığını fark ettim. Hayatımda ilk defa mutluluktan ağlıyordum. Sonra bir çift kol beni kendine çekti ve sarıldı.
Harikaydın... Çok güzel bir sesin var. Lütfen daha fazla ağlama artık. Beni de üzüyorsun.
Bu ses ona aitti. Bu ses Kerim Bey'e aitti. O şu an bana sarılıyordu. Bir daha böyle bir anın gelmeyeceğini varsayarak, onun kokusunu doya doya içime çektim.
Kerim'in bakış açısından:
Açıkçası söylediği sözler onu daha çok arzulamama sebep oldu. Tanrım! Vücudu kadar sesi de güzeldi. Onu bir ömür dinleyebilirdim. Sanırım salonda benimle aynı fikirde olmalıydı ki herkes alkışlamaya başladı. Tabi Ezgi neye uğradığını şaşırdı. Çünkü hayatında hiç böyle bir şey yaşamadığı belliydi. Ah güzelim benim. Mutluluktan ağlıyordu. Onun bu sevimli haline dayanamadım ve ona sarıldım. Tanrım! Ne kadar güzel kokuyordu öyle.
Harikaydın... Çok güzel bir sesin var. Lütfen daha fazla ağlama artık. Beni de üzüyorsun.
Ona moral olabileceğini düşündüğümden bu sözleri söyledim. İlk başlarda biraz şaşırsa da o da bana karşılık verdi. Ayrıca şöyle bir şey daha fark ettim. O da benim kokumu içine çekiyordu. Sanırım hislerimiz karşılıklıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
*one shot*
RomanceOne shot hikayeler, tek bölümlük hikayelerdir. Hikaye yüksek oranda yetişkin ögeler içerir. Rica ediyorum rahatsız olacak olanlar okumasın. Herkese iyi okumalar!