Var olmam resmen şanssızlıktı. O şans denilen lanet şey malesef ki bana gülmemisti. Istemediğim bir lisedeki ikinci senem..
Istemediğim bir yerde,beni sevmeyen,istemeyen insanların içindeyim. Ve bu beni öldürüyor. Neden etrafta herkes bu kadar mutluyken ben bu kadar mutsuzum? Neden kimse bir yerlerde birilerinin mutsuz olduğunu onemsemiyor.
Her zaman sosyal bilimler lisesinde okumak istedim. Ama yanlış yaptığım bir tercih beni anadolu lisesinde okumaya mahkum etti. Matematiğim çok kötü ve sevemiyorum o dersi. Neden sevmediğim bir şeyle uğraşayım ki. Ne güzel sosyal bilimler lisesinde olacaktım.. Cografya tarih hastası biriyim ben. Banane x'ten y'den.
"Sana şahane haberlerim var"diye odama daldı annem. Zaten deli dolu biriydi muhtemelen önemsiz bir şey olmuştur.
"Dinliyorum"
"Sosyal Bilimler lisesine kaydını yaptırıyoruz"
"Ne nasıl olur?" Zıplamaya başladım ama hala inanamıyordum.
"Tatlım puan sistemi kalktı. Kontejan olunca hemen kayıt yaptırabiliyormuşşun."
Anneme orda sarıldım. O kadar mutluydum ki. Bu okuldaki iğrenç insanlardan kurtuluyordum! Şans denilen lanet şey bana da gülmüştü!
Yeni arkadaşlarım,yeni çevrem olacakti.belki de yeni aşklara yelken açardım kim bilir.
Ertesi sabah okulu görmeye gittik. Izmir'in göbeğinde tatlış bir okuldu. Arabayı park edip içeriye doğru ilerledik. Okula bakar bakmaz 'kim bilir beni bu okulda neler bekliyor'diye geçirdim içimden.
Okul Müdürümüz klasik kel,göbekli biriydi. Ses tonu falan çok komikti. Klasik bir şekilde 'Senin burada başarılı olacağına inanıyorum'dedi. Okul kıyafetimi hemen giymiştim. Birazdan annem ve babam gidecekti. Ve ben yeni sınıfıma adapte olmaya çalışacaktım.
"Bu Sanem Hoca. Senin sınıf öğretmenin. Şimdi seni sınıfına goturecek"dedi müdürümüz. Sanem Hoca gayet alımlı,güzel giyinen bir bayandı.
"Tatlım biz şimdi gidiyoruz,bu okula uyum sağlayabileceğini biliyoruz"dedi annem ve yanağımdan öptü. Babama da sarıldım ve gittiler. Kendimi birinci sınıfta hissediyordum. Böyle düşününce içten içe güldüm. Sanem Hoca'nın peşine takıldım. Ve sınıfa girdik. Herkes bu kim dercesine yüzüme bakıyordu. Ee normal kim dönemin ortasında okul değiştirir ki..
"Günaydın arkadaşlar. Bu arkadaşınız Zeynep. Yeni geldi ve artık aramızda olacak. Şimdi kendini kısaca tanıt Zeynep'cim"
Ben kendimi tanıtamam ki diyemedim. Daha ilk günden rezil olamazdım.
"Urla Anadolu Lisesi'nde okuyordum ama hep sosyal bilimler lisesinde okumak istedim. Bazı şanssızlıklardan dolayı olmadı diyelim. Şu an burdayım umarım iyi bir sene geçiririz." Diyiverdim. Kurulan en saçma kendini tanıtma cümleleriydi! Bir şeyi de başarsam şaşardım.
"Zeynep tek boş yer Deniz'in yanı. Geç oraya canım"
Sanem Hoca'nın sözü üzerine gidip Deniz denilen çocuğun yanına oturdum. Tanımadan öküz diyebilirdim. Çünkü çocuk yüzüme dahi bakmıyordu. Insan bu kim,niye gelmiş diye merak eder. Ama ben onun yüzüne bakmıştım,dayanamadım. Adını gözlerinden aldı sanırım. Çünkü deniz mavisi gözleri vardı, kumral dalga dalga saçları önüne geliyordu. Soğuk ama bir o kadar da insanı kendisine çeken bembeyaz bir teni vardı. Sonunda yeşil gözlerim Deniz'in mavi gözleriyle buluştu.
"Kendine başka bir yer bul"
Beni tanımıyordu ama yanından kovmak istemişti. Sanırım sevilmemek benim kaderimdi.
"Anlamadım?"
"Ben tek oturan biriyim. Ve seni yanımda istemiyorum daha ne kadar açık olabilirim" dedi. Sanki benden nefret ediyordu. Yani öyle bakıyordu. Hiçbir şey demedim,diyemedim. Okuldaki ilk gün gerçekten harikaydı.. Doğru düzgün tanımadığım biri beni yanında istememişti. Burda beni bir sürü macera bekleyecegini düşünürken sanırım yanılmıştım..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Yeni Bir Başlangıç"
ChickLitIki yılını istemediği bir lisede,istemediği ve onu sevmeyen kişilerle geçiren Zeynep.. Sonunda o beklediği şans ona gülmüştü yani öyle sanmıştı. Ama daha ilk günden "Kendine yeni bir yer bul. Seni yanımda istemiyorum" demişti bir çift mavi göz..