14

24 3 0
                                    

( Yasemin'in Anlatımıyla )

Elif'i nihayet sakinleştirmiştik. Ayrıca okula gitmemiz gerekiyordu. Her ne kadar ona gelmemesi gerektiğini, dinlenmesini söylesem de yine burnunun dikine gidiyor, iyi olduğunu söylüyordu.

"Hazır mısınız?"

Abimin sesiyle kafamı kızlara çevirdim. Sanırım hazırdık. Okula gidebilirdik. Sude hâlâ abime yaklaşırken temkinliydi. Ama ani hareketlerim ağızlarına sıçmaya yetmiş, Sude'yi abimin üzerine yapıştırmıştı.

"Ananı."

Elif şok ile olduğu yerde kalırken ben ise Sude'nin utançla karışık öldürücü bakışlarına maruz kalıyordum.

Resmen abimin üzerindeydi!

Elif gülmeye başladığında Sude'nin bakışları bu kez ona dönmüştü. Abim mi? O açıkçası keyifle sırıtıyordu.

Sude'nin bakışları abime çevrildiğinde yüzündeki utanç daha da büyümüştü. Onları bu halde bırakıp gülmekten duramayan Elif'i dışarı çekiştirerek çıkardım. Abim ve Sude birbirlerini yesinlerdi.

"İyi misin kelebeğim?"

Elif'in gülüşü anında dururken gözleri yüzüme çevrildi.

"Bazı şeyleri hatırlamak çok zor Yasemin."

Ne demek istiyordu?

"Bana ne anlatmadın Elif?"

Anlatsa böyle bir şey asla aklımdan çıkmazdı. Onun sayıklamasına sebep olan, kâbus gördüren bir şeyi asla ama asla unutmazdım.

Gülümsedi hafifçe.

"Çok şey."

Sustu sonra. Tek bir kelime daha etmedi. Okul kapısına geldiğimizde 20 dakikanın ardından Elif'in sesini ilk defa duyuyordum.

"Bulut bana kızgın. Ama beni dinlemediği için, valla bak."

Gülümsedim. Bir şeye gerçekten inanmamızı istiyorsa sürekli valla bak derdi.

"Bulut'u ne zamandır bu kadar önemsiyorsun bakayım güzelim?"

Gözleri bir mal edasıyla bana bakarken suratının aldığı ifade o kadar komikti ki.

"Her şeyin altında bir bok arama piç seni."

Hızla yanımdan uzaklaşırken bende kıkırdayarak arkasından ilerliyordum.

( Elif'in Anlatımıyla )

Çağatay'ın gelmesi ile kâbuslarımın direkt başlaması normal miydi bilmiyordum. Belki bir psikoloğa falan gitmeliydim. Ama ilk önce Bulut'la konuşacaktım. Yasemin'in yaptığı aptal imadan sonra sınıfa hızlı adımlarla gelmiştim. Çok değil üç beş kişi vardı. Ama gözlerim direkt Bulut'u bulmuştu.

Onunda gözleri beni bulduğunda hafifçe gülümseyip selam vermek istedim. Ama o önüne döndü. Bakışlarını indirdi. Bende indirdim. Korkuyordum sebepsizce. Neden Bulut'u kaybetmek beni korkutuyordu?

Yasemin arkamdan sınıfa girdiğinde benim sadece ayakta dikildiğimi görüp önümde hafifçe elini salladı. Bakışlarım nasıldı bilmiyordum. Ama Yasemin "Ne oluyor amına koyayım?" gibi bakıyordu.

Ne yaptığımı bilmeden çantamı Bulut'un kafasıyla buluşturdum. Ve bir kez daha. Bir kez daha. Bir ke-

Hassiktir, elimi tuttu!

"Kızım manyak mısın? Kafamı siktin."

Gözlerimi hafifçe kısıp konuştum.

"Az bile yaptım ulan! Bana bak Bulut, beni dinlemeden gitmeye çalışırsan sikerim lan şimdi!"

Parçalı BulutluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin