Geç bölüm attığım için kusura bakmayın lütfen şu bir kaç haftadır aşırı yoğundum ve bu bölümü yazmam da aksaklık çıkardı.
İyi okumalar...
...
Elimin üzerinde hissettiğim dokunuşlar yüzünden huzursuzca bir kaç mırıltı döküldü dudaklarımdan. Arada saçlarıma dokunuyor ardından avuç içimi okşuyordu. Gözlerimi yavaşça açıp geri kapattım. Karanlığa alışan gözlerim yukarıdan parlayan ışığı gördüğünde ilk rahatsız etmişti ve sol elimi yüzümün hizasına getirip ışık ile görüş açımı kesmeye çalıştım.
"İyi misin? Ağrın sızın mı var güzelim?"
Kafamı yana çevirip endişeli gözlerle bana bakan Bartın'a baktım. Gözlerinin içi kırmızıydı ve bu uyumadığını apaçık belli ediyordu. Kafamı hafif ona yaklaştırıp gözlerimin içine bakmaya başladım.
"İyim sadece ışık biraz rahatsız etti ama şimdi iyim."
"Eğer ağrın varsa doktor çağırabilirim hatta dur çağırayım."
Cümlesinin sonunda ayağı kalkıp elimi bıraktı ve odadan çıkmak için arkasına döndü. Ani hareketle, bıraktığı elini tutup onu kendime çektiğimde ilk duraklamış ardından arkasına dönüp bana bakmıştı. Kuruyan dudağımı yalayıp derin bir nefes aldım.
"Gerçekten iyim hem otur ağrım olursa sana söylerim."
"Söz mü bak söyleyeceksin!"
"Söz dedik ya! İlla yemin mi edelim!"
Kaşlarını kaldırıp sırıtarak bana baktığında bende kaşlarımı çattım.
"Meltem nerede? En son buradaydı?"
"O çatlak arkadaşın sabrımı fena zorluyordu bende odadan attım. Şuan nerede bilmiyorum!"
"Ciddi misin?"
"Evet şaka yaparmış gibi bir halim mi var? Vır vır vır bir susmadı. Ne çene varmış arkadaş!"
Gözlerimi sonuna kadar açıp ona bakmaya başladım. Ciddiydi! Ayıp olmuştu Meltem'e!
"Sen iflah olmaz bir adamsın Bartın ne kadar ayıp olmuştur ona karşı."
"Umurum da olduğu söylenemez!"
"Allah'ım ben bunları hak edecek ne yaptım. Hayır ne kusur işledim ben de bana bunları reva gördün."
"Söylenmeyi bırakta sana soracağım sorulara eksiksiz cevap ver tamam mı?"
Hah! Bende diyordum Bartın bu konuya ne zaman giriş yapacak. İlk defa şaşırttı diyecektim ki diyemeden geri U dönüşü yaptım. Oflayıp yerimde kıpırdandım.
"Kaç kişiydiler?"
"3 kişiydiler."
"Emin misin? Seni bulduğumuzda 2 cansız beden vardı."
"Diğeri kaçmıştır zaten beni kurtaran yani bir nevi kurtaran o'ydu!"
"Nasıl yani o kurtardı derken açık konuş Şimal yarım yamalak anlatma!"
"Beni kulübeye taşıyan kişi o'ydu. O kirli sakallı adam bana sıktığında o sadece kenarda donmuş bir şekilde bizi izliyordu. Sonra zaten bilincim kapanmıştı ve uyandığımda kulübedeydim ve o adam ortada yoktu."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mısralardaki Hüzün (Hüzün Çiçeği Serisi/1)
Teen Fiction... Hayat onun üzerinden kumar oynuyor. O ise bir seyirci gibi kenarda izliyordu. Arkasına dönüp babasına baktı. Yüzünde merhamet namına bir duygu beslemeyen o adama. Baba beni duyuyor musun? Bak kızın artık bir şey başardı. Küçükken senden hiçbi...