●
Şartların farklı olduğu bir zamanda ve yerde sil baştan tanışmak istediğim kişiler vardı. Eğer imkanımız olsaydı, bizim için uygun olsaydı sıradan insanlardan biri olmak isterdim. Sıradanlık kulağa ne kadar güzel geliyordu şimdi. Küçükken imrenerek okuduğum o gençlik kitaplarındaki gibi bir hayat: Sıcak bir merhaba ile başlayan başlangıçlar sonunda karanlık bir bilinmezliğin korkuları olmadan sürülen bir hayat. Keşkeler çoktu ama silip atılması da artık mümkün değildi.
"Doğum günü pastasını ben mi yapayım yoksa sipariş mi verelim?" diye sordu Sebin gözlerini bizde gezdirerek.
Mia, yüzünü buruşturup karnını tuttu. "Lütfen sen yapma." diye homurdandı. "Geçen sefer denediğinde şeker ile tuz kavanozunu karıştırıp bir saat niye köpürmüyor bu karışım diye hıncını bizden çıkarmıştın."
Sebin, bozulduğu bariz bir şekilde kaşlarını çatıp kollarını göğsünde bağladı. "Acaba kim eşek şakası yapmak için kavanozların yerlerini değiştirdi?"
Mia pişkince kendini gösterdikten sonra omuzların silkti. "Tatlarına baksaydın sen de."
"Nerden bileyim böyle bir şey yapacağını?" diye söylenerek yerine oturdu Sebin.
Seowoo telefonundan gözlerini çekerek yayıldığı koltuktan toparlanıp bana döndü. "Benim doğum günümde sipariş ettiğimiz yerden sipariş edelim. Pastası çok güzeldi."
Mia kafasını salladı hızlı hızlı. "Güzeldi ama bir dilim tek yiyebilmiştim." diye homurdandı. "Ah, şu diyet olmasaydı tüm pastayı yerdim."
"Aç köpek." diye ona takıldı Sebin.
"Sen kendine bak." diye karşı atak gecikmedi.
Doğum günüm yaklaştığı için kızlar ile her zamanki aramızda ufak bir pasta alıp iki üç mum dikerek iyi dileklerde bulunduğumuz bir kutlama merasimi düzenleyecektik. Ama doğum günümün haberini alan Menajer Jung, bir değişik yaparak çorabı benim başıma örmüştü ve çıkışımızda günler kala, hayran kitlesine daha samimi bir imaj çizmek adına kısa bir canlı yayınla kutlama fikrini ortaya atmıştı. Önce karşı çıksam da sonrasında kızlar da bu olaya sıcak baktığında kabul edilmişti. Canlı yayında hiç görmediğim kişiler tarafından izlenirken kutlama yapmak garip hissettiriyordu. Henüz idol olma fikrine alışamamıştım.
"Olur." dedim büyüyecek gibi olan tartışmayı engellemek adına lafa girerek. "Çikolatalı olsun ama."
Seowoo dudak büktü. "Şirin bir kıza çikolatalı bir pasta kestirmezler. Beyaz ve meyveli olacağı çok açık."
Ah, doğruydu. Bundan sonra uzaktan kumanda ile yukarıdakiler ve kamera arkası çalışanları yüzünden kontrol edildiğimiz için istediklerimiz gölgede kalıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Things I Say When You Sleep
FanfictionHer gün aynada gördüğü yansımasından kaçmaya çalıştı. Ama biri vardı gözlerinde kendi yansımasını görmekten hoşlandığı. ... "Kendinde nefret ettiğin her şeyinle seviyorum." For Mark Lee •by bluendrain