3.6

73 8 24
                                    

Selam.

Kardeşim iki saattir medyadaki şarkıyı söylüyor. Bölümü o şarkı eşliğinde yazdım sayılır. Sinirim bozuldu cidden.

Bölümü ikinci kez yazdım. İlk yazdığım bence aşırı berbattı, bende sildim yeniden yazdım ehe.

Neyse. Bu bölümlük boş yapma kotamı doldurduğumu düşünüyorum.

Keyifli okumalar.

⬇️

Pelin

"Tekrar hazırlanırsın Eymen. Hem bir yıl hazırlık okuyacaktın. Onu yerine bu sene hem sınava hazırlanırsın, hem de İngilizce'ni geliştirirsin." dedim. Eymen'e moral vermeye çalışıyordum.

"Bilmiyorum Pelin, acaba hukuk okusam mı?" 

"Sen tıp okumak istemiyor musun? Hukuk okusan ne olacak? Sevmediğin bir mesleği yapman çok saçma."

"Kafam çok karışık. Aslında puanım gayet iyi, heba etmiş olur muyum? Ya tekrar sınava girince daha kötü yaparsam?" dedi sızlanarak. 

"Daha iyisini yapacağından hiç şüphem yok. Seni mutsuz edecek bir karar vermeni istemiyorum." dedim. Dizlerime doğru yattığında gülümseyerek saçlarıyla uğraşmaya başladım.

"O zaman tekrar hazırlanıyorum sınava?"

"Ablanla yaşamaya ne dersin? Hem burada daha fazla dershane falan seçeneğin olur, hem de ders çalışmak için çok iyi bir ortam senin için." 

"Ben bile kendimi bu kadar düşünmüyorum Pelin." 

"Seni düşündüğümü kim söyledi, ben kendimi düşünüyorum. Seninle daha fazla görüşmek için harika bir fırsat bu. Hem insanlara doktor sevgilim var diye hava atacağım." dedim şakayla karışık. 

"Tabi ya, çıkma teklifimi bu yüzden kabul ettin, değil mi?" dedi bana ayak uydurarak.

" Yakalandım." 

*** 

Sezen

Bağcıklarımı son kez sıktıktan sonra düğüm yapıp binadan çıktım. Nihayet bir buçuk ayın sonunda bizimkilerle buluşacaktık. Ümit hâlâ İngiltere'deydi. Pis zengin. Köşe başına geldiğimde durakta elinde telefonla uğraşan Meriç'i görünce duraksadım. Evi bu çevrede değildi ki, ne işi vardı burada. Kafasını telefondan kaldırdığında beni fark etti. Bir an onu ne kadar özlediğimi fark ettim. Sanırım ondan gerçekten hoşlanıyordum.

"Bende seni bekliyordum?" dedi bana yaklaşırken.

"Neden?" diye sordum şaşkınlıkla. "Kendim gelebilirdim."

"Biliyorum Sezen." dedi omuz silkerek.

"Neden geldin o halde?"

"Seni daha fazla görmek istedim. Beni gördüğüne sevinmedin galiba." dedi. Biraz önce gülen suratı asılmıştı.

"Hayır, sevindim. Ben sadece..." Duraksadım, bunu ona söylemeli miydim?

"Sadece?" 

"Sadece seni özlediğimi fark ettim." dedim kendimden emin bir şekilde. Kaşları şaşkınlıkla havalanırken onun bu haline gülümsemekle yetindim.

"Fazla açık sözlüsün." dedi. Umursamazca omuz silktim. Otobüs durağa yaklaştığında hızla binip bulduğumuz ilk yere oturduk. Ayakta kalmamanın verdiği rahatlıkla elimdeki poşeti dizlerimin üstüne bıraktım.

"O ne?" diye sordu Meriç poşeti göstererek.

"Limonlu kek, Kayra için." 

"Kayra'ya özel muamele, öyle mi? Kıskandım sanırım." dedi gülerek.

"İstiyorsan sana da yaparım." 

"Sezen, ne içtin? Bugün çok ılımlısın." dedi. İyi olduğumdan emin olmaya çalışıyordu.

"Sabah limonlu su içtim. Merak etme iyiyim. Seni cidden özlediğimi fark ettim. Başka bir şey olduğu yok." İkna olmuş bir şekilde önüne döndüğünde otobüs çoktan ineceğimiz durağa gelmişti. Otobüsten inip yürümeye başladığımızda etrafta çok fazla martı olduğunu fark ettim. Poşeti Meriç'in eline tutuşturup hızlıca kapüşonumu kapattım. Başıma bir şey gelsin istemezdim. Biraz daha yürüdükten sonra bizimkileri bulmuştuk. 

"Sezen o elindeki şey benim limonlu kekim mi? Ne olur limonlu kek olduğunu söyle." diye bağırdı Kayra, bana doğru koşarken. İnsan önce bir hal hatır sorardı. Poşeti elimden aldığında bizimkilere sarılıp boş bir sandalyeye oturdum.

"Kavga etmediniz galiba, değil mi? Bu bir mucize." dedi Melisa ve Pelin'le yumruk tokuşturdular.

"O nereden çıktı?" diye sordum. 

"İkinizin de yüzü gülüyor. Siz yakında sevgili olursunuz bence." dedi Pelin kıkırdayarak. 

Ortamda sohbet dönmeye başladığında Meriç'e doğru eğildim.

"Bence Pelin haklı olabilir. Sevgilim olur musun Meriç?" dedim. Meriç şaşkınlıkla ayağa kalktığında masaya için masanın üstündeki su Melisa'nın üstüne dökülmüştü.

"Ne?" 

"Meriç koş." dedi Melisa ayağa kalkarken.

"Ne?" dedi Meriç tekrar. Gözleri hâlâ bendeydi.

"Kaç yoksa seni öldüreceğim."

⬇️

Bir şeyleri toparladıktan sonra final yapacağım. Uzatıp saçmalamak istemiyorum.

Eymen'i aşırı seviyorum ve özel kitap yazmak istiyorum ama hem onlardan yeterince bahsettiğimi düşünüyorum, hem de üşeniyorum ehehe. Ayrıca taslakta on beşten fazla kurgu var, otur oturduğun yerde Betül.

Pazar günü görüşürüz millet.

Hikayeyi beğeneceğini düşündüğünüz arkadaşınızı etiketler misiniz? Hikayeyi paylaşarak büyümesi için destek olabilirsiniz.

İnstagram: sarkilarvehisler

Öptüm.

Bb.


Çikolatalı Süt | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin