145.Bölüm 🌙

1.3K 117 59
                                    

İyi okumalar🌙

Önceki bölümü atlamayın lütfen...

Alper, Buğra'yla tartıştıktan sonra telefonu kapatıp evden çıkmıştı. Sevgili oldukları yere doğru yürüyordu. Yalnız kalmak istiyordu. Sessizliğe ihtiyacı vardı. Bir şeyler olduğunun farkındaydı. Neler oluyor bilmiyordu ama vardı işte bir şeyler. Bilmemek, daha da canını sıkıyordu. Haklıydı da. Kim isterdi ki kendinden bir şeyler saklanmasını?

Kısa süre sonra, gelmişti gelmek istediği yere. Manzaraya doğru yürüyüp, yere oturdu. Ayağının birini uzatırken, diğerini dizinden büktü ve yanında getirdiği poşetten bir bira çıkardı. Bu akşam içmek istiyordu. Biradan bir yudum alıp, kolunu dizine dayadı ve manzaraya kitledi bakışlarını.

Aklına Buğra geldi anında. Onu cidden seviyordu. Sadece bir şeyleri gizlemesi canını sıkmıştı. Anlatacaktı ama akşam okul çıkışında bir şeyler olmuş, anlatamamıştı. Alper'in aklına o anılar dolunca bir yudum daha aldı biradan hırsla.

"Şerefsiz." diye söylendi sinirle. "Bok vardı bırakıp gittin orada beni." dedi ve bir yudum daha aldı. Biranın tadı boğazını yakınca, yanına bıraktı. Elini saçlarına atıp geri doğru taradı. İçi çok sıkılıyordu. Bira bile tatsızdı. Burada oturmak bile sıkıyordu onu. Ne olursa olsun Buğra'yı istiyordu yanında. Ölesiye kızgın olsa bile...

Yanındaki birayı eline alıp, büyük bir yudum içti. Sessizce, sessizliği dinliyordu sadece. O sırada, bir çıtırtı duydu arkasından. Kafasını çevirip baktığında, Buğra'yı gördü. Hemen kalktı yerinden. Buğra, Alper'i görünce, kollarını bedenine doladı.

"Sonunda, sonunda buldum seni. Burada bulacağımı biliyordum." deyip boynundan öptü. Alper, donmuş gibiydi. Afallamıştı birden bedenine dolanan kollarla. Kısa süreli bir şokun ardından itti sevgilisini.

"Çek ellerini üstümden." dedi ve sinirle yürümeye başladı. Buğra, gitmesine asla izin vermeyecekti. Kolundan tuttu ve cevap verdi.

"Hayır Alper. Gidemezsin. Beni dinlemen lazım." dedi. Alper kolunu çekti ama Buğra'nın elleri arasından kurtaramadı.

"Kalırsam yine bırakır gidersin falan. Bu kez ben gideceğim." dedi. Ama bunu kızgın olduğu için söylemişti. Gitmek değildi niyeti. Sadece Buğra'nın, ona ne kadar kızdığını, kırıldığını görmesini istiyordu. Bunu göstermekten çekinmeyecekti elbette.

"Gitmeyeceğim Alper. Gidecek olsam buraya da gelmezdim. Bak akşam anlatacağım dedim sana. Akşam oldu. Anlatayım izin ver de." dedi Buğra sakince. Onun sakinliği, Alper'i de sakinleştiriyordu ister istemez.

Alper bir şey demeden kolunu çekti Buğra'nın elinin arasından ve az önce oturduğu yere gidip oturdu sessizce. Buğra'da peşinden gitti ve Alper'in yanına oturdu. Bir sürelik sessizlikten sonra konuşmaya karar verdi.

"Aslında öyle yapmamalıydım bugün. Haklısın ama hiç beklemediğim bir şeyle karşılaştım. Ben uzun süre önce biriyle bir ilişki yaşadım. Öyle çok ciddi bir şey değildi. Sadece hoşlantıydı ve çıkıyorduk. Bir gün Tuğra bizi gördüğünü söyledi. Bunda bir şey yoktu ama..." dedi ve yutkundu. Alper bunu farkederek solunda oturan sevdiğine baktı.

"Ama?" dedi devam etmesini söyler gibi. Buğra derin bir nefes aldıktan sonra devam etti sözlerine.

"Ama Tolga, yani işte o aslında şerefsizin tekiymiş. Tuğra bizi gördüğünü söylediği akşam, ona kız istediklerini anlattı. Çünkü onun kardeşi, Tuğra'nın okul arkadaşıydı ve ondan duymuştu. O akşam Tolga'yla ilişkimi kestim. Tuğra'yla da aram açıldı o akşam. Yurtdışına çıktım. Buralardan uzak kalmak istiyordum. Üç sene kaldım orada." diye anlattı. Alper, sessizce dinlemiş, kötü bir tecrübe yaşamasına üzülmüştü. Ama hayat böyleydi. Her zaman altın tepsiyle sunmuyordu insana bir şeyleri.

"Geldiğinden beri görüştün mü onunla?" diye sordu Buğra'ya bakarak. Çok dikkatli bakıyordu çünkü anlamak istiyordu Buğra'nın, Tolga'ya karşı ne hissettiğini.

"Seninle sevgili olmadan önce çıktı karşıma işte. Bir de geçen gün mesaj attı ama engelledim. Numaramı nereden buldu bilmiyorum." deyip Alper'e döndü ve elini tuttu. "Yemin ederim tek sevdiğim, tek aşkım sensin Alper yemin ederim. Bugün onu karşımda görünce orada kalmak istemedim. Yine de yapmam gereken, senin elini tutup onun gözüne sokmaktı bunu. Kaçtığım için çok özür dilerim." dedi Alper'in avucunun içine derin bir öpücük bıraktı. Alper, Buğra'nın elinden çekti elini yavaşça. Ellerini, Buğra'nın yüzüne çıkardı ve yanaklarından kavradı sevdiği yüzü. Gözlerine bakarak konuşmaya başladı.

"Beni sevdiğini görebiliyorum. İtiraf etmeliyim ki korktum hâlâ ona ait bir şeyler var mı içinde diye." deyince Buğra hızla başını olumsuz anlamda salladı. Alper gülümseyerek devam etti. "Şu an gözlerinden çok net görebiliyorum Buğra. Eğer bir gün, benden başkasına böyle bakarsan..." derken Buğra sözünü kesti.

"Bu mümkün değil." dedi ve Alper daha fazla beklemeyip, dudaklarını sevgilisinin dudaklarına bastırıp, kırmızı dudakları esir aldı.

Barıştırdım 😍

Eğer başarabilirsem, 150. bölümde final yapacağım ama içimden bir ses diyor ki, 'Yine yapamazsın.' 😄

Neyse, yorumlarınızı bekliyorum

Sizleri seviyorum 💙

CANIM ÖĞRETMENİM (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin