Evden çıktıktan sonra tek bildiğim bi daha oraya gitmeyeceğimdi.Babamin yani sözde babam diye hitap ettiğim ve zerre kadar sevmediğim lanet herifin söylediklerinden sonra asla dönmem. Ahh ama lanet olsun ! Arabam yok ulan okula nasıl gideceğim ben ?!? Telefonumu çıkarıp Sean'ı aradım. Açınca :
-"Ne zaman evine gittin ulan adi herif ? " diye sordum. Güldü.
-" Ailenle muhattap olmak istemedim dostum.Biliyorsun beni pek sevmiyorlar.. "dedi.
-" Marleno Bar in önünden al beni dostum arabam yok biliyosun. "
-" Geliyorum bekle. "dedi ve tekefiny kapadi.
Yarim Saat Sonra :
Nerde kaldin be Sean ? Kesin yinr anahtarlarini bulamiyodur gerzek. O sırada bi araba önümde durdu. Cami açınca içerde Sean'ın olduğunu farkettim.
-" Nick gelmiyor musun ? "dedi. Arabaya bindim.
-" Bu arabayi ne zaman aldin zengin pic kurusu ? " diye sordum.
-" Babamın hediyesi diyelim. "dedi gülerek. O anda evden kovulduğum aklima geldi Sean'a döndüm.
-" Babam evden attı. Bi daha geri dönemem. "dedim. Sean a bakmama gerek yoktu tepkisini biliyordum. Bana döndü güneş gözlüğünu çıkardı ve komik bi biçimde :
-"Hadi ordan be ! Ciddi misin ?!? Pardon dostum ama babanın bu kadar adi olduğunu bilmiyordum." dedi. Güldüm.
-"Ama sorun şu ki kalacak yerim yok."dedim.
-"Ah hadi ama benim evimde kalabilirsin evsiz çocuk. "dedi gülerek.
-" Ovv bu iyiliğinle benden aldığın bütün borç paralari siliyorum adamım. " diye bağırdım. İşaret parmağıyla beni gösterdi bi yandan yola bakarken bi yandan da bana laf yetiştiriyordu.
-" Sen sen var ya seni seviyorum kardeşim ! O paralari hayatim boyunca ödeyemeyezdim be ! Neredeyse lisenin başından beri senin paralarını sömürüyorum. " dedi ikimizde güldük.
Okula geldiğimizde Sean'la dolabimiza doğru ilerledik. Dolabi açtım eşyalarımın oldugu çantayı dolabıma attım ve kitaplari alip kapağını kapadım. O sırada dolap kapağının hemen yanında Kristen güler yüzüyle duruyordu.
-" Günaydın yakışıklı ! "dedi ve beni öptü. Evet Kristen benim sevgilim hani size bahsetmistim ya çok önemsemiyorum diye evet fazla önemsemiyordum ama onu seviyordum.
-"Günaydın.Hadi derse yetişmeliyiz. "dedim ve elinden tutup sınıfa doğru yürümeye başladık. Sınıfa geldiğimizde yan yana oturduk.
-" Dolabından kitaplarını alırken dolaba bi çanta attığını gördüm. Bugün antreman da yok Nick ve sen çanta taşımayı seven biri de değilsin bir şey mi oldu ? " diye sordu. Tamam kabul ediyorum bu kız hakkaten benden bin kat daha dikkatli ve zeki.
-" Yoo bi sorun yok. "dedim.
-" Emin misin Nick ? O zaman o çanta niye ? " Hadi ama Nick anlatsan ne olacak ki. Anlat gitsin.
-" Kris nasıl desem babam beni evden şutladı. Atıldım yani bi daha eve dönmeyeceğim. O çantada giysilerim falan var. " dedim. Elini sırtıma koydu.
-" Kalicak bir yerin yoksa bende kalabilirsin. "dedi. Bu güzel bi teklifti ama olanlardan kazadan ve ısırılmamdan sonra Sean'da kalmayı tercih ederdim.
-" Hayır Sean'da kalacağım. "dedim.
Ders başlamıştı. Bay Morgan yine sınıfa girdiği gibi derse başlamıştı. İnsan bi nasıl olduğumuzu falan sorar. Sonra öğrencilerin motivasyonu düşük diye şikayet ediyorlar. Her zamanki gibi yine dersle pek bi alakam yoktu. Elimdeki kalemi çevirip duruyordum. O sırada bir ses duydum kırılma sesi. Etrafima baktığımda birşey göremedim ama ses çok şiddetli gelmişti. Ne yani kimse de tepki vermiyordu sadece ben mi duyuyordum ?!?! Nick sen hakkaten paranoyaklaştin dedim kendime. Bu seferde ayni dese benzer duydum gene bir kırılma sesiydi bu sefer önden geliyordu. Dikkatlice baktigimda cam kenarinda en önde oturan çocuğun kaleminin ucunun kırıldığını farkettim. Ve sorun su ki ben çocuktan en uzak kosede duvar kenari ve en arka sırada oturuyordum. WTF ?!?! Bi aralar izledigim kurt adam filmleri aklıma geldi. En küçük sesi bile duymak ta onlarin özelliklerindendi. Nick manyaklasma sen bir kurtadam olamazsin. Kurtadam diye bisey yoktur ! Ama dün akşam yaşadıklarım neydi o zaman ? Hay lanet ! O sırada Bay Morgan in bana seslendiğini duydum.
-"Bay Martínez neden yazmıyorsunuz? " Hadi gel şimdi bide bununla uğraş Nick.
-" Bilmiyorum. "dedim. Kristen'ın bakışlarını üzerimde hissedebiliyordum.
-"O zaman bilmiyorumlarınıza bi son verip yazın Bay Martínez."
-" Hiç sanmıyorum. " dedim ukala tavırımla." Ben dinlemeyi tercih eden bi öğrenciyim. "dedim gülerek. Onu kızdırdığım yüzünden belli oluyordu. Yanıma geldi. Kristen'ın ve çevremde oturan birkaç kişinin duyacağı şekilde bana :
-" Babanla aranda bişeyler olduğunu duydum. Bizim zengin popüler çocuğumuz evden mi kovulmuş ha?"
O bunlari derken öfkemin arttığını hissettim. Onu parçalamak istiyordum. Ne ? Ne parcalamasindan bahsediyorsun Nick ? Diye sordum kendime. Ama bu his artık tüm vücudumu sarmıştı. Bay Morgan ' a baktigimda bana zafer kazanmış gibi gülüyordu. Öfkem iyice artmıştı ellerim karincalaniyordu. Birden masadan kalkip Bay Morgan ı boğazından tutup duvara çiviledim. Hirladigimi duydum. Bir dakika hirlamis miydim? Herkesin bana baktığını farkedince Bay Morgan'ı bıraktım. Kitaplarımı almak için masaya yöneldim. Kristen'ın endişeli bakışlarına aldırmadan kitaplarımı aldım. Kapıdan çıkacağım sırada Bay Morgan ın bağırışını duydum.
-"Bunu ödeyeceksin Martínez ! Bunun hesabını vereceksin ! "Hızla sınıftan çıktım. Lavaboya gittim.Ellerime falan baktım. Az önce resmen hirlamistim. Ama su an bir şey yoktu. Yüzümü yıkadıktan aonra lavabodan çıktım. O sırada başıma sert bir darbe aldım. Sonra ise yavaş yavaş uykuya çekildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Isırık
VlkodlaciHer gününü barlarda,sokaklarda harika bir şekilde geçiren Nick'in bir gün hiç beklemediği bir zaman da hiç beklemediği bir anda hayatı değişmeye başlar. Artık hayatı asla eskisi gibi olmayacak.