578.Ders İnsan Sûresi 06-25

5 3 10
                                    

578. Ders :

29. Cüz, 76. Sûre, 578. Sayfa
İnsan Sûresi
06-25. Âyet-i Kerîm'eler.

 بِسْــــــــــــــــمِ اللهِ الرَّحْمـٰـنِ الرَّحِيــــــمِ




6

عَيْنًا يَشْرَبُ بِهَا عِبَادُ اللَّهِ
"Bir kaynak ki, ondan Allah'ın kulları içerler."

Kâfur, cennette bir su ismi olarak ele alındığında, ayetin bu kısmı ondan bedel olur. Yani, o kâfur bir pınardan çıkar, Allah'ın has kulları bu pınardan afiyetle içerler.

يُفَجِّرُونَهَا تَفْجِيرًا
"Onu (istedikleri yere) kolayca akıtırlar."

Bu suyu, kolaylıkla diledikleri yere götürürler.











7

يُوفُونَ بِالنَّذْرِ
"Onlar nezirlerini yerine getirirler."

Bu, yeni bir cümle olup "niçin böyle bir mükâfata nail oldular?" şeklinde mukadder bir suale cevaptır.Nezir, adaktır. Nezrettikleri şeyleri yaptıklarının nazara verilmesi, Allahın farz kıldıklarını hayli hayli yaptıklarını gösterir. Çünkü, Allah için kendi nefsine borç kıldığını yapan kimse, Allahın emrettiklerini daha kolaylıkla yapar.

وَيَخَافُونَ يَوْمًا كَانَ شَرُّهُ مُسْتَطِيرًا
"Ve fenalığı her yanı kuşatmış bir günden korkarlar."

Ayette, onların inançlarının güzelliğini ve günahlardan kaçınmalarını hissettirmek vardır.















8

وَيُطْعِمُونَ الطَّعَامَ عَلَى حُبِّهِ مِسْكِينًا وَيَتِيمًا وَأَسِيرًا
"Düşküne, yetime ve esire seve seve yemek yedirirler."

Ve onlar,

-Allah sevgisiyle,

-Veya kendileri yemeği sevdikleri hâlde,

-Veya yedirmeyi sever bir hâlde, yoksula, yetime ve esire yedirirler.

Esirden murat, kâfirlerden esir alınanlardır. Çünkü Hz. Peygambere (صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ) bir esir getirildiğinde onu bir müslümana verir ve "buna ihsanda bulun" derdi.

Veya esirden murat, mü'min esir de olabilir. Bu durumda köle ve hapisteki mü'min de buna girer. Hadiste şöyle buyrulur: "Sana borçlu olan kimse bir esir gibidir, esirine ihsanda bulun."











9

إِنَّمَا نُطْعِمُكُمْ لِوَجْهِ اللَّهِ
"Size sırf Allah rızası için yediriyoruz."

Onlar hâl dilleriyle veya sözleriyle böyle söylerler. Böyle söylemeleri,

-Minnette bulunmadıklarını,

-Ve bir mükâfat beklentisinde olmadıklarını ortaya koymak içindir. Çünkü, minnetle ve beklenti içinde yapılan bir ikramın Allah nezdinde mükafatı az olur.

Hz. Aişe (Radıyellâhü anhâ) ile ilgili şöyle anlatılır: O, herhangi bir eve bir sadaka gönderdiğinde, gönderdiği kimseye "ne dediler?" şeklinde sorardı. Onlar dua etmişse kendisi de onlara dua ederdi. Böyle yapması, sadakanın sevabının hâlis bir şekilde Allah nezdinde kalması için idi.

✔️3- Kur'ân-ı Kerîm / Meâl / Tefsîr Okuyoruz 📚Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin