Gözlerimi yorgunca açtım. Üstümden tır geçmiş gibi hissediyordum. Etrafıma baktım. Odadaydım. Yenilmezler Üssü'nde ki odamda...
Saşırarak yataktan çıktım. Neler olmuştu? Thanos... o parmaklarını şıklatmıştı ve...
Tanrım, James... Vision, Sam...
Güçlerim...
Ellerime bakıp güçlerimi ortaya çıkarmaya çalıştım. Hiçbir şey olmamıştı, hiçbir şey...
Hemen odadan çıkarak koridorlardan geçip ortak salona girdim. Steve ve Natasha gözlerini bana çevirdiler.
"Neler oldu?" Dedim. Steve yanıma gelip bana sarıldı.
"Tanrıya şükür, sonunda uyandın." Geri çekildim.
"Ne demek sonunda uyandın?"
"22 gündür uyuyordun, Beth..." Gözlerimi şaşırarak açarken ona baktım.
"Ne... neler oldu, Steve?" Sesim titriyordu.
"Thanos... o dediğini yaptı. Dünyanın yarısını ortadan sildi. Ama hâlâ bazı rakamlar eksik, tam bir oran çıkmadı." Diyerek ortaya atladı Natasha.
"James, o..." Diye fısıldadım.
"O da kayboldu... Sam, T'Challa, Wanda, Tony, Scott... ve daha milyarlarcası." Dedi Steve yutkunurken.
"Tanrım..." Deyip ellerimi başıma koydum.
"Thanos bir şekilde içindeki Güç Taşı'nı aldı, yani artık..." Dedi Natasha ama lafını bitiremedi.
"Güçlerim yok." Diye tamamladım.
"Peki ya Vision? O... onun bedeni nerede?" Dedim.
"Burada, güvenli bir odada. Bruce her ihtimale karşı onu yanımıza aldı." Dedi Natasha. Daha sonra masadaki aygıtlara tıklayıp bir ekran açtı.
Birkaç ülke ismi ve Küresel Kaybolma yazısının altında rakamlar belirdi, saniyede belki de bin kere artıyordu.
"Bu bir kabus..." Diye mırıldandım.
"Daha iyi kabuslar görmüştüm." Dedi Natasha. Rhodey içeri girdi.
"Hey... uyanmışsın." Dedi ve Steve'e döndü.
"Şu zımbırtı... her ne yapıyorsa, artık yapmıyor."
"Ne zımbırtısı?" Derken herkes laboratuvara doğru yürümeye başladı. Peşlerinden gittim.
"Nick'in tozlarının yanında bulunan bir aygıt. Onu bulduğumuzdan beri yanıp sönüyordu..." Diye açıkladı Steve. Laboratuvara girince camların ardından cihaza baktım. Değişik bir şey gözükmüyordu.
"Ne biliyoruz?" Dedi Steve.
"En son ne sinyali gönderiyorsa birden durdu." Dedi Bruce.
"Hey, Beth." Dedi ardından.
"Hani aküyle yan bağlantı yapmıştık?" Diyerek lafa girdi Natasha.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐌𝐨𝐫𝐞𝐚 | 𝐁𝐮𝐜𝐤𝐲 𝐁𝐚𝐫𝐧𝐞𝐬
Ficção Científica1940'larda normal bir SSR Ajanı olan Jessica Bethany Rogers, 2. Dünya savaşıyla birlikte erkek kardeşi Steve Rogers ve aşık olduğu adam James Buchanan Barnes ile beklenmedik bir serüvenin içine sürüklenir...