❣︎ 𝐅𝐫𝐨𝐳𝐞𝐧 𝐓𝐡𝐮𝐧𝐝𝐞𝐫 || Loki Fanfiction

Confrontation

-| 4. BÖLÜM |-

Loki, bifrosta doğru yürürken bebeği de yanına almıştı, bebeği elinde tıpkı bir top gibi tutuyordu. Beceriksizce bebeği tutarken nihayet bifrosta ulaştığında Heimdall'a baktı, gözlerini bebekten ayırmıyordu.

"Hoşçakal, küçük Thor."

Dedi. Loki ışınlanma küresine doğru ilerledi ve Heimdall'a kafasıyla işaret etti. Heimdall da onu bekletmeden kılıcını çıkarıp, onları Alfheim'a ışınladı.

Loki, elindeki bebekle Alfheim'in en küçük köylerinden birine gelmişti. Yan tarafı ormanla çevrili, kendi halinde ufak bir köydü. Kimseye görünmeden boş gibi gözüken bir eve girdi. Thrud'u oraya bıraktıktan sonra üstüne bir yıldırım simgesi olan broş bırakarak kocaman bir ışık patlaması yarattı ve oradan hızlıca uzaklaştı. Tüm köy eve doğru toplanırken eve hızlıca bir bakış attı ve Köyün çevresine Thrud'un güçlerini engelleyecek büyülü bir kalkan yaptı. Sonra da Heimdall'a seslenip Alfheim'den ayrıldı.

Bütün köy evin başına toplanmış, köyün savaşçıları ellerinde silahlarını tutarak eve girmişti, tetikdeydiler ve yataktaki bebeği görünce hepsi afalladı, birbirlerine baktılar. İçlerinden biri bebeği kucağına aldı ve dışarı çıkardı.

"Evin içinde bunu bulduk."

Bebeği etrafındaki köylülere gösterdi. Köyün bilgesi kalabalığı yararak en öne geçti ve

"O bize tanrıların hediyesidir. Ona bakar ve büyütürsek bereket üstümüzden eksik olmaz. Eğer onu atarsak tanrılar tüm lanetini üstümüze salar."

Dedi. Tüm gözler Thrud'a çevrilirken bebek gülümsedi.

|••••••••|

"Dikkat etsene Light."

Ines, kalkması için elini Thrud'a uzatırken bir taraftan da kıkırdıyordu. Thrud ona tutunup kalktı, kaşlarını çattı ve Ines'ı taklit ederek konuşmaya başladı.

"Çünkü ben çok dikkatliyimdir. Kesinlikle bahçede koştururken ayağımı ahıra takıp keçilerin kaçmasına sebep olmadım ve burada bu yüzden bulunmuyoruz ."

İki çocuk kıkırdarken bir ses duyuldu. Ines, Thrud'a sessiz olmasını işaret ederken fısıldayarak;

"Sen sola bak ben sağa"

Dedi. Thrud omuz silkti.

"Nedenmiş o? sen sola bak ben sağa" dedi.

Ines gözlerini devirdi ve 'tamam' dercesine kafasını salladı sonrada elini belindeki halata atarak sol tarafa doğru ilerledi. Onu gören Thrud da vakit kaybetmeden sağ tarafa doğru yola koyuldu.

Ağaçların arasından kaybolduktan sonra kısık bir ses duydu.

"Heimdall gökkuşağı köprüsünü aç."

Elini baltasına götürdü ve sesin sahibini aradı. Görür görmez de baltayı ona doğrultup konuşmaya başladı

"Kimsin?"

Sesi temkinli ve kalın çıkmıştı. Adamın yüzüne bir gülümseme yayıldı, sinsi ve pis bir gülümsemeydi bu.

"Majesteleri"

Dedi ve önünde alaycı bir referans yaptı. Thrud bunun ne anlama geldiğini biliyordu, kim olduğunu da anlamıştı. Baltayı adamın boynuna doğrulttu. Dişlerini sıkarak

"Defol! Seninle hiçbir yere gelmeyeceğim. Ve beni izlemekten de vazgeç"

Dedi. Loki şaşırdı, yıllardır onu izlediğini nerden bilebilirdi ki ya onunla bir yere gelme konusunu? Kaşlarını çattı yüzündeki gülümseme silinmişti.

"Ne biliyorsun?"

Kıza bağırdı. Thrud sesinden irkilse de geri adım atmadı o da sertleşti ve bağırdı.

"Senden nefret etmemi sağlayacak kadarını!"

Loki'nin gözleri kesit kesit parlıyordu. Kız buna bi anlam veremese de ne yapacağını merak ettiği için onu izlemeye başladı. Loki kızın zihnine girmeye çalışıyordu. Ama sanki zihni kapalı gibiydi bunu ikinci kez yaşıyordu. İlk olduğunda bebekti ve zihni boştu. Yani en azından Loki bunu ona bağlamıştı, şaşırdı.

"Sana kim büyü yaptı?"

Dedi sinirle. Thrud ona baktı. Baltayı tanrının boynundan çekti ve gardını korusa da baltayı indirdi, kaşlarını çatmıştı.

"Kimsenin büyü falan yaptığı yok. Güçlerime doğuştan sahibim!"

Dedi hiddetliydi ve Loki'nin üzerine gidiyordu. Loki kıza baktı.

"Ne? Ne güçleri?"

Korktuğu şey olmamasını umuyordu.

"Ah şimdi de bilmezden geliyorsunuz Lordum..."

Bu oyunu devam ettirmek istiyordu çünkü biliyordu ki Ines birazdan gelicek ve Loki'yi görecekti. Loki Thrud'a uzunca baktı, hiçbir şey demedi ve kızdan uzaklaştı.

"HEİMDALL!!"

Sonra da gökkuşağı köprüsünün açılmasıyla beraber yok oldu. Thrud köprünün çimlerde bıraktığı ize baktı, bunu daha sonra düşünmek ve kimsenin görmemesi için oradan hızlıca uzaklaştı.

"Light! Light"

Olduğu yerden biraz uzaklaşınca Ines'ın sesini duydu, sesi takip ederek Ines'ı buldu. Kız Thrud'u görünce gülümsedi, İki eliyle iki keçinin boynuzundan tutuyordu. Thrud onu görünce hemen yardım etmek için koştu ve belindeki halatı alıp hemen birinin boynuna bağladı. Aynısını Ines da yapınca iplerin uçlarını tutarak köye doğru yürümeye başladılar.

"İkisini de aynı anda mı buldun? Garip."

"Evet, ikisi de birden bire önümde belirdi gibiydi. Ben de şaşırdım."

Thrud düşündü, bunun bir tesadüf olmadığını biliyordu. eve vardıklarında Ines keçileri ahıra kilitledi. Eve girdiler ve Ines çay yapmak için mutfağa doğru yürüdü. Thrud gözlerini şöminenin üzerindeki broşa kitledi. 'Herşeyin başlangıcı' diye düşündü, sonra onu eline aldı ve incelemeye başladı. İğne kısmında ufak bir yerde bir yazı dikkatini çekti broşu daha da yaklaştırdı ve üstünde yazan yazıyı inceledi. İsmi yazıyordu 'Thrud'

*Eveeeet! Aşırı yoğun yazarınız geldi cgyfhgfxyghughu iki gündür bölüm atmıyorum. Her gün atmak da fazla yorucu olacak gibi çünkü önemli bir işim var ve 2 hafta boyunca burada olamayacağım çok fazla. Düzensiz bölüm gelebilir okuyan çok fazla kişi yok gerçi ama okuyanlar için bu duyuruyu yapıyorum söylediğim gibi zaten okunmak için değil 1 kişi bile olsa insanlara istediklerini vermek için yazıyorum :)

Ines* saf, masum ruhlu demek

Hepinizi öptüm Lokitalarım💚

Ayrıca bu bölümü #SweetHoney 'e ithaf ediyorum :)*