7. Bölüm: Yıldızlar

68 27 20
                                    

Satır arası yorumlarınızla çok mutlu olduğumu belirtmek isterim ;)
İyi okumalar...

.

7

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

7. Bölüm: Yıldızlar

"Yıldızları, geceye muhtaç sanırlar; ama aslında gece, yıldızlara muhtaçtır..."

.

Sabah gözlerimi araladığımda yatağımda sırtüstü döndüm, elim başımın altında tavanı izlemeye başladım.

Hayatımın düzene girdiğini düşünüyordum, görüştüğüm insanlar vardı, gittiğim yerler, yaptığım şeyler... Bunlar bana çok uzaktı, bir arkadaş grubu bana çok uzaktı. Düşündükçe inanamıyordum.

Çalan zilin sesini umursamadan uzanmaya devam ettim. Kısa süre sonra annemin koridordan seslenişini duydum.
"Gizem, Deniz seni çağırıyor!"

Açılış günü biraz zor da olsa balonları şişirip kafeyi bir güzel süslemiştik. Bir çok müşteri karşılamıştık ve bir kaç gündür de kafede çalışmaya devam ediyorduk. Şimdi de Deniz beni kafeye gitmek için çağırıyor olmalıydı ama... biraz erkendi saat sanki.

Yine de Deniz'in adını duyunca gülümsedim ve yataktan fırlayıp, koridoru koşarak geçtim. Beni görünce neşeyle "Günaydın!" dedi ve yerinde duramaz bir hâlde konuşmaya devam etti.
"Hadi, gidelim hep birlikte kahvaltı yapalım bugün! Daha Duru ve Eren'i de alacağız, sonra Duruların dükkanda kahvaltımızı yaparız."

Hızlı hızlı konuşuyordu, hareketliydi, üstelik bunlar sabahın sekizindeydi...
Aklıma gelen şeyle başımı iki yana salladım ve sorgucu bir sesle konuştum.
"Deniz, sen neden bu kadar iyisin?"
Gülümsedi, "İyiyim işte! Bu iyi bir şey değil mi?"
Bir iç çekerek net bir sesle konuştum.
"Hayır, değil. İlacını yanına aldın mı? Kahvaltıdan sonra içmen gerek."

"Ya Gizem... gerek yok ilaca."
Başımı iki yana salladım, fazla iyi olması, bu kadar enerjik olması hastalığının taşkınlık dönemine işaret olabilirdi ve bu beni çok korkutuyordu. Muhtemelen ilaçlarla normale dönerdi, en azından öyle olacağını düşünüyordum. Henüz taşkınlık dönemine girmiş gibi değildi o kadar da.

"Gidip ilacını al, ben de üzerimi giyineyim."
Başını salladığında kapıyı kapatıp odama döndüm. Kısa kollu bir tişört ve siyah kot şort giyip saçlarımı bağladım. Telefonumu cebime atıp mutfağa ilerledim.
"Anne, ben çıkıyorum. Kahvaltıyı Denizlerle yapacağız."

Anneme haber verdikten sonra evden çıkıp spor ayakkabılarımı giydim. Deniz geldiğinde beraber aşağıya indik.
"Önce Eren'e gidelim."
Başımı salladığım sırada Erenlerin evine doğru yönelmiştik. Onların dairenin önünde durup zile bastık.
Kapıyı annesi açtı. Uzun boylu, siyah saçları ve mavi gözleriyle çok güzel bir kadındı.

"Günaydın Seçil teyze, Eren'i çağırabilir misin?"
Bize gülümseyerek baktı.
"Günaydın çocuklar, çağırırım tabii."
İçeri doğru dönüp seslendi, "Eren, Deniz ve Gizem geldi. Seni bekliyorlar."

Peri MasalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin